Son Şahitler'den Molla Hamid Ekinci anlatıyor:
Bir yaz gecesi Üstad'la (bediüzzaman Said Nursi) birlikte Zernebad suyu yanındaki eski harabe kilisede idik. Biz yattık, geceleyin bir baktım bir kurt içeriye Üstadın yanına gelmiş bekliyor. Ben korktum sesimi çıkarmadım. Biraz sonra kurt gitti. Sabah oldu, Üstad Hazretleri akşamki hadiseyi bir vesileyle ben sormadan kendisi anlattı.
"Dün gece geç vakitte ben kalkmış, elbisemi giyiyordum. Açık kapıdan bir hayvan girdi. Ben evvela köpek zannettim. Sonra bana doğru geldi baktım ki bir kurt... O zaman düşündüm, bu hayvanın niyeti nedir acaba? Karşımda durarak bana bakmaya başladı. Yarım saat kadar durdu. O bana, ben ona baktım. Sonra çekilip gitti.
Ben onun halini şöyle tefsir ediyorum; Lisan-ı hal ile diyordu ki: "Bu kadar zamandır senin yanında durdum bana bir ikramda bulunmadın. Öyle ise, ben de sana minnet etmiyorum işte gidiyorum. Rezzak-ı Hakikinin sofrasında rızkımı arayacağım."
(Bediüzzaman Said Nursî Mufassal Tarihçe-i Hayatı, Abdülkadir Badıllı, cilt 1)
Bir yaz gecesi Üstad'la (bediüzzaman Said Nursi) birlikte Zernebad suyu yanındaki eski harabe kilisede idik. Biz yattık, geceleyin bir baktım bir kurt içeriye Üstadın yanına gelmiş bekliyor. Ben korktum sesimi çıkarmadım. Biraz sonra kurt gitti. Sabah oldu, Üstad Hazretleri akşamki hadiseyi bir vesileyle ben sormadan kendisi anlattı.
"Dün gece geç vakitte ben kalkmış, elbisemi giyiyordum. Açık kapıdan bir hayvan girdi. Ben evvela köpek zannettim. Sonra bana doğru geldi baktım ki bir kurt... O zaman düşündüm, bu hayvanın niyeti nedir acaba? Karşımda durarak bana bakmaya başladı. Yarım saat kadar durdu. O bana, ben ona baktım. Sonra çekilip gitti.
Ben onun halini şöyle tefsir ediyorum; Lisan-ı hal ile diyordu ki: "Bu kadar zamandır senin yanında durdum bana bir ikramda bulunmadın. Öyle ise, ben de sana minnet etmiyorum işte gidiyorum. Rezzak-ı Hakikinin sofrasında rızkımı arayacağım."
(Bediüzzaman Said Nursî Mufassal Tarihçe-i Hayatı, Abdülkadir Badıllı, cilt 1)