Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Bediüzzaman Said Nursi’ye Göre Kur’ân'ın Mucizeliğini Açıklama Metodu
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 229685" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Bediüzzaman Said Nursi’ye Göre Kur’ân'ın Mucizeliğini Açıklama Metod</strong></p><p></p><p><strong>İkinci vecih: Kur’ân-ı Kerimin camiiyeti </strong></p><p><strong></strong></p><p> Kur’ân-ı Kerimin camiiyeti şu beş noktada kendisini gösterir: </p><p></p><p></p><p> 1) Lafzındaki harika camiiyettir. Elfaz-ı Kur’âniye öyle bir tarzda vaz’edilmiş ki, her bir kelamın, hatta her bir harfin çok vecihleri bulunuyor. Bediüzzaman bunu "Dağları birer kazık yapmadık mı?" 6âyetini misal veriyor. Herbir âmînin, şairin, belîğ bedevînin, edîb coğrafyacanın, medeniyet ve heyet-i ictimaiyye ilmi mütehassısının, hikmet-i tabiiyye feylesofunun bu lafızdan birer nasibi bulunduğunu belirtir. </p><p></p><p>Bediüzzaman bu veche terettüb edecek genişlik ve şümûlün farkındadır. Bu nedenle âyetin anlaşılması konusunda her söz ve yaklaşım için bazı şartlar ortaya koyar ki, âyet heva ve heves sahiplerinin keyfî müdahelelerine konu olmasın ve onları uygun olmayan bir söz söylemeye sevketmesin. O şartlar da şunlardır: “Nazar-ı belağatta müstahsen, arabiyece sahih olması ve sırr-ı teşri’in layık görmesi.” </p><p></p><p> 2) Mânâsındaki camiiyet-i harikadır. Evet Kur’ân, bütün müctehidlerin me’hazlerini, mânâsının hazinesinden ihsan etmektedir. </p><p></p><p>3) İlmindeki camiiyyet-i harikadır. Evet Kur’ân, şeriatın müteaddit ve çok ilimlerini kendi ilminin denizinden akıttığı gibi, daire-i mümkinatın hakikî hikmetini, daire-i vücubun ulum-u hakikiyesini ve daire-i ahiretin maarif-i gamızasını o denizinden muntazaman ve kesretle akıtıyor. </p><p></p><p> 4) Mebahisindeki camiiyet-i harikadır. Evet, insan ve insanın vazifesi, kâinat ve Halık-ı kâinatın, arz ve semavatın, dünya ve ahiretin, mâzî ve müstakbelin, ezel ve ebedin mebahis-i külliyelerini cemetmekle beraber, nutfeden halketmek, tâ kabre girinceye kadar; yemek, yatmak adabından tut, ta kaza ve kader mebhaslerine kadar herşeyi beyan eder. </p><p></p><p> 5) Kur’ân’ın üslûb ve îcazındaki camiiyyet-i harikadır. Bu da yine beş noktayı ihtiva ediyor: </p><p></p><p>a- Üslûb-u Kur’ân’ın o kadar acîb bir camiiyeti var ki, bir tek sûre, kâinatı içine alan bir bahr-ı muhit-i Kur’ânî’yi içine alır. Bir tek âyet, o sûrenin hazinesini içine alır. Âyetlerin çoğu, herbirisi birer küçük sûre, sûrelerin çoğu herbiri birer küçük Kur’ân’dır. </p><p></p><p>b- Ayât-ı Kur’âniye, emir ve nehy, vaad ve vaîd, terğîb ve terhîb, zecr ve irşad, kasas ve emsal, ahkâm ve maarif-i İlâhiyye ve ulûm-u kevniye ve kavanîn ve şerait-i hayat-ı şahsiye ve hayat-ı ictimaiyye ve hayat-ı kalbiye ve hayat-ı maneviye ve hayat-ı uhreviyye gibi umum tabakat-ı kelamiye ve maarif-i hakikiye va hacat-ı beşeriyeye delalâtiyle, işaratiyle cami’dir. (....) Ayât-ı Kur’âniyede öyle bir camiiyet var ki, her derde deva, her hacete gıda olabilir. </p><p></p><p>c- Kur’ân’ın i’câzkârane îcâzidir. Gâh olur ki, uzun bir silsilenin iki tarafını öyle bir tarzda zikreder ki, güzelce silsileyi gösterir. Hem gâh olur ki, bir kelimenin içine sarihan, işareten, remzen, imaen bir dâvânın çok bürhanlarını derceder. </p><p></p><p>d- İcâz-ı Kur’ânî, o derece câmi’ ve harıkdır, dikkat edilse görünüyor ki: Bazen bir denizi bir ıbrıkta gösteriyor gibi pek geniş ve çok uzun ve küllî düsturları ve umûmî kanunları, basit ve amî fehimlere merhameten basit bir cüz’iyle, husûsî bir hadise ile gösteriyor. (...) Meselâ, Şahs-ı Adem’e ta’lim-i esmâ ünvaniyle nev’-i benî âdeme ilham olunan bütün ulûm ve fünûnun talimini ifade eder. </p><p></p><p>e- Kur’ân’ın makasıd ve mesâil, maanî ve esâlib ve letâif ve mehâsin cihetiyle camiiyet-i harikasıdır. Elhak, o kadar ecnâs-ı muhtelifeyi bir yerde toplayıp, bir münakaşa, bir karışıklık çıkmamak, kahhar bir nizâm-ı i’câzînin işi olabilir. </p><p></p><p></p><p> Bediüzzaman merhum gibi bu vechi bu kadar güzel ve harika bir tarzda beyan eden kimseyi görmedim.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 229685, member: 27"] [b]Cevap: Bediüzzaman Said Nursi’ye Göre Kur’ân'ın Mucizeliğini Açıklama Metod[/b] [B]İkinci vecih: Kur’ân-ı Kerimin camiiyeti [/B] Kur’ân-ı Kerimin camiiyeti şu beş noktada kendisini gösterir: 1) Lafzındaki harika camiiyettir. Elfaz-ı Kur’âniye öyle bir tarzda vaz’edilmiş ki, her bir kelamın, hatta her bir harfin çok vecihleri bulunuyor. Bediüzzaman bunu "Dağları birer kazık yapmadık mı?" 6âyetini misal veriyor. Herbir âmînin, şairin, belîğ bedevînin, edîb coğrafyacanın, medeniyet ve heyet-i ictimaiyye ilmi mütehassısının, hikmet-i tabiiyye feylesofunun bu lafızdan birer nasibi bulunduğunu belirtir. Bediüzzaman bu veche terettüb edecek genişlik ve şümûlün farkındadır. Bu nedenle âyetin anlaşılması konusunda her söz ve yaklaşım için bazı şartlar ortaya koyar ki, âyet heva ve heves sahiplerinin keyfî müdahelelerine konu olmasın ve onları uygun olmayan bir söz söylemeye sevketmesin. O şartlar da şunlardır: “Nazar-ı belağatta müstahsen, arabiyece sahih olması ve sırr-ı teşri’in layık görmesi.” 2) Mânâsındaki camiiyet-i harikadır. Evet Kur’ân, bütün müctehidlerin me’hazlerini, mânâsının hazinesinden ihsan etmektedir. 3) İlmindeki camiiyyet-i harikadır. Evet Kur’ân, şeriatın müteaddit ve çok ilimlerini kendi ilminin denizinden akıttığı gibi, daire-i mümkinatın hakikî hikmetini, daire-i vücubun ulum-u hakikiyesini ve daire-i ahiretin maarif-i gamızasını o denizinden muntazaman ve kesretle akıtıyor. 4) Mebahisindeki camiiyet-i harikadır. Evet, insan ve insanın vazifesi, kâinat ve Halık-ı kâinatın, arz ve semavatın, dünya ve ahiretin, mâzî ve müstakbelin, ezel ve ebedin mebahis-i külliyelerini cemetmekle beraber, nutfeden halketmek, tâ kabre girinceye kadar; yemek, yatmak adabından tut, ta kaza ve kader mebhaslerine kadar herşeyi beyan eder. 5) Kur’ân’ın üslûb ve îcazındaki camiiyyet-i harikadır. Bu da yine beş noktayı ihtiva ediyor: a- Üslûb-u Kur’ân’ın o kadar acîb bir camiiyeti var ki, bir tek sûre, kâinatı içine alan bir bahr-ı muhit-i Kur’ânî’yi içine alır. Bir tek âyet, o sûrenin hazinesini içine alır. Âyetlerin çoğu, herbirisi birer küçük sûre, sûrelerin çoğu herbiri birer küçük Kur’ân’dır. b- Ayât-ı Kur’âniye, emir ve nehy, vaad ve vaîd, terğîb ve terhîb, zecr ve irşad, kasas ve emsal, ahkâm ve maarif-i İlâhiyye ve ulûm-u kevniye ve kavanîn ve şerait-i hayat-ı şahsiye ve hayat-ı ictimaiyye ve hayat-ı kalbiye ve hayat-ı maneviye ve hayat-ı uhreviyye gibi umum tabakat-ı kelamiye ve maarif-i hakikiye va hacat-ı beşeriyeye delalâtiyle, işaratiyle cami’dir. (....) Ayât-ı Kur’âniyede öyle bir camiiyet var ki, her derde deva, her hacete gıda olabilir. c- Kur’ân’ın i’câzkârane îcâzidir. Gâh olur ki, uzun bir silsilenin iki tarafını öyle bir tarzda zikreder ki, güzelce silsileyi gösterir. Hem gâh olur ki, bir kelimenin içine sarihan, işareten, remzen, imaen bir dâvânın çok bürhanlarını derceder. d- İcâz-ı Kur’ânî, o derece câmi’ ve harıkdır, dikkat edilse görünüyor ki: Bazen bir denizi bir ıbrıkta gösteriyor gibi pek geniş ve çok uzun ve küllî düsturları ve umûmî kanunları, basit ve amî fehimlere merhameten basit bir cüz’iyle, husûsî bir hadise ile gösteriyor. (...) Meselâ, Şahs-ı Adem’e ta’lim-i esmâ ünvaniyle nev’-i benî âdeme ilham olunan bütün ulûm ve fünûnun talimini ifade eder. e- Kur’ân’ın makasıd ve mesâil, maanî ve esâlib ve letâif ve mehâsin cihetiyle camiiyet-i harikasıdır. Elhak, o kadar ecnâs-ı muhtelifeyi bir yerde toplayıp, bir münakaşa, bir karışıklık çıkmamak, kahhar bir nizâm-ı i’câzînin işi olabilir. Bediüzzaman merhum gibi bu vechi bu kadar güzel ve harika bir tarzda beyan eden kimseyi görmedim. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Bediüzzaman Said Nursi’ye Göre Kur’ân'ın Mucizeliğini Açıklama Metodu
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst