Bediüzzaman bayramlarda bayram sevincini yaşamış, yakınında bulunanlarla paylaşmış, manevi anlamda ey iyi bir şekilde değerlendirmeye çalışmıştır. Onun için bayramların anlamı bir başkadır. Alışılmışın dışında manalar ifade eder. O her şeye Yüce Rabbimizin emirleri, isim ve sıfatlarının tecellileri açısından bakar.
Bediüzzaman için hayat bir bayramdır. Yeryüzü bir bayram yeridir. Yeryüzündeki bütün varlıkların süslenerek bütün zamanlarda ve özellikle de bahar ve yaz mevsimlerinde çok şaşaalı ve cazibedar bir biçimde sanat gösterisi yaptıkları bir bayram merasimidir. (1)
Bediüzzaman ibadetleri, özellikle Ramazan-ı Şerifte Saltanat-ı rububiyet-i İlâhiyeye karşı insanların gayet kârlı ve bereketlenen amellerinin ve ibadetlerinin resmigeçit yapmalarını, en parlak ve kudsî bir bayram gibi sayar. (2)
Bediüzzaman için Hac bir bayramdır. Bir neferin padişah ile bayramlaşması gibi, kulun Rabbi ile bayramlaşmasıdır. Bu bayram amellerin zirveye ulaştığı bir bayramdır. Hac, dünyanın her bir yerinden gelen müminlerin tanışıp muhabbet ettikleri, hem uhrevi, hem de dünyevi azim neticeler elde ettikleri bir bayramdır. Mekke ve Medine birer bayram yeridir. (3)
Bediüzzaman için İslam birliği de bir bayramdır. Milyonlar “Allahu ekber” sadalarının hep bir ağızdan bütün dünyayı çınlattıkları bir muvahhidin bayramıdır. (4) İslam birliğini temin edecek en önemli zemin Hacdır. O İslam âleminin kötü mukadderatına ve Hacdaki hikmetlerin ihmaline çok üzülür. Bundan dolayı tanışmakla fikir birliğini, yardımlaşma ile ortak çalışmayı ihtiva eden yüce İslam siyasetini ve büyük sosyal faydaları birlik bayramı için çok önemli görür (5), ömrü boyunca da bunun için çalışır. Bediüzzaman tenkit, itiraz ve gücenmekle mânâsız ve çok zararlı tesanütsüzlükler yüzünden birliği riske atmak ve bu nedenle de bayramlarda ağlamak istemediğini belirterek talebelerini uyarır. Onlara birlik mesajları verir. O sıkıntılı anlarında bile İslamın ve Risale-i Nurların mukadderatını düşünür. (6)
Bayramlarda gaflete dalıp gayr-ı meşru daireye sapmamak, süflî ve hayvanî meşgalelerden uzak durmak için Allah’ı bol bol zikredip, şükür içinde bulunmak lazımdır ki, bayram sevinci devam etsin, (7) mukadderat-ı İslam şenlensin. Dünyanın birçok yerinde bayramın b’sini bile göremeyen nice kardeşlerimizin olduğunu biliyoruz. Hep birlikte hakiki bir bayram sevincini yaşamak ancak Bediüzzaman’ın bize gösterdiği bakış açısı ile maddeten ve manen birlikte çok çalışmak ile mümkündür. Ramazan-ı Şerif, mübarek geceler ve günler ile hacda bereketlenen ve Rabbimizin katına doğru yücelen ibadetlerimizin nurundan yeryüzüne yansıyan parıltıları, birlik ve beraberliğimizin ve bayramlarımızın harcına sarf etmek bir zarurettir.
Sevinç ve mutluluklarımızın coştuğu hatta zirveye ulaştığı anları bizlere bağışlayan, insanları bir araya getirerek kucaklaştıran, hasretler gideren, dargınlar barıştıran, dostluk ne muhabbeti artıran bayramlar bizim bayramımızdır. Bizim bayramımızda hayat var, ubudiyet var, birlik var, güzellik var, iki cihan saadeti var.
Bütün okuyucularımızın ve İslam âleminin Kurban bayramlarını en içten dileklerimle kutluyorum.
Kaynaklar:
1-Sözler, 186
2-Mektubat, 391
3-Sözler, 183
4-Lem'alar, 131
5-Sünuhat, 71
6-Şualar, 444
7-Lem'alar, 274
Bediüzzaman için hayat bir bayramdır. Yeryüzü bir bayram yeridir. Yeryüzündeki bütün varlıkların süslenerek bütün zamanlarda ve özellikle de bahar ve yaz mevsimlerinde çok şaşaalı ve cazibedar bir biçimde sanat gösterisi yaptıkları bir bayram merasimidir. (1)
Bediüzzaman ibadetleri, özellikle Ramazan-ı Şerifte Saltanat-ı rububiyet-i İlâhiyeye karşı insanların gayet kârlı ve bereketlenen amellerinin ve ibadetlerinin resmigeçit yapmalarını, en parlak ve kudsî bir bayram gibi sayar. (2)
Bediüzzaman için Hac bir bayramdır. Bir neferin padişah ile bayramlaşması gibi, kulun Rabbi ile bayramlaşmasıdır. Bu bayram amellerin zirveye ulaştığı bir bayramdır. Hac, dünyanın her bir yerinden gelen müminlerin tanışıp muhabbet ettikleri, hem uhrevi, hem de dünyevi azim neticeler elde ettikleri bir bayramdır. Mekke ve Medine birer bayram yeridir. (3)
Bediüzzaman için İslam birliği de bir bayramdır. Milyonlar “Allahu ekber” sadalarının hep bir ağızdan bütün dünyayı çınlattıkları bir muvahhidin bayramıdır. (4) İslam birliğini temin edecek en önemli zemin Hacdır. O İslam âleminin kötü mukadderatına ve Hacdaki hikmetlerin ihmaline çok üzülür. Bundan dolayı tanışmakla fikir birliğini, yardımlaşma ile ortak çalışmayı ihtiva eden yüce İslam siyasetini ve büyük sosyal faydaları birlik bayramı için çok önemli görür (5), ömrü boyunca da bunun için çalışır. Bediüzzaman tenkit, itiraz ve gücenmekle mânâsız ve çok zararlı tesanütsüzlükler yüzünden birliği riske atmak ve bu nedenle de bayramlarda ağlamak istemediğini belirterek talebelerini uyarır. Onlara birlik mesajları verir. O sıkıntılı anlarında bile İslamın ve Risale-i Nurların mukadderatını düşünür. (6)
Bayramlarda gaflete dalıp gayr-ı meşru daireye sapmamak, süflî ve hayvanî meşgalelerden uzak durmak için Allah’ı bol bol zikredip, şükür içinde bulunmak lazımdır ki, bayram sevinci devam etsin, (7) mukadderat-ı İslam şenlensin. Dünyanın birçok yerinde bayramın b’sini bile göremeyen nice kardeşlerimizin olduğunu biliyoruz. Hep birlikte hakiki bir bayram sevincini yaşamak ancak Bediüzzaman’ın bize gösterdiği bakış açısı ile maddeten ve manen birlikte çok çalışmak ile mümkündür. Ramazan-ı Şerif, mübarek geceler ve günler ile hacda bereketlenen ve Rabbimizin katına doğru yücelen ibadetlerimizin nurundan yeryüzüne yansıyan parıltıları, birlik ve beraberliğimizin ve bayramlarımızın harcına sarf etmek bir zarurettir.
Sevinç ve mutluluklarımızın coştuğu hatta zirveye ulaştığı anları bizlere bağışlayan, insanları bir araya getirerek kucaklaştıran, hasretler gideren, dargınlar barıştıran, dostluk ne muhabbeti artıran bayramlar bizim bayramımızdır. Bizim bayramımızda hayat var, ubudiyet var, birlik var, güzellik var, iki cihan saadeti var.
Bütün okuyucularımızın ve İslam âleminin Kurban bayramlarını en içten dileklerimle kutluyorum.
Kaynaklar:
1-Sözler, 186
2-Mektubat, 391
3-Sözler, 183
4-Lem'alar, 131
5-Sünuhat, 71
6-Şualar, 444
7-Lem'alar, 274