Amerikan seçimlerinde Obama'yı destekleyen George Clooney, Robert de Niro ve Charlize Theron gibi Hollywood'un ünlü isimleri kampanyalarda aktif görev aldı.
Hatta adaylara destek için klip hazırlayanlar çıktı. Ancak ABD'li meslektaşlarının aksine Türkiye'deki sanatçılar oylarının rengini belli etmeyi sevmiyor. Destekledikleri adayla değil, oy kullanma hassasiyetleriyle seçmene örnek olmak istiyorlar. Bu isimlerin başında, hastalığı sebebiyle zor günler geçiren tiyatro sanatçısı Erol Günaydın geliyor. "Ben çok darbe ve müdahale gördüm. Seçimin ve demokrasinin ne kadar önemli olduğunu, her darbede tiyatroların nasıl kapandığını, sanatçıların ne hale düştüğünü çok iyi bilirim." diyen Günaydın, tekerlekli sandalyede olsa da oy kullanacağının altını çiziyor. Kayahan, sorumluluktan kimsenin kaçmamasını isterken, Lale Mansur hiçbir seçimi aksatmadığını söylüyor: "Yurtdışındaysam bile dönüp oyumu kullanmışımdır."
Demokrasinin, oy kullanma üzerine kurulu bir sistem olduğunu vurgulayan ses sanatçısı Kayahan ise seçme ve seçilme hakkı doğru bir biçimde işlemediğinde o ülkede demokrasiden ya da cumhuriyetten bahsedilemeyeceğini ifade ediyor. "Sizi kimin idare edeceğine ve nasıl bir gelecek istediğinize verdiğiniz oyla karar veriyorsunuz." diyen ünlü sanatçı, 18 yaşında kullandığı ilk oyu unutamadığını anlatıyor: "İlk oy kullandığımda adam yerine konulduğumu hissetmiştim. Bana fikrim soruluyordu, o günden beri oy kullanmaktan asla vazgeçmedim."
Hayatı boyunca hiçbir seçim kaçırmayan oyuncu Lale Mansur da oy kullanmayan bir kişinin şikâyet etmeye hakkının olmadığını düşünüyor. Yurtdışında olduğu dönemlerde bile seçim zamanı Türkiye'ye dönerek oy kullandığını belirten Mansur, "Bir kişinin kendini vatandaş hissedebileceği en iyi mecra oy kullanmasıdır. Seçime katılmıyorsan dahil değilsindir." ifadelerini kullanıyor. Daha önce Anavatan Partisi'nden milletvekili seçilen oyuncu Ediz Hun, oy kullanmayı vatandaş olmakla eş tutuyor. Hangi görüşten olursa olsun topluma örnek olan sanatçıların mutlaka oy kullanması gerektiğini aktaran Hun, seçim olduğunda tatil programlarını buna göre ayarladığını vurguluyor. İlk oy kullandığında çok heyecanlandığını kaydeden ünlü aktör, şöyle devam ediyor: "Kendimi gerçekten büyümüş ve ülkenin kaderinde rol oynayan biri olarak görmüştüm. Bana göre özgüvenin, büyümenin ve kendini saygın hissetmenin startı oy kullanmakla başlıyor."
Adayların farklılıklara karşı daha saygılı davranması gerektiğini söyleyen Ediz Hun, demokrasinin zenginliğinin buradan kaynaklandığının altını çiziyor. Kızını görmek için gittiği Amerika'dan oy kullanmak için seçimden birkaç gün önce geleceğini açıklayan Muazzez Abacı da programlarını seçime göre ayarladığını vurguluyor. İki eli kanda da olsa mutlaka oyunu kullandığını anlatan şarkıcı Özdemir Erdoğan da sandığın önemini şu sözlerle anlatıyor: "Tatilimi yarıda kesip oy kullandığım çok olmuştur. Bizim gençliğimiz darbe ve müdahalelerle geçti. Bunların nelere mal olduğunu iyi biliyorum. Vatandaş olarak en güçlü olduğumuz an, oy kullandığımız zamanlar. Bu nedenle oy kullanmayı, ülkeye yapılan bir hizmet olarak görüyorum."
Hatta adaylara destek için klip hazırlayanlar çıktı. Ancak ABD'li meslektaşlarının aksine Türkiye'deki sanatçılar oylarının rengini belli etmeyi sevmiyor. Destekledikleri adayla değil, oy kullanma hassasiyetleriyle seçmene örnek olmak istiyorlar. Bu isimlerin başında, hastalığı sebebiyle zor günler geçiren tiyatro sanatçısı Erol Günaydın geliyor. "Ben çok darbe ve müdahale gördüm. Seçimin ve demokrasinin ne kadar önemli olduğunu, her darbede tiyatroların nasıl kapandığını, sanatçıların ne hale düştüğünü çok iyi bilirim." diyen Günaydın, tekerlekli sandalyede olsa da oy kullanacağının altını çiziyor. Kayahan, sorumluluktan kimsenin kaçmamasını isterken, Lale Mansur hiçbir seçimi aksatmadığını söylüyor: "Yurtdışındaysam bile dönüp oyumu kullanmışımdır."
Demokrasinin, oy kullanma üzerine kurulu bir sistem olduğunu vurgulayan ses sanatçısı Kayahan ise seçme ve seçilme hakkı doğru bir biçimde işlemediğinde o ülkede demokrasiden ya da cumhuriyetten bahsedilemeyeceğini ifade ediyor. "Sizi kimin idare edeceğine ve nasıl bir gelecek istediğinize verdiğiniz oyla karar veriyorsunuz." diyen ünlü sanatçı, 18 yaşında kullandığı ilk oyu unutamadığını anlatıyor: "İlk oy kullandığımda adam yerine konulduğumu hissetmiştim. Bana fikrim soruluyordu, o günden beri oy kullanmaktan asla vazgeçmedim."
Hayatı boyunca hiçbir seçim kaçırmayan oyuncu Lale Mansur da oy kullanmayan bir kişinin şikâyet etmeye hakkının olmadığını düşünüyor. Yurtdışında olduğu dönemlerde bile seçim zamanı Türkiye'ye dönerek oy kullandığını belirten Mansur, "Bir kişinin kendini vatandaş hissedebileceği en iyi mecra oy kullanmasıdır. Seçime katılmıyorsan dahil değilsindir." ifadelerini kullanıyor. Daha önce Anavatan Partisi'nden milletvekili seçilen oyuncu Ediz Hun, oy kullanmayı vatandaş olmakla eş tutuyor. Hangi görüşten olursa olsun topluma örnek olan sanatçıların mutlaka oy kullanması gerektiğini aktaran Hun, seçim olduğunda tatil programlarını buna göre ayarladığını vurguluyor. İlk oy kullandığında çok heyecanlandığını kaydeden ünlü aktör, şöyle devam ediyor: "Kendimi gerçekten büyümüş ve ülkenin kaderinde rol oynayan biri olarak görmüştüm. Bana göre özgüvenin, büyümenin ve kendini saygın hissetmenin startı oy kullanmakla başlıyor."
Adayların farklılıklara karşı daha saygılı davranması gerektiğini söyleyen Ediz Hun, demokrasinin zenginliğinin buradan kaynaklandığının altını çiziyor. Kızını görmek için gittiği Amerika'dan oy kullanmak için seçimden birkaç gün önce geleceğini açıklayan Muazzez Abacı da programlarını seçime göre ayarladığını vurguluyor. İki eli kanda da olsa mutlaka oyunu kullandığını anlatan şarkıcı Özdemir Erdoğan da sandığın önemini şu sözlerle anlatıyor: "Tatilimi yarıda kesip oy kullandığım çok olmuştur. Bizim gençliğimiz darbe ve müdahalelerle geçti. Bunların nelere mal olduğunu iyi biliyorum. Vatandaş olarak en güçlü olduğumuz an, oy kullandığımız zamanlar. Bu nedenle oy kullanmayı, ülkeye yapılan bir hizmet olarak görüyorum."