Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Osmanlı Mimarisine uygun bir şekilde tasarlanmış olan Şehitlik Camisi güzel şehrimiz Berlinin en gözde yapılarından biri. Caminin önünde bulunan mezarlığı ile Berlinde eşi benzeri olmayan bir manevi atmosfere sahip olan Şehitlik Camisi İslam dini hakkında bilgi arayan insanların ilk adresi. Özellikle Cuma ve Bayram günlerinde memleket havasını doyasıya yaşama fırsatını sağlıyor. Mezarlığında Osmanlı zamanından kalan şehitlerden ismini alan Şehitlik Camisi yaklaşık 3000 metre karelik bir alana sahip
1921 yılı ile vefat ettiği 1924 yılları arasında Osmanlı Sefaretinde imamlık vazifesini ifa eden rahmetli Hafız Şükrü Efendi şehitlik arazisini genişlettirmeğe muvaffak olmuştur. Bu genişletme sırasında mezar bekçisine mahsus bir küçük yapı da inşa edilmiştir.
1938 yılında ise Tempelhof Havaalanının genişletilmesi sırasında şehitliğin, İslam mimarisinden mülhem nefis kapısı da yıkılmış ve arka duvarı kapatılmış, dolayısıyla vaktiyle Türk dostu Prusya Kralı IV. Friedrich Wilhelm' in kendi buluşu olan, bitişik Alman askeri mezarlığında ki abide ile Ali Aziz Efendi ve arkadaşlarının makberesi arasındaki optik aks bağlantısı kopartılmıştır. O zamanlarda yeni yapılan ve harpten sonra Columbiadamm adını alan cadde tarafında Türkiye Cumhuriyeti Hükümetince bugünkü kapı açtırılmıştır.
İkinci dünya Savaşından sonra şehitlikte 200 kadar kabir bulunmaktaydı. Bu rakam 220' ye çıktığında mezarlığın dolduğu saptanarak cenazeler, 1963' te F. Almanya Hazine Ofisi tarafından Alman askeri mezarlığının ortasında bulunan araziye gömülmeye başlanmıştır. Diyanet İşleri Türk-İslam Birliğinin girişimleri sonucunda 1988 yılında Spandau Yerel Belediyesi, Gatow Landschaft Mezarlığı arazisinde müslümanlar için ayrı bir mezarlık tahsis etmiş bulunmaktadır.
1983 - 1985 yıllarında şehitlikteki küçük yapı genişletilerek minareli bir camii haline getirilmiş böylece Şehitliğe, Berlin' de yaşayan Türk ve diğer milletlere mensup müslümanların manevi merkezi niteliği kazandırılmıştır.
Fakat geçen zamanla birlikte tüm dünyada oluşan değişim rüzgarlarından en çok nasibini alan yer olan Berlin, duvarın ortadan kalkması ve tekrar başkent oluşuyla avrupa ve dünya platformunda da tekrar önemli bir merkez konumuna gelmiştir. Buda bu manevi merkezin de bir çok açıdan genişletilmesi ihtiyacını duyurmuştur. Bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği tekrar kolları sıvamış ve bu yönde bir gerekli projelendirmeleri başlatmıştır.
Sonuçta şehitlik arazisi üzerinde yapılmak üzere çift minareli ve daha büyük bir camii için inşaat ruhsatı alınmıştır.
Bu yeni camiinin projeleri Türkiye'de uzun etüd çalışmaları sonucunda Türk-İslam mimari sentezini yansıtacak şekilde hazırlanmıştır. Statik projeleri ve gerekli inşaat izinleri Almanyada yaşayan mühendisler tarafından yapılmıştır. İnşaatın uygulaması ve finansmanı ise Berlin' de yaşayan müslümanlar tarafından yerine getirilmektedir. Mimari projeler Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından; Türkmenistan'ın başşehri Aşkabad'da inşaa edilen Ertuğrul Gazi Camii ile Japonya'nın başşehri Tokyo'da inşaa edilmekte olan Tokyo camii'nin mimarı Yüksek Mimar Muharrem Hilmi Şenalp'a hazırlattırılmıştır.
Camii, arazinin güney-doğu köşesine, sağ ve sol yanlarındaki binalarla mevcut bahçeyi kavrar şekilde oturtulmuştur.
1983 - 1985 yıllarında şehitlikteki küçük yapı genişletilerek minareli bir camii haline getirilmiş böylece Şehitliğe, Berlin' de yaşayan Türk ve diğer milletlere mensup müslümanların manevi merkezi niteliği kazandırılmıştır. Fakat geçen zamanla birlikte tüm dünyada oluşan değişim rüzgarlarından en çok nasibini alan yer olan Berlin, duvarın ortadan kalkması ve tekrar başkent oluşuyla avrupa ve dünya platformunda da tekrar önemli bir merkez konumuna gelmiştir. Buda bu manevi merkezin de bir çok açıdan genişletilmesi ihtiyacını duyurmuştur. Bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği tekrar kolları sıvamış ve bu yönde bir gerekli projelendirmeleri başlatmıştır. Sonuçta şehitlik arazisi üzerinde yapılmak üzere çift minareli ve daha büyük bir camii için inşaat ruhsatı alınmıştır. Bu yeni camiinin projeleri Türkiye'de uzun etüd çalışmaları sonucunda Türk-İslam mimari sentezini yansıtacak şekilde hazırlanmıştır. Statik projeleri ve gerekli inşaat izinleri Almanyada yaşayan mühendisler tarafından yapılmıştır. İnşaatın uygulaması ve finansmanı ise Berlin' de yaşayan müslümanlar tarafından yerine getirilmektedir. Mimari projeler Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından; Türkmenistan'ın başşehri Aşkabad'da inşaa edilen Ertuğrul Gazi Camii ile Japonya'nın başşehri Tokyo'da inşaa edilmekte olan Tokyo camii'nin mimarı Yüksek Mimar Muharrem Hilmi Şenalp'a hazırlattırılmıştır. Camii, arazinin güney-doğu köşesine, sağ ve sol yanlarındaki binalarla mevcut bahçeyi kavrar şekilde oturtulmuştur. Şu an sadece mahfil kata kadar olan kaba inşaat bitirildiği halde, ana kapıdan girince tüm haşmetiyle sizi kucaklamak ister gibi görünmektedir. Camiinin oturum alanı 386 m² kadardır. Buna diğer binalarda eklenirse toplam inşaat alanı 940 m²' yi geçmektedir. Camiinin temeli toprak hizasından 5 m kadar aşağıda olup, 80 cm' lik betonarme-radye temel olarak 565 m²' lik bir alana dökülmüştür. Sadece burda dökülen beton 400 m³' ten fazladır. Toprak altındaki kat, 500 m²' ye varan kullanım alanıyla, cemaatin fazla olduğu zamanlarda ibadete açılabilecek şekilde çok amaçlı salon olarak tasarlanmıştır. Hemen üstteki zemin kat ise düz ayak girilecek şekilde ve hanımlara açık olmak üzere planlanmıştır. Bu katın kullanım alanı 400 m² civarındadır. Aynı zaman da bu kattan hem bodrum hem de teras katlarına çıkacak olan bir özürlüler asansörü inşaa edilmektedir.
Tarihcesi...
Berlin Türk Şehitliği, Prusya Krallığının bir armağanı olarak; dost ve müttefik Osmanlı ve Prusya devletlerinin kurmuş oldukları Türk-Alman dostluğunun bu güne kadar ki bir simgesi olmuştur. Alman-Türk dostluğu esasen 1711 yılında tahta çıkan prusya Kralı I. Friedrich Wilhelm zamanında başlamıştır. Kurulduğu zaman Avusturya, Fransa ve Rusya' ya nisbeten küçük olan bu krallığın korunması için I. Friedrich, içinde müslüman Türk atlı birliklerininde bulunduğu düzenli bir ordu oluşturmuştu.
Friedrich Wilhelm'in oğlu, meşhur Prusya Kralı II. Friedrich Wilhelm (Büyük Frederik)' in hükümeti zamanında bu dostluğa daha da önem verilerek ilk Osmanlı-Prusya Dostluk ve Ticaret Anlaşması imzalanmıştır. Ayrıca Büyük Frederik'in şu sözü, bu günkü Türk ve Alman toplumlarının karşılıklı ilişkileri bakımından özel bir anlam içermektedir: '' Eğer türkler gelip ülkemde yerleşselerdi onlara camiiler yapardım ''. Bu temel anlayışın ışığında daha sonra ki Prusya Kralları da Osmanlılara daima sempati beslemiş ve yakınlık duydukları bu Türklerle her zaman dostluk ilişkileri içinde yaşamaya özen göstermişlerdir.
Üç yüz yıla yakın bir zamandan beri süregelen bu güzel dostluğun simgesi olan Berlin Türk Şehitliği nasıl kuruldu?
Devlet-i Ali-yi Osmaniye'nin ilk ikametli (sürekli) sefiri olarak 3 Haziran 1797 günü Berlin'e gelen devlet Adamı, şair ve mutasavvıf Giritli Ali Aziz Efendi burada 29 Ekim 1798 tarihinde vefat etmişti. O zamanlarda memlekete cenaze nakli sözkonusu olamayacağından, dost Osmanlı İmparatorluğunun elçisi için Prusya Kralı III. Friedrich Wilhelm, bu günkü Urbanstrasse' de (Geibelstrasse'nin Urbanstrasse'ye açıldığı yolağzının karşısında) bir yer tahsis etmiştir. Kısa bir süre sonra 28.04.1804 tarihinde, Osmanlı maslahatgüzarı Mehmed Esad Efendi Berlin' de vefat edince Ali Aziz Efendi' nin yanına defnedildi.
Bu iki yatırımızın mezarları daha sonra unutulmuş, ot ve fundalıkların arasında kaybolmuştur. 1836 yılında garip bir raslantı suretiyle yeniden bulunan küçük Türk mezarlığına 1839 senesinde Osmanlı sefaret serkatibi Rahmi efendi, 1853 yılında Rasım Efendi isimli harbiye talebesi ve 1854 senesinde Aziz Ağa adında bir Türk genci defnedilmişlerdir.
1866 yılında eski Türk mezarlığı, zamanın Osmanlı Padişahından izin alınmak suretiyle lağvedilerek, orada mefdun bulunan beş mevta, Prusya Kralının hibe etmiş olduğu bugünkü Columbiadamm' da ki yere nakledilir. Birinci Dünya Harbinde yaralanarak tedavi için getirildikleri Berlin' de irtihal eden Osmanlı subayları da burada defnedilince mezarlığa '' Şehitlik '' denmeğe başlanmış, daha sonra resmen '' T.C. milli Savunma Bakanlığı Berlin Türk Şehitliği '' ünvanını almıştır