BİLGİ ZEKÂ ve AKL-I SELİM
Padişahların şüphesiz ki iyi bir eğitim almış bilgi sahibi, zeki ve akıllı kişiler olması gerekir. Yalnızca bilgi sahibi olması veya zeki olması yetmez, bu bilgilerini devletin bekası ve halkının refahı için faydalı ve doğru işler yapmada kullanmalıdır. Nice dahi, bilgi sahibi zalim hükümdarlar, yöneticiler vardır ki sahip oldukları bilgi ve zekâ ne kendilerine ne de halklarına kalıcı bir fayda getirmemiştir. İnsanlığa ve medeniyetlere de büyük zararları olmuştur. Nitekim gerçek liderler işleri doğru yapmaktan ziyade, doğru işleri yaparlar. Bu konuda Yusuf Has Hacip şöyle demektedir “Bey adı bilig kelimesi ile ilgilidir; bilig’ in anlamı giderse, beg adı kalır.” “Bey halkı bilgi ile elinde tutar; bilgisi olmazsa aklı işe yaramaz.” “İnsan her işe başlarken bilgi ile başlar ve akıl ile sona erdirir.” “Beylik hastalığının ilacı akıl ve bilgidir.”
Bu alanda Osmanlı Padişahlarından Fatih Sultan Mehmed örnek gösterilecek Padişahlardan biridir. Kendisi asrın en büyük âlimleri tarafından yetiştirilmiştir. 7 dil bilmektedir. Talebelik hayatı bitip Padişah olduktan sonra da kendini yetiştirmeye devam etmiş ve balistik alanında da uzmanlaşmıştır. Burada saymadığımız diğer bilgi ve donanımlarını kendini adadığı İslami değerler uğruna ve devletin güçlenmesi ve halkının refahı için kullanarak Constantinapol’ u (İstanbul) fethederek bir çağ kapatıp bir çağ açmış ve tarihin seyrini değiştirmiştir.
Fatih Sultan Mehmed yalnızca doğru işleri yapmaya kendini adamış ancak bilgi ve teknik donanımlardan mahrum olsaydı bu büyük fethi gerçekleştiremeyecekti. Tarihte görüldüğü üzere nice akl-ı selim hükümdarlar halklarının refahı, devletlerinin güçlenmesi ve İslam adına bu fethi gerçekleştirmek istediler. Ancak doğru işi yapmak istemeleri kâfi gelmedi zekâ, bilgi ve beceri de gerekiyordu.
Şahilerin Yağlatılması
Fatih Sultan Mehmed, surları yıkacak büyük topları kendisi tasarlamıştı. Kullanılırken de daha sık ateş edebilmeleri için içlerini yağlatması neticesinde 8 saatte bir ateş edebilen toplar 4 saatte bir ateş eder hale geldiler. Bu şekilde Fatih Sultan Mehmed verimi %100 arttırmış oldu. Bu, bilgi sahibi olmanın neticesiydi. Şayet topları soğutmak için su kullandırsaydı, sıcaktan genleşmiş toplar bir anda soğukla karşılaşıp büzülecek ve çatlayacak, böylelikle de kullanılamaz hale geleceklerdi. Savaş esnasında düşmanın hızla yıkılan surları tamir ettiği bir zamanda böyle bir hamle ile top atışlarının ikiye katlanması ve düşmana tamir fırsatının verilmemesi şüphesiz ki fethi kolaylaştıran etkenlerden biri olmuştur. Burada Fatih Sultan Mehmed, bilgisini zekâsıyla harmanlayarak kullanmış ve istediği neticeye ulaşmıştır.
Halkının refahı, devletinin bekası ve İslam için bir şeyler yapmak isteyen zeki bir hükümdar olup bilgiden mahrum olan biri olsaydı, yapmak istediklerini gerçekleştirmeyi başaramayacaktı. Faydalı bir iş yapmak isteyecek ancak nasıl yapabileceğini bilmeyecekti. Bu bilgisizlik onu muvaffakiyetten uzaklaştıracaktı.
Gemilerin Karadan Yürütülmesi
Haliç’ in girişinin zincirlerle kapatılmış olmasına karşı büyük Padişah Fatih Sultan Mehmed, hemen zekice bir çözüm üretmiş ve deniz aracı olan gemileri bu olağan üstü hal karşısında ince bir zekâyla karadan yürütme kararı almıştı. Gemileri karadan yürütüp, Haliç’ e indirerek düşmanlarını şaşkınlık ve hayretler içinde bırakmıştı. Bu da Fatih Sultan Mehmed’ in zekâsının bir ürünüydü ve muvaffakiyete önemli katkısı olmuştu.
Eğer yalnızca zeki ve bilgi sahibi olup akl-ı selimden mahrum olsaydı, yukarıda değindiğimiz gibi insanlığa zulmedebilirdi. Adolf Hitler ve Cengiz Han şüphesiz ki zeki insanlardı ancak bu zekâları akl-ı selim olmadıkları için insanlığa yıkımdan başka bir şey getirmedi. Fatih Sultan Mehmed ise akl-ı selim bir kimseydi. Fetihten sonra şehre girilince, şehir halkını veya askerini yok edilmesi gereken hedefler olarak görmedi. Çünkü amacı kan dökmek zulmetmek değildi. İnsanlara insan gibi muamelede bulundu. Kendilerini güvende hissetmelerini sağladı ve bu şekilde onları devlete gönülden bağlamış oldu.
Anlatmaya cümlelerimizin kifayetsiz kaldığı büyük hükümdar Fatih Sultan Mehmed, bilgili, zeki ve akl-ı selimdi. Bunları harmanlayarak kullandı ve muvaffak oldu.
Bilal Fındıkçı