“Bir gün balıklar toplanarak demişler ki;
“Su, su…†dedikleri bir şey varmış. Yalnız ismini işitiyoruz, kendini
göremiyoruz. İçlerinden biri demiş ki;
“Falan denizde her şeyi bilen bir balık vardır. Gidelim de ona soralım…
Olsa olsa müşkülümüzü o halleder.â€
Gidip dertlerini anlatmışlar ve:
“Su nerededir, bize göster!†demişler. Hazret de:
“Suyun olmadığı yeri, siz bana gösterin!†Cevabında bulunmuş.
Bunun gibi, her bir zerreyi nurun nuru olan Cenâb-ı Hakk’ın nuru ihata
etmiş, her şey onun vücudundan zuhur etmiş ve ona yakın olmuştur.
Nasıl ki, Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerim’de:
“Sana benden soranlara de ki; Ben onların yakınındayım.†(Bakara,
186)