"Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın..."

Huseyni

Müdavim
"Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini tanımamak ne derece belâhet ise, öyle de, zahirî mün’imleri medih ve muhabbet edip Mün’im-i Hakikîyi unutmak, ondan bin derece daha belâhettir."

Birinci Söz



Bu sözden anladıklarımızı paylaşalım, kopyala yapıştırsız yorumlara devam...Vecize hakkında soru-cevap tarzı da yapabiliriz. Selam ve dua ile.

Sorular:


1. Zahiri mün'imler nelerdir ?

2. Zahiri mün'imlere hiç bi şekilde muhabbetimiz olmamalı mı ?


3. Zahir'i Münimler neden var? Cenab-ı Hakkın bu şekilde perdeler kullanmasının hikmetleri neler olabilir?

4. "Mün’im-i Hakikîyi unutmak" nasıl olur? farkında olmadan bu gaflete düşmemek için ne gibi önlemler alabiliriz? bir kaç örnek, birkaç cümle ile açıklayabilir misiniz?


5. "SUAL: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiyat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah ne fiyat istiyor ?"

Birinci Söz

6. Bu vecizenin devamında nefse hitaben vecizdeki gibi ebleh (ahmak, budala, aptal) durumuna düşmemesi için Allah namına alıp, Allah namına verip, Allah namına başlaması ve işlemesi hakkında uyarı yapılıyor. Bunlar nasıl olur ? Bir şeyi alıp verirken, bir işe başlarken Allah namına yapmak nasıl olur ? Veren Allah namına vermezse biz de muhtaçsak ne yapmalıyız ?




[TAVSIYE]
Önceki derslerimiz için bakınız...[/TAVSIYE]


Vecize Analizi - 1 - "Senin nihayetsiz aczin ve fakrın...

"Vecize Analizi - 2 - "Şu mübarek kelime, İslâm nişanı olduğu
 

Zuhr

Talebe
Cevap: Vecize Analizi - 3 - "Bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini

1. Zahiri mün'imler nelerdir ?


mün'im - Nîmet veren. Asıl nimet sahibi olan Allah
nîmet : İyilik, ihsân, giyecek ve yiyecek gibi şeyler.
Zahîrî : Görünüşte, dıştan, maddî yüze ait.

kelime anlamlarını bir araya koyduğumuzda, bu zamir; belkide Cenab-ı Hak haricinde, "iyi" olarak nitelenebilecek herşeyi kapsıyor; ("iyi" kelimesini kullanmamdaki maksad, şeytan, nefs-i emmare gibi "kötü"leri dışarıda bırakmak.)
yani, bir ağaç dalından, ay sonu maaşımızı ödeyen patrona, yemeği yapan annemiz veya eşimizden yemeği yediğimiz tabağa, kaşığa,
yağan yağmurdan, esen rüzgara, klavyedeki tuşlardan, bu tuşlara basıldığında oluşan sinyali aktaran cihazlara kadar .. :)
bir çok şey..

belki kısaca şöyle bir tanım yapılabilir; "nimet" olarak niteleyebileceğimiz şeylerin, bize ulaşmasındaki ilk basamak, ilk perde.
ve belki bu tanımın ardından neden bir "perde sistemi" var, neden perdeler var gibi bir soru akla gelir ki belki bu soruyu "soru" olarak mesajın sonuna ekleyebilriz :)

Cenab-ı Hakkın ihsanlarını, nimetlerini bize ulaştırmak için aracı olarak seçtiği herşey, zahiri bir mün'imdir.


2. Zahiri mün'imlere hiç bi şekilde muhabbetimiz olmamalı mı ?
eşimiz bizim için bir hediye alır ve kargo ile onu bize gönderir,
teşekkürü gelen kargo görevlisine mi ederiz? eşimize mi? bize böyle bir eş ve hediye nasib eden Rabbimize mi?

her birisine teşekkür etmek gerekir, her birisinin "yaptığı bir iş" vardır ve yaptıkları iş nisbetinde teşekkürürü ve muhabbeti hak ederler.

âkıl odur ki, kim neyi ne kadar yapmışsa, onları çözümleyebilsin ve herkese gereği kadar teşekkür etsin, gereği kadar muhabbet etsin, şükürünü, sevgisini yapılan işlerle, haklarla oranlayabilsin

bir üzüm çubuğu, bir çay kaşığı, bir tuş, bir ev, bir araba, bir arkadaş, bir anne, bir baba, bir eş, bir patron, bir komşu .. çevremizde iletişimde olduğumuz "her şey", Cenab-ı Hakkın nimetlerinin ihsanlarının bize ulaşmasında bir perdedir; kimisi bizim karnımızı doyurur, kimisi cebimizi doldurur, kimisi ruhumuzun ihtiyacı olan gidayı temin eder, kimisi bizi sever, kimisi bizi ikaz eder. nerede neye ihtiyacımız varsa, o ihtiyacın karşılanmasında bir zahiri min'im vardır ki, bizim sınavımızın sırrı da orada başlar zaten.


ve Sorular;

*Zahir'i Münimler neden var? Cenab-ı Hakkın bu şekilde perdeler kullanmasının hikmetleri neler olabilir?
*"Mün’im-i Hakikîyi unutmak" nasıl olur? farkında olmadan bu gaflete düşmemek için ne gibi önlemler alabiliriz? bir kaç örnek, birkaç cümle ile açıklayabilir misiniz?
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Vecize Analizi - 3 - "Bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini

"Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini tanımamak ne derece belâhet ise, öyle de, zahirî mün’imleri medih ve muhabbet edip Mün’im-i Hakikîyi unutmak, ondan bin derece daha belâhettir."

Birinci Söz



Sorular:


1. Zahiri mün'imler nelerdir ?

Zahiri yani görünüşte olan mün'imler ya da nimetlerin bize gelişine sebep görünen en son şey aslında mün'im (nimetlendirici) değil, Allah'ın hikmetiyle koymuş olduğu sebeblerdir. Nimetin bize ulaşmasına vesile olan sebep, sebepler silsilesinin sonuncusudur. O nimetin bize ulaşmasını murad eden ise Müsebbibü'l Esbab (Bütün sebeplere sahip olan ve sebepleri yaratan) olan Allah u Teala'dır.

2. Zahiri mün'imlere hiç bi şekilde muhabbetimiz olmamalı mı ?

Zahiri münimlere yani sebeplere muhabbet etmekte sakınca yoktur. Dikkat edilmesi gereken sonucun sebepten kaynaklanmadığını bilmektir. Cümlede bir miskin adamdan ve onun eliyle gelen kıymettar bir hediyeden bahsediliyor. Böyle bir adamın elinden bu değerli hediyeyi alırken elbette anlarız ki; bize getirdiği o hediye onun şahsına ait değildir. İkisi arasındaki tezatı görürüz. Ve hediyenin özelliklerine bakarak gerçek sahibini anlamaya çalışırız. Ve onu bize getirene minnet değil teşekkür ederiz. Asıl teşekkürü,muhabbetin en çoğunu ise onu bize gönderene yaparız. Tabiri caizse getirene bir kaç kuruş bahşiş veriyosak, gönderene tüm sermayemizi vermek isteriz.

İşte nail olduğumuz nimetlerde böyledir. Hepsi bir sebep sonuç şeklinde soframıza, önümüze gelse de o sebepler birer perdedir. Allahın hikmetine binaen koyduğu bir düzendir. Sebepler çok basit olduğu halde bize gelen o nimetler çok kıymettardır. Miskin adam ve elindeki kıymettar hediye misali.

Mesela bir üzümün vücuda gelmesindeki son sebep, üzümün hemen arkasındaki kuru çubuğudur. Tefekkür ederek baktığımızda ise o kuru çubukla üzüm arasında dağlar denizler kadar farklılık vardır. Üzüm suludur dalı kuru, üzüm tatlıdır dalında lezzet yoktur, üzümün hoş bi rengi vardır dalında o letafet yoktur, üzüm zarif ve tatlı yumuşaktır dalı ise serttir vs. Bu üzümün vücuda gelişindeki son sebep olarak dalını görsekte, biraz incelediğimizde aslında öyle olmadığına şahit oluruz. O zaman sebeplere göre değil de o üzümdeki özelliklere göre sahibini tanımaya çalışmalıyız. Yani üzümde bir hoşluk, zariflik varsa onu yapan Latif'tir. Bir şekil, şemal varsa onu yapan Musavvirdir. Bizim istediğimiz tatta ve gözümüzün hoşlandığı bir rengi varsa, aynı zamanda hem üzümü hem de bizi bilen biri tarafından yapılmıştır ve onu yapan Alim dir. Bunun gibi sebebten müsebbibe giden bir tefekkür içerisine girmeliyiz ki sebeplere direkt tesiri vererek Allahtan gaflete düşmeyelim.

 

zülkifl

New member
Cevap: Vecize Analizi - 3 - "Bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini

1. Zahiri mün'imler nelerdir ?

2. Zahiri mün'imlere hiç bi şekilde muhabbetimiz olmamalı mı ?


3. Zahir'i Münimler neden var? Cenab-ı Hakkın bu şekilde perdeler kullanmasının hikmetleri neler olabilir?

4. "Mün’im-i Hakikîyi unutmak" nasıl olur? farkında olmadan bu gaflete düşmemek için ne gibi önlemler alabiliriz? bir kaç örnek, birkaç cümle ile açıklayabilir misiniz?

.....
1.zahiri münimler Allahın ihsan ettiği nimetin bize ulaşmasına vasıta esbabdır..hayata gelişimize vasıta olan anne ve babamız gibi.
2.zahiri münimlere Allaha namına teşekkür etmeli ve Allah namına sevmeli bu mana-ı harfi bir sevme olmalıdır.
3.kudretin izzeti ve başka bazı hikmetler hem şerde hemde hayırda esbabı iktiza etmiş..bunun isitsnalarıda var olsa da genel kaide budur.dünya hikmet ve imtihan alemidir,bazı şeyler perde-i gaybda kalmalı.
4.hakiki nimet vereni unutturan en büyük neden küfür ve şirk ve gaflettir.
iman ve tefekkürle ,şuurlu zikir bunları izale eder.
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Vecize Analizi - 3 - "Bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini

5. "SUAL: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiyat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah ne fiyat istiyor ?"

Birinci Söz

Sebeplere ve zahiri münimlere ya da nimetleri aldığımız kişilere bir ücret ediyoruz, muhabbet ediyoruz, teşekkür ediyoruz. Diğer soruların cevaplarında asıl mal sahibinin, gerçek nimeti verenin Allah olduğunu gördük. Allah cc. vermemiz gereken fiyat ne olmalıdır ? Ona nasıl teşekkür ederiz veyahut nasıl mukabelede bulunmamız gerekir bu nimetlere ?
 

heysem

Well-known member
Cevap: Vecize Analizi - 3 - "Bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini

Asil mal sahibi olan ALLAHU Tealanin bizden istedigi fiyat 3 tür ; Birisi zikir, Birisi sükür, Birisi ise fikirdir.
Basta Bismillah; Bütün hayirli islerimize Allahin adiyla baslamak zikirdir.

Ahirde Elhamdülilllah;ALLAH c.c bize sunmus oldugu bütün nimetlere ve donanimlara karsi ALLAHA hamd olsun demek ve sükürdür.

Ortada ise degerli sanat harikalari olan nimetlerin , Ehad ( bir olan ve herbir varlikta birligi tecelli eden ALLAH ) Samed in (hic birseye muhtac olmayan ama hersey ona muhtac olan ALLAH ) mucizei kudretini ve hediyeyi rahmet oldugunu derk etmek (düsünmek, algilamak )
ise fikirdir .
 

Ukbaa

Well-known member
Cevap: Vecize Analizi - 3 - "Bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini

Sorular:


1. Zahiri mün'imler nelerdir ?

Mün’im Cenab-ı Hakkın isimlerinden birisidir. Ve anlamı asıl nimet sahibi olan Allah demektir. Sütü düşündüğümüzde bize bu sütü veren kim inek, ineğe bu istidadı veren kim Allah. Sütü rengini, tadını, ,içindeki mineral, vitamin her şeyini tanzim edip düzenleyen inek olmadığına göre Allah’tır. İnek sadece bir perdedir. Zahiri mün’imdir. Kainattaki bize nimet veriyor gibi görünen bütün sebepler şuurlu olmadığına göre ve insanın ihtiyaçlarını bilip ona göre hareket etmediklerine göre sadece bir perdeden ibarettir.

2. Zahiri mün'imlere hiç bi şekilde muhabbetimiz olmamalı mı ?

Cenab- Hak kainatı bir düzen içinde yaratmış. Domates yetiştirmek istiyorsak fidesini dikip, nasılsa nimeti veren Rezzak-ı Mutlaktır deyip, o fidenin bakımını yapmazsak, suyunu, gübresini vermezsek Allah’ın bize nimet vermesi için bir perde hükmünde olan o fideden domates beklememiz akla terstir. Sebeplere başvurduktan sonra asıl nimeti Allah’tan beklemek gerekir. Bu perdelere başvurmak Cenab-ı Hakkın hazine-i rahmetinin kapısını çalmaktır.

3. Zahir'i Münimler neden var? Cenab-ı Hakkın bu şekilde perdeler kullanmasının hikmetleri neler olabilir?


Zahiri mün’imlerin ortadan kalkması Cenab-ı Hakkın insanı dünyaya gönderip, bazı vazifelerde sorumlu tutması sırrına münafi düşer. Bu perdeler olmayıp nimetler direk Allah tarafından gönderilse bu durum aklı zorlayacak, aklın ihtiyarını elinden alacak, ister istemez insan Allah’ı, peygamberi, ahireti, haşri, melekleri vs.. tasdik edecek. Durum böyle olunca Ebucehil gibi kömür ruhlu insanlarla, Ebubekir-i Sıddık gibi elmas ruhlu kişiler aynı seviyede kalacak.

4. " Mün’im-i Hakikîyi unutmak " nasıl olur? farkında olmadan bu gaflete düşmemek için ne gibi önlemler alabiliriz? bir kaç örnek, birkaç cümle ile açıklayabilir misiniz?

Mün’im-i Hakikîyi unutmak sebeplere takılıp asıl nimet vereni hatırlamamakla olur. Mesela tarlasından yüksek verim alan bir çiftçinin bunun nedeni olarak Rezzak’ı Mutlakı değilde kullandığı tohumun kalitesinde, tarlaya attığı gübrede veya kendi çalışmasında görmesi gibi. Bu gaflete düşmemek için verilen nimetlere karşı Cenab-ı Hakkın bizden istediklerini hiç unutmayarak, nimetlere zahiri olarak değil de hakiki manada bakmakla olur.

5. "SUAL: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiyat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah ne fiyat istiyor ?"

Asıl mal sahibi olan Allah’ın istediği sadece 3 şey var. Zikir, Fikir, Şükür…
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Vecize Analizi - 3 - "Bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini

6. Bu vecizenin devamında nefse hitaben vecizdeki gibi ebleh (ahmak, budala, aptal) durumuna düşmemesi için Allah namına alıp, Allah namına verip, Allah namına başlaması ve işlemesi hakkında uyarı yapılıyor. Bunlar nasıl olur ? Bir şeyi alıp verirken, bir işe başlarken Allah namına yapmak nasıl olur ? Veren Allah namına vermezse biz de muhtaçsak ne yapmalıyız ?
 

akna

Well-known member
Cevap: Vecize Analizi - 3 - "Bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini

6. Bu vecizenin devamında nefse hitaben vecizdeki gibi ebleh (ahmak, budala, aptal) durumuna düşmemesi için Allah namına alıp, Allah namına verip, Allah namına başlaması ve işlemesi hakkında uyarı yapılıyor. Bunlar nasıl olur ? Bir şeyi alıp verirken, bir işe başlarken Allah namına yapmak nasıl olur ? Veren Allah namına vermezse biz de muhtaçsak ne yapmalıyız ?

Allah namına vermek, Allah namına almak, Allah namına başlamak, Allah namına işlemek kulun her an acizliğini, muhtaçlığını, fakirliğini, zayıflığını bilmesi ile gerçekleşebilir. Kudretin kendi elinde olmadığını, Allah cc dilemezse kendisinin hiçbir işe gücü yetmeyeceğini bilen kişi sebepler perdesinin de Allah cc’nun elinde olduğunu unutmaz ve her işinde BİSMİLLAH der. Alırken de, verirken de, başlarken de, işlerken de, O (cc)’na sığınır, ismini alır, tevekkül eder.

Bu ne demektir?

‘Bismillah’ diyerek veren kişi; kendisinin sadece aracı hükmünde olduğunu bilir. “Verdiğim zaten bana ait değil, ben asıl sahibinin namına veriyorum” der fahre kapılmaz.

‘Bismillah’ diyerek alan kişi; elde ettiklerinin ya da kendisine gelenlerin nereden geldiğine bakar. Meşru daireden çıkmaz, temiz ve emin insanlar ile alışverişte bulunur. Emin olunmayan yerlerden, gayri meşru daireden almaz. Muhtaçsa ve zaruret söz konusu ise hakiki vereni düşür “Bismillah” der, Allah (cc) namına alır.

‘Bismillah’ diyerek başlayan ve işleyen kişi ise; zaten o işin hayr olması için adım atmış demektir. Nitekim Üstad Hz. “Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi ona başlarız” derken. Bu mübarek kelime ile başlanan her işin hayr olacağını belirtmiştir.

Aslında bu mübarek kelimeyi kullanmak bir nevi tevekkül ve teslimiyet başlangıcıdır. Bismillah diyerek işine başlayan insan gibi “Ya Rabbim ben çok acizim, zayıfım, sen nasip etmezsen ben hiç birşey yapamam, sen yardım etmezsen ben kazanamam..” der, teslimiyet gösterir.
 
Üst