amip, bakteri gibi tek hücreli canlılar, hücre içi organel ve stoplazmlarının basıncı ile dış basıncın dengelenmesi sonucu herhangi bir büzülmeye maruz kalmadan hayatlarına devam edebilirler.
benzer durum bizim vücut hücrelerimiz için de geçerlidir,
kan damarları da hücrelerden oluşur ancak içlerinde akan kan ve üzerlerindeki tonlarca hava basıncına rağmen parçalanmazlar.
burada muazzam dengeler söz konusu,
İnsan vücudunun yüzeyi yaklaşık 1,5 m2 ise insan vücuduna açık hava tarafından 15 tonluk kuvvet uygulanır. Bu basınç vücudun iç basıncı ( hem kan basıncı, hem lenf basıncı, hem de vücut boşluklarındaki havanın basıncı) tarafından dengelendiği için hissedilmez.
Vücuttaki kan kaybı veya havanın boşalması sonucunda iç basınç ile atmosfer basıncı birbirini dengeleyemez.
dış basınç sadece kan basıncı ile dengelenmediği için vücuttki kanın tamamen boşaltılması, vücudun tamamen büzülmesine sebep olmaz.
ancak bu değerlerdeki ufacık değişmeler, dağa tıranma sonucu hava basıncındaki düşme, derin sularda dış basıncın artması, kan kaybı, vücut sıcaklığındaki değişmeler gibi, dengenin ve düzenin bozulmasına sebebiyet veriyor,
dış basıncın azalması veya iç basıncın artması baş ağrılarına, baş dünmlerine ..vs.
tersi durumlar da yine birçok biyolojik ve fizyolojik bozukluklara, hastalıklara sebep kılınmıştır.