İmanın Altı Şartı
İman altı rüknünden çıkan öyle bir vahdanî hakikattır ki, tefrik kabul etmez. Ve öyle bir küllîdir ki, tecezzi kaldırmaz. Ve öyle bir külldür ki kabil-i inkısam olmazlar.
Çünki herbir rükn-ü îmanî, kendini isbat eden hüccetleriyle sair erkân-ı îmaniyeyi isbat eder. Herbiri herbirisine gayet kuvvetli bir hüccet-i âzam olur.
Öyle ise bütün erkânı, bütün delilleriyle sarsmayan bir fikr-i bâtıl, hakikat nazarında bir tek rüknü, belki bir hakikatı ibtal edip inkâr edemez. Belki adem-i kabul perdesi altında gözünü kapamakla, bir küfr-ü inadî yapabilir. Gitgide küfr-ü mutlaka düşer, insaniyeti mahvolur. Hem maddî, hem manevî Cehennem'e gider.
Risale-i Nur Külliyatı - Şualar | Onbirinci Şua
İman altı rüknünden çıkan öyle bir vahdanî hakikattır ki, tefrik kabul etmez. Ve öyle bir küllîdir ki, tecezzi kaldırmaz. Ve öyle bir külldür ki kabil-i inkısam olmazlar.
Çünki herbir rükn-ü îmanî, kendini isbat eden hüccetleriyle sair erkân-ı îmaniyeyi isbat eder. Herbiri herbirisine gayet kuvvetli bir hüccet-i âzam olur.
Öyle ise bütün erkânı, bütün delilleriyle sarsmayan bir fikr-i bâtıl, hakikat nazarında bir tek rüknü, belki bir hakikatı ibtal edip inkâr edemez. Belki adem-i kabul perdesi altında gözünü kapamakla, bir küfr-ü inadî yapabilir. Gitgide küfr-ü mutlaka düşer, insaniyeti mahvolur. Hem maddî, hem manevî Cehennem'e gider.
Risale-i Nur Külliyatı - Şualar | Onbirinci Şua