Konuya cevap cer

İşte hayat böyledir. Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı İmân ile hayatlandırınız ve ferâizle zînetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhâfaza ediniz. 




Hergün ve her yerde ve her vakit vefiyâtların gösterdikleri dehşetli hakikat-i mevt ise; size-başka gençlere söylediğim gibi-bir temsil ile beyân ediyorum. 




Meselâ, burada gözünüz önünde bir darağacı dikilmiş. Onun yanında bir piyango-fakat pek büyük bir ikramiye biletleri veren-dairesi var. Biz buradaki on kişi, alâküllihâl, ister istemez, hiç başka çare yok, oraya dâvet edileceğiz, bizi çağıracaklar. Ve çağırma zamanı gizli olmasından, her dakika ya "Gel, idâm biletini al, darağacına çık" veyahut "Gel, milyonlar altın kazandıran bir ikramiye bileti sana çıkmış; gel, al" demelerini beklerken, birden kapıya iki adam geldi. Biri yarı çıplak, güzel ve aldatıcı bir kadın, elinde zâhiren gayet tatlı, fakat zehirli bir helva getirip yedirmek istiyor. Diğer biri de, aldatmaz ve aldanmaz, ciddî bir adam, o kadının arkasından girdi. Dedi ki: 




"Size bir tılsım, bir ders getirdim. Bunu okusanız, o helvayı yemezseniz, o darağacından kurtulursunuz. Bu tılsım ile, o emsâlsiz ikramiye biletinizi alırsınız. İşte bu darağacında, zâten gözünüzle görüyorsunuz ki, bal yiyenler oraya giriyorlar. Ve oraya girinceye kadar, o helvanın zehirinden dehşetli karın sancısı çekiyorlar. Ve o büyük ikramiye biletini alanlar, çendan görünmüyorlar ve zâhiren onlar da o darağacına çıktıkları görünüyor. Fakat onlar, asılmadıklarını, belki oradan kolayca ikramiye dairesine girmek için, basamak yaptıklarını milyonlar şâhidler var; haber veriyorlar. 




İşte pencerelerden bakınız. En büyük memurlar ve bu işle alâkadar büyük zâtlar yüksek sesle ilân ediyorlar ve haber veriyorlar ki, "O darağacına gidenleri, aynelyakîn, gözünüz ile gördüğünüz gibi, bu ikramiye biletini tılsımcılar aldıklarını, hiç şek ve şüphesiz gündüz gibi katî biliniz"  dedi. 




İşte bu temsil gibi, zehirli bir bal hükmünde olan gayr-i meşrû dairedeki gençliğin sefâhetkârâne zevkleri, hazîne-i ebediyenin ve saadet-i sermediyenin bileti ve vesîkası olan imânı kaybettiği için, darağacı hükmünde olan ölüm ve ebedî zulümât kapısı olan kabrin musîbetine, aynen zâhiren göründüğü gibi düşer. Ve ecel gizli olduğu için genç, ihtiyar fark etmeyerek, her vakit ecel celladı başını kesmek için gelebilir. 




Eğer o zehirli bal hükmünde olan hevesât-ı gayr-i meşrûayı terk edip, tılsım-ı Kur'ânî olan İmân ve ferâizi elde etmekle ve fevkalâde mukadderât-ı beşer piyangosundan çıkan saadet-i ebediye hazînesi biletini alacağına, yüz yirmi dört bin enbiyâ aleyhimüsselâm ile beraber hadd ü hesâba gelmeyen ehl-i velâyet ve ehl-i hakikat müttefikan haber veriyorlar ve âsârını gösteriyorlar. 






13. Söz s.134



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst