Konuya cevap cer

Birinci Kısım - Sayfa 80


tahakkukları için koca Cennet ve Cehennemi ve sırat ve mizan-ı ekberi yaratan birHâkim-i Hakîm ve bir Alîm-i Rahîm, insanların kâinatı alâkadar eden amellerini yazdırmasın ve mücâzât ve mükâfat için fiillerini kaydettirmesin ve seyyiat vehasenatlarını kaderin levhalarında yazmasın? Hâşâ, kaderin Levh-i Mahfuzunda yazılan harfleri adedince hâşâ!


Demek, iman-ı billâh hakikatı, hüccetleriyle hem melâikeye iman, hem kadere iman hakikatlerini dahi kat’î ispat eder. Güneş gündüzü ve gündüz güneşi gösterdiği gibi, imanın rükünleri birbirini ispat ederler.


İKİNCİ NOKTA


Başta Kur’ân, bütün semâvî kitaplar ve suhuflar ve başta Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm olarak, bütün peygamberler (aleyhimüsselâm), bütün dâvâları beş altı esas üzerine dönüyorlar, mütemadiyen o esasları ders vermeye ve ispat etmeye çalışıyorlar. Onların peygamberliklerine ve doğruluklarına şehadet eden bütünhüccetler ve deliller, o esaslara bakıyorlar. Onların hakkaniyetlerine kuvvet veriyorlar. O esaslar ise, iman-ı billâh ve iman-ı bil’âhiret ve sâir rükünlere imandır.


Demek imanın altı rüknü birbirlerinden ayrılmaları mümkün değildir. Herbirisiumumunu ispat eder, ister, iktiza eder. O altı, öyle bir küll ve küllîdir ki, tecezzî kabul etmez ve inkısamı imkân hâricindedir. Nasıl ki, kökü göklerde tûbâ ağacı gibi, herbir dalı, herbir meyvesi, herbir yaprağı, o koca ağacın küllî, tükenmez hayatına dayanıyor. O kuvvetli ve güneş gibi zâhir o hayatı inkâr edemeyen, birtek muttasılyaprağın hayatını inkâr edemez. Eğer etse, o ağaç, dalları ve meyveleri ve yaprakları sayısınca o münkiri tekzip edecek, susturacak. Öyle de, iman, altırükünleriyle aynı vaziyettedir.


Bu makamın başında, altı nokta ve herbir nokta dahi beş nükte olarak altı erkân-ı imaniyeyi, otuz altı nüktede beyan etmek niyet edilmişti. Ve baştaki dehşetli




Aleyhimüsselâm: Allah’ın selâmı onların üzerine olsunAleyhissalâtü Vesselâm: Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
Alîm-i Rahîm: herşeyi hakkıyla bilen ve rahmetinin çok özel tecellîleri olan sonsuz şefkat ve merhamet sahibi AllahHâkim-i Hakîm: herşeyi hikmetle yapan ve herşeyi hükmü altında tutan Allah
Levh-i Mahfuz: herşeyin bütün ayrıntılarıyla yazıldığı kader levhası, Allah’ın ilminin bir adıalâkadar: alâkalı, ilgili
amel: davranış, işbeyan etmek: açıklamak
dehşetli: korkunç, ürkütücüerkân-ı imaniye: imanın esasları, şartları
hakikat: doğru, gerçekhakkaniyet: doğruluk, gerçekçilik
hasenat: iyilikler, güzelliklerhâşâ: asla, kesinlikle öyle değil
hüccet: deliliktiza etmek: gerektirmek
iman-ı billâh: Allah’a imaniman-ı bil’âhiret: âhirete iman
inkısam: bölünme, kısımlara ayrılmakader: Allah’ın meydana gelecek hâdiseleri olmadan önce bilmesi, takdir etmesi, plânlaması
kâinat: evren, yaratılan herşeyküll: bütün
küllî: büyük, kapsamlı, türmakam: konu, konum
melâike: meleklermizan-ı ekber: mahşer günü amellerin ölçüleceği büyük terazi
muttasıl: yapışık, bitişikmücâzât: ceza verme
mükâfat: ödül vermemünkir: inkâr eden, inançsız
mütemadiyen: sürekli olaraknükte: ince anlam
rükün: esas, şartsemâvî: Allah tarafından olan, İlâhî
seyyiat: kötülükler, günahlarsuhuf: bâzı peygamberlere gelen sahife hâlindeki kitaplar
sâir: diğer, başkasırat: Cennete gidebilmek için herkesin üzerinden geçmesi gereken Cehennem üzerinde kurulmuş köprü
tahakkuk: gerçekleşmetecezzî: bölünme, parçalanma
tekzip etmek: yalanlamakumum: bütün
zâhir: açık, görünenşehadet etmek: şahitlik, tanıkl


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst