Aleyhissalâtü Vesselâm: Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun | Anadolu: (bk. bilgiler) |
Isparta: (bk. bilgiler) | Kur’ân-ı Azîmüşşan: şan ve şerefi yüce olan Kur’ân |
Leyle-i Kadir: Kadir Gecesi | Mu’cizat-ı Ahmediye: Peygamber Efendimizin (a.s.m.) gösterdiği mu’cizeleri anlatan, Mektubat’ta yer alan On Dokuzuncu Mektup |
Ramazan-ı Şerif: Şerefli Ramazan ayı | Resul-i Ekrem: Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.) |
ahvâl: haller, davranışlar | aynelyakîn: gözlem ve müşahedeye dayanarak, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde bilme |
bayram-ı şerif: şerefli, değerli bayram | beraet: temize çıkma, suçsuz olduğunun anlaşılması |
burhan: kesin delil, kanıt | def etmek: kaldırmak, gidermek |
ef’âl: fiiller, işler | emsâl-i kesire: bir çok örnek |
gayet: son derece | havali: civar, çevre |
hazret: saygıdeğer | hususî: özel |
intişar: yayılma | ittiba etmek: tabi olmak, uymak |
kemâl-i metanet: tam bir kararlılık, sabır ve sebat | kâinat: evren, yaratılan herşey |
musibet: belâ, dert, felâket | mu’cize: Allah’ın izniyle peygamberler tarafından ortaya konulup bir benzerini yapmakta başkalarını âciz ve hayrette bırakan olağanüstü hâl ve hareket |
mübarek: bereketli, hayırlı | müşerref: şereflenme |
müşkülât: zorluklar | nam: ad |
niyaz: dua etme, yalvarıp yakarma | nümune-i iktida: örnek alınıp uyulacak nümune, örnek |
rahmeten li’l-âlemîn: âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz | ref: ortadan kaldırma |
resul: elçi, peygamber | sadaka: Allah rızası için ihtiyaç sahibi kişilere yapılan yardım |
suret: biçim, şekil | sünnet-i seniyye: Peygamberimizin söz, fiil ve hareketlerine dayanan yüce prensipler |
sürur: mutluluk, sevinç | tebrik: mübârek kılma |
umumen: bütünüyle | Üstad-ı Ekrem: kerem sahibi üstad, hoca |
âciz: güçsüz, zavallı | âlem-i İslâm: İslâm dünyası |
şakirt: öğrenci, talebe | şehadet: şahitlik, tanıklık |
şehit: Allah’ın yolunda canını fedan eden Müslüman |
|