Konuya cevap cer

Yedinci Mesele


Denizli hapsinde bir Cuma gününün meyvesidir.





وَمَا أَمْرُ السَّاعَةِ إِلاَّ كَلَمْحِ الْبَصَرِ أَوْ هُوَ أَقْرَبُ  1


مَا خَلْقُكُمْ وَلاَ بَعْثُكُمْ إِلاَّ كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ  2


فَانْظُرْ إِلٰۤى اٰثَارِ رَحْمَتِ اللهِ كَيْفَ يُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا إِنَّ ذٰلِكَ لَمُحْيِى الْمَوْتٰى وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ  3



Bir zaman Kastamonu’da “Hâlıkımızı bize tanıttır” diyen lise talebelerine sâbıkAltıncı Meselede mektep fünununun dilleriyle verdiğim dersi, Denizli Hapishanesinde benimle temas edebilen mahpuslar okudular. Tam bir kanaat-i imaniye aldıklarından,âhirete bir iştiyak hissedip, “Bize âhiretimizi de tam bildir. Tâ ki, nefsimiz ve zamanın şeytanları bizi yoldan çıkarmasın, daha böyle hapislere sokmasın” dediler. VeDenizli hapsindeki Risale-i Nur şakirtlerinin ve sabıkan Altıncı Meseleyi okuyanlarınarzularıyla, âhiret rüknünün dahi bir hülâsasının beyanı lâzım geldi. Ben de Risale-i Nur’dan bir kısacık hülâsa ile derim:


Nasıl ki, Altıncı Meselede biz Hâlıkımızı arzdan, semâvâttan sorduk; onlar fenlerin dilleriyle, güneş gibi Hâlıkımızı bize tanıttırdılar. Aynen biz de âhiretimizi başta o bildiğimiz Rabbimizden, sonra Peygamberimizden, sonra Kur’ân’ımızdan, sonra sairpeygamberler ve mukaddes kitaplardan, sonra melâikelerden, sonra kâinattan soracağız.


İşte, birinci mertebede âhireti Allah’tan soruyoruz. O da bütün gönderdiği elçileriyle ve fermanlarıyla ve bütün isimleriyle ve sıfatlarıyla, “Evet, âhiret var-dır



[NOT]Dipnot-1 “Kıyâmetin gerçekleşmesi ise göz açıp kapayıncaya kadar, yahut ondan da yakındır.” Nahl Sûresi, 16:77.


Dipnot-2 “Sizin yaratılmanız da, diriltilmeniz de, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir.” Lokman Sûresi, 31:28.


Dipnot-3 “Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kàdirdir.” Rum sûresi, 30:50.[/NOT]






Denizli: (bk. bilgiler)Hâlık: herşeyi yaratan Allah
Kastamonu: (bk. bilgiler)Rab: herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah
arz: dünyabeyan: açıklama
ferman: buyruk, emirfünun: fenler, bilimler
hülâsa: kısaca, özetiştiyak: arzu, istek
kanaat-i imaniye: imanî kanaat, tatminkâinat: evren, yaratılan herşey
mahpus: hapsedilmişmelâike: melekler
mukaddes kitaplar: kutsal kitaplar; dört büyük kitapnefis: insanı kötülüğe, geçici zevk ve isteklere sevk eden kuvvet
rükn: esas, şartsabıkan: bundan önce
sair: diğer, başkasemâvât: gökler
sâbık: önceki, geçmişâhiret: öteki dünya, öldükten sonraki ebedî hayat
şakirt: öğrenci


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst