Aleyhissalâtü Vesselâm: Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun | Hafîz: esirgeyen, koruyan, yarattıklarını koruyup gözeten Allah |
Hâlık: her şeyi yaratan Allah | Hâlık-ı Zülcelâl: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi, herşeyi yaratan Allah |
Padişah-ı Ezel ve Ebed: varlığının başlangıcı ve sonu olmayan Padişah, Allah | arz: dünya |
bâki: kalıcı, devamlı | cemiyetli: kapsamlı |
cihet: yön, taraf | emare: belirti, iz |
faal: çalışkan, hareketli | fâni: geçici, ölümlü |
gayet: son derece | hadsiz: sayısız, sınırsız |
hakikat: doğru, gerçek | hakikat-i Muhammediye: Hz. Muhammed’in hakikati, mânevî şahsiyeti |
halife-i arz: yeryüzünde Allah’ın emirlerini yerine getirip Onun namına tasarrufta bulunan ve varlıklar üzerinde Onun adına egemen olan insan | kat’iyet: kesinlik |
kâinat: evren, yaratılan herşey | mes’uliyet: sorumluluk, yükümlülük |
mezkûr: anılan, sözü geçen | mezun: izinli |
müfettiş: teftiş eden, denetleyici | mükerrem: ikram olunan, saygın |
nevi: tür | nezaret: gözetim, bakım |
nâzır: bakan, gözeten | saat-i ekber: en büyük saat |
sair: diğer, başka | sarfiyat: giderler, harcamalar |
sekene: sakinler | semâvat: gökler |
sermedî: devamlı, sürekli | tasarruf: dilediği gibi kullanma ve yönetme |
tasdik etmek: doğrulamak, onaylamak | teçhiz etmek: donatmak |
varidat: gelirler, kaynaklar | zemin: yer |
zer’ etmek: ekmek, dikmek | âyet-i kübrâ: en büyük delil |
âyetü’l-kürsî: Allah’ın varlığından ve bir kısım mühim sıfatlarından bahseden Bakara Sûresinin 255. âyeti | çekirdek-i aslî: asıl çekirdek, tohum |
İsm-i Âzam: Cenâb-ı Hakkın binbir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı |
|