Konuya cevap cer

Birinci Kısım - Sayfa 56


sonra en daimî dâvâsı ve müddeâsı ve esası âhirettir; elbette o zâtın nübüvvetine vesıdkına delâlet eden bütün mu’cizeleri ve hüccetleri, bir cihette, dolayısıyla âhiretintahakkukuna ve geleceğine şehadet ederler.


Ve madem Kur’ân’ın dörtten birisi haşir ve âhirettir ve bin âyâtıyla onun ispatına çalışır ve onu haber verir; elbette Kur’ân’ın hakkaniyetine şehadet ve delâlet eden bütün hüccetleri ve delilleri ve burhanları, dolayısıyla âhiretin vücûduna vetahakkukuna ve açılmasına dahi delâlet ve şehadet ederler.


İşte bak, bu rükn-ü imanî ne kadar kuvvetli ve kat’î olduğunu gör.





burhan: mantıkî delil, kanıtcihet: taraf, yön
delâlet: işaret etme, delil olmahakkaniyet: doğruluk, gerçekçilik
haşr: insanların öldükten sonra âhirette diriltilip muhakeme için Allah‘ın huzurunda toplanmasıhüccet: güçlü delil
kat’î: kesinmu’cize: Allah’ın izniyle peygamberler tarafından ortaya konulup bir benzerini yapmakta başkalarını aciz ve hayrette bırakan olağanüstü şey
müddeâ: iddia edilen şeynübüvvet: peygamberlik
rükn-ü imanî: imanın şartı, temel esasısıdk: doğruluk
tahakkuk: gerçekleşmevücud: varlık, var oluş
âhiret: öteki dünya, öldükten sonraki sonsuz hayatâyât: âyetler, deliler
şehadet: şahitlik, tanıklık


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst