
Bazı bitkiler, ısırılan bölgeden kendilerini ısıran böceğin sindirim sistemini bozucu ve ona sahte tokluk hissettiren bir sıvı salgılar. Aynı zamanda yaprak hasar gördüğü yerden "jasmonik asit" denen bir tür asit de salgılayarak diğer yaprakların saldırıdan haberdar olmalarını ve savunmaya geçmelerini sağlar.
Mısır ve fasulye bitkileri yapraklarına tırtıl dadandığında özel bir kimyasal salgı salgılayarak eşek arılarını bulundukları yere toplarlar. Eşek arıları da larvalarını bitkiye saldırmış olan tırtılların üstlerine bırakırlar. Büyüyen eşek arısı larvaları, tırtılların ölümüne neden olur bu da bitkinin kurtulmasını sağlar.

Siyah ve yeşil tırtıllarla kırmızı kelebekler, yumurtadan çıkar çıkmaz yavrularının beslenebilmeleri için, yumurtalarını Orta ve Güney Amerika'da yetişen bir asma bitkisinin yaprakları üzerine bırakırlar. Ancak bir yaprakta yumurtalar varsa, boş olan yaprakları ararlar. Asma bitkisi saldırıdan korunmak için böceklerin bu seçiciliğinden faydalanır. Asma bitkisinin bazı cinsleri, yapraklarının üst kısımlarında, yeşil yumrucuklar oluşturur, bazı türleri ise, yaprağın altında bulunan, dal ile birleşme yeri üzerinde, kelebeklerin yumurtalarına benzer renkte lekecikler meydana getirirler. Bunu gören tırtıl ve kelebekler, başka böceklerin kendilerinden önce bu yaprakların üzerine yumurtladıklarını zannederek, yeni yapraklar aramaya başlarlar. Elbette ki bu saydıklarımızın hiçbiri, bir bitki tarafından
gerçekleştirilmiş olması, ya da çeşitli tesadüfler sonucunda ortaya çıkması mümkün olan şeyler değildir.

“Gökten yere her işi O evirip düzene koyar...” (Secde Suresi, 5)