Bizim çocuğumuz kimi tanıyor?
Bizim çocuğumuz kimi tanıyor? Bizi mi daha iyi tanıyor, yoksa yabancıları mı? Dillerindeki yabancılar mı? Yoksa bizim ve bizden olanlar mı? Mühim bir meseledir bu... Üzerinde ciddiyetle durulması gereken meselelerden... Yabancılaşmayı önlemek ve kendimize dönmek için...
Yavrularımız yarınlarımızdır... Geleceği bugünden görmek isteyenler çocuklarına baksınlar.... Onlara verilen terbiyeye ve gösterilen yola baksınlar... Gençlerin gidişi yarının gelişidir... Yarını anlamak için gençlerin gidişine bakmak lazımdır... İkbal ve istikbal çocuklarımızın ve gençlerimizin yetişmesine bağlıdır...
Çocuklarımız bizi yeterince tanıyorlar mı acaba? Bu açıdan baktığımız da görüyoruz ki; nice çocuklarımız bizden habersiz... Dillerinde başka şarkılar... Hafif müzik eşliğinde sayısız hafiflikler... Meşhur yabancılar arasında Ronaldo ile madonna başta...
Malum gazeteler ya tersinden okunur veya eklerinden...Gazetelerin tersinde Ronaldo eklerinde de madonna... Sayısız kız madonna ve benzerlerini hayal ederken, binlerce erkek Ronaldo ve benzerlerine hayran... Alman birasının yanında on para etmiyor bizim ayran...
Denemek için şöyle bir soralım... Kime mi? Evimizdeki çocuklara... Kimi mi soralım? Dedemizi soralım, nenemizi soralım... Tarihi şahsiyetlerimizi, bizi biz yapan değerleri, dünyanın tanıdığı örnek şahsiyetleri ve önderleri soralım... Dinden, diyanetten, ahlaktan, edebten soralım...
Dostlarımızı, düşmanlarımızı soralım... Yalnız çocuklarımıza değil, bunları kendimize de soralım... O zaman görülecek ki; çocuklarımızın dillerinde yabancı isimler... Bu da ayrı bir yabancılaşma ve kendimizden uzaklaşma...
Bizim çocuklarımız tomları, tomileri, hansları, çarlileri tanıyorlarda bizi hatırlaya mıyor... Henriler, antoniler ezberledikleri isimler... Bu isimlerle beraber onların kültürleri ve onların anlayışları da geliyor... ve bunlar kökleşirken..... Bizim gençlerimizin kafa ve gönüllerinden bizim olan herşey siliniyor... Bunların vebali de bizlerin üzerine yükleniyor...
Derdimiz çok dostlar; Sözlerimi şu dua ile noktalayayım:
Elsizlere el, dilsizlere dil ver Allahım
Lutfet bize yeniden, şanlı bir nesil ver Allahım...
alinti.... itimat....
Bizim çocuğumuz kimi tanıyor? Bizi mi daha iyi tanıyor, yoksa yabancıları mı? Dillerindeki yabancılar mı? Yoksa bizim ve bizden olanlar mı? Mühim bir meseledir bu... Üzerinde ciddiyetle durulması gereken meselelerden... Yabancılaşmayı önlemek ve kendimize dönmek için...
Yavrularımız yarınlarımızdır... Geleceği bugünden görmek isteyenler çocuklarına baksınlar.... Onlara verilen terbiyeye ve gösterilen yola baksınlar... Gençlerin gidişi yarının gelişidir... Yarını anlamak için gençlerin gidişine bakmak lazımdır... İkbal ve istikbal çocuklarımızın ve gençlerimizin yetişmesine bağlıdır...
Çocuklarımız bizi yeterince tanıyorlar mı acaba? Bu açıdan baktığımız da görüyoruz ki; nice çocuklarımız bizden habersiz... Dillerinde başka şarkılar... Hafif müzik eşliğinde sayısız hafiflikler... Meşhur yabancılar arasında Ronaldo ile madonna başta...
Malum gazeteler ya tersinden okunur veya eklerinden...Gazetelerin tersinde Ronaldo eklerinde de madonna... Sayısız kız madonna ve benzerlerini hayal ederken, binlerce erkek Ronaldo ve benzerlerine hayran... Alman birasının yanında on para etmiyor bizim ayran...
Denemek için şöyle bir soralım... Kime mi? Evimizdeki çocuklara... Kimi mi soralım? Dedemizi soralım, nenemizi soralım... Tarihi şahsiyetlerimizi, bizi biz yapan değerleri, dünyanın tanıdığı örnek şahsiyetleri ve önderleri soralım... Dinden, diyanetten, ahlaktan, edebten soralım...
Dostlarımızı, düşmanlarımızı soralım... Yalnız çocuklarımıza değil, bunları kendimize de soralım... O zaman görülecek ki; çocuklarımızın dillerinde yabancı isimler... Bu da ayrı bir yabancılaşma ve kendimizden uzaklaşma...
Bizim çocuklarımız tomları, tomileri, hansları, çarlileri tanıyorlarda bizi hatırlaya mıyor... Henriler, antoniler ezberledikleri isimler... Bu isimlerle beraber onların kültürleri ve onların anlayışları da geliyor... ve bunlar kökleşirken..... Bizim gençlerimizin kafa ve gönüllerinden bizim olan herşey siliniyor... Bunların vebali de bizlerin üzerine yükleniyor...
Derdimiz çok dostlar; Sözlerimi şu dua ile noktalayayım:
Elsizlere el, dilsizlere dil ver Allahım
Lutfet bize yeniden, şanlı bir nesil ver Allahım...
alinti.... itimat....