Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Kadere Hayrın ve Şerrin Allah tan Geldiğine İman
Bu Benim Kaderim.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 85334" data-attributes="member: 27"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: red">Üç Kader Sorusu</span></span></span></p> <p style="text-align: center"></p><p></p><p> </p><p><em><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Madem önceden biliyor ne yapacağımızı, o zaman ne yaparsak yapalım O'nun bildiğini yapıyoruz. Boş yere uğraşıp duruyoruz. Kaderin mahkûmuyuz." </span></span></em></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 10px"><strong>Hemen kalk yerinden</strong> bir takvim yaprağına<strong> bak.</strong> Orada senin de önceden bildiğin şeyler yazılı. Güneşin, meselâ üç ay sonra, oturduğun şehirde <strong>hangi dakikada doğacağını ve batacağını</strong> yazmış olmalılar. Artık <strong>sen de</strong> önceden<strong> biliyorsun</strong>. <strong><span style="color: red">Acaba güneş, sen öyle bildiğin için mi o dakikada doğuyor?</span></strong> <strong>Yoksa güneş o dakikada doğacağı için mi sen öyle biliyorsun?</strong> </span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 10px"><strong>Gördüğün gibi, bilmek olmayı belirlemez,</strong> <span style="color: red"><strong>olmak bilmeyi belirler.</strong></span> Bir iş olmuşsa/olacaksa, <strong>öyle bilinir</strong>. Bir iş nasıl bilinirse, <strong>öyle olmaz.</strong> Öyle bilindi diye öyle olmaz. Öyle bilinecek diye öyle de olmaz. Allah'ın da önceden bilmesi, ne edeceğimizi belirliyor değil. Bizi böyle ettiğimiz için, O önceden öyle biliyor. Yoksa, O'nun da sonradan bilmesini mi arzu ederdin? Zamanı yoktan var eden, sence zamana mahkûm mu olsun? O da mı "az sonra"ları beklesin? </span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 10px"><em><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">"Hayır ve şerri Allah'tan biliyoruz. Üstelik, böyle iman etmemiz isteniyor. Şer Allah'tan ise ben var olan bir şerri tercih ettim diye, bir kötülüğü seçtim diye bana niye günah yazılıyor, niye hesap soruluyor?"</span></span> </em></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-size: 10px">Sanıyorum, en <strong>son girdiğin test sınavını unuttun</strong>. Sınav kâğıdında, her sorunun altında bir doğru cevap, dört yanlış cevap yazılıydı. Yani, elinde tuttuğun kitapçıkta <strong>"yanlış"lar "doğru"ların dört katı</strong> fazlaydı. Hiç sınav kitapçığını/kâğıdını hazırlayanlara, <strong><span style="color: red">"Niye bu kadar yanlış yazdınız?"</span></strong>diye itiraz etmek aklına geldi mi? Onların "yanlış"ları yazmaları sence "yanlış" mıydı? Elbette ki hayır! Onların yanlışları yazmaları <strong>senin doğruyu seçme yeteneğini</strong> görmeleri içindi. Onların yanlış yazmaları yanlış değil, <strong>senin yanlışı seçmen yanlıştır.</strong> Bunun gibi, dünyada doğrular da var, yanlışlar da... Yanlış olanın önünde seçenek olarak durması yanlış değil. Senin onu seçenek olarak seçmen yanlış! Bu kuralı büyüklerimiz, <span style="color: red"><strong>"halk-ı şer, şer değil, kesb-i şer şerdir!" </strong></span>diye yazmışlar. Anlayacağın: Allah'ın kötülüğü var etmiş olması kötülük değil, senin kötülüğü seçmen kötülüktür. </span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><em>"Kader belirlenmiş, bize yapacak bir şey kalmamış.. Madem ki, Allah cennetlik mi cehennemlik mi olacağımızı baştan biliyor. Bizi niye yoruyor, en başından koysaydı ya cennetine ya da cehennemine?" </em></span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 10px">Dünyada ne edeceğimizi biliyor Allah: Doğru. Önceden biliyor: Bu da doğru. <strong>Peki ya O'nun önceden bildikleri sonradan olmazsa, O neyi bilmiş olacak!</strong> Sonradan olacaklar olacak ki, önceden bilmesi doğru olsun... Farz edelim ki, <strong><span style="color: red">"biliyorum nasılsa"</span></strong> diye hiçbirimizi dünyaya göndermeden cennete/cehenneme koyuverseydi. Dünya hiç olmasaydı. Hayat hiç kimse tarafından yaşanmasaydı. O zaman O'nun da bildiği şimdiki yaşadıklarımız değil, <span style="color: red"><strong>"biliyorum nasılsa"</strong></span> diye başından cennete/cehenneme koyulduğumuz olacaktı. Sonradan bilmek için bir şeylerin önceden olması gerektiği gibi, <strong>önceden bilmek içinde</strong> bir şeylerin <strong>sonradan olması gerekir</strong>. Şimdi olan bitenin hepsi O'nun önceden bildikleri ama bizim olduktan sonra bildiklerimizdir. <strong>"Ben kaderin mahkûmuyum"</strong> derken, acaba, O çok önceden öyle biliyordu diye O'nun bildiğine göre mi davranıyorsun? Bunu yapabilmen için, O'nun önceden bildiğini önceden bilmek gibi bir yeteneğin olmalı. Bir eylemi yaparken, önceden yazılmış bir şey okuyarak yapmadığına göre, senin <strong>eylemlerini kaderin değil, sen kaderinde ne yazıldığını</strong>/yazılacağını <strong>belirliyorsun.</strong> Ne yapıyorsan, o yazılıyor kaderine. Şimdi yaptığını sonradan öğreniyorsun. İşte <strong>kaderin de o sonradan bildiğine göre</strong> yazılıyor. <strong>Sonradan bildiğine göre önceden davranabiliyor olsaydın</strong>, örneğin bir sınavı hemencecik kazanabilirdin, <strong>diplomanı fakülteye girer girmez de alırdın!</strong> Çok kolay: <strong><span style="color: red">"Kaderimde diploma alacağım yazılmış, öyleyse yan gelip yatsam da, diplomamı alacağım"</span></strong> deyip de yan gelip yattığında, sadece <strong>yan gelip yatmış</strong> olursun. Böylece kaderinin de <strong>"yan gelip yattığı için diplomayı alamadı"</strong> şeklinde yazıldığını çok sonra fark edersin! </span></p><p> </p><p><span style="font-size: 10px"><strong>s.demirci@zaman.com.tr</strong></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 10px">23 Kasım 2008, Pazar</span></p><p> </p><p>Senai Demirci</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 85334, member: 27"] [CENTER][FONT=Comic Sans MS][SIZE=5][COLOR=red]Üç Kader Sorusu[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=5][COLOR=#ff0000][/COLOR][/SIZE][/FONT] [/CENTER] [I][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Madem önceden biliyor ne yapacağımızı, o zaman ne yaparsak yapalım O'nun bildiğini yapıyoruz. Boş yere uğraşıp duruyoruz. Kaderin mahkûmuyuz." [/SIZE][/FONT][/I] [SIZE=2][B]Hemen kalk yerinden[/B] bir takvim yaprağına[B] bak.[/B] Orada senin de önceden bildiğin şeyler yazılı. Güneşin, meselâ üç ay sonra, oturduğun şehirde [B]hangi dakikada doğacağını ve batacağını[/B] yazmış olmalılar. Artık [B]sen de[/B] önceden[B] biliyorsun[/B]. [B][COLOR=red]Acaba güneş, sen öyle bildiğin için mi o dakikada doğuyor?[/COLOR][/B] [B]Yoksa güneş o dakikada doğacağı için mi sen öyle biliyorsun?[/B] [/SIZE] [SIZE=2][B]Gördüğün gibi, bilmek olmayı belirlemez,[/B] [COLOR=red][B]olmak bilmeyi belirler.[/B][/COLOR] Bir iş olmuşsa/olacaksa, [B]öyle bilinir[/B]. Bir iş nasıl bilinirse, [B]öyle olmaz.[/B] Öyle bilindi diye öyle olmaz. Öyle bilinecek diye öyle de olmaz. Allah'ın da önceden bilmesi, ne edeceğimizi belirliyor değil. Bizi böyle ettiğimiz için, O önceden öyle biliyor. Yoksa, O'nun da sonradan bilmesini mi arzu ederdin? Zamanı yoktan var eden, sence zamana mahkûm mu olsun? O da mı "az sonra"ları beklesin? [/SIZE] [SIZE=2][I][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][/SIZE][/FONT][/I][/SIZE] [SIZE=2][I][FONT=Comic Sans MS][SIZE=3]"Hayır ve şerri Allah'tan biliyoruz. Üstelik, böyle iman etmemiz isteniyor. Şer Allah'tan ise ben var olan bir şerri tercih ettim diye, bir kötülüğü seçtim diye bana niye günah yazılıyor, niye hesap soruluyor?"[/SIZE][/FONT] [/I][/SIZE] [SIZE=2]Sanıyorum, en [B]son girdiğin test sınavını unuttun[/B]. Sınav kâğıdında, her sorunun altında bir doğru cevap, dört yanlış cevap yazılıydı. Yani, elinde tuttuğun kitapçıkta [B]"yanlış"lar "doğru"ların dört katı[/B] fazlaydı. Hiç sınav kitapçığını/kâğıdını hazırlayanlara, [B][COLOR=red]"Niye bu kadar yanlış yazdınız?"[/COLOR][/B]diye itiraz etmek aklına geldi mi? Onların "yanlış"ları yazmaları sence "yanlış" mıydı? Elbette ki hayır! Onların yanlışları yazmaları [B]senin doğruyu seçme yeteneğini[/B] görmeleri içindi. Onların yanlış yazmaları yanlış değil, [B]senin yanlışı seçmen yanlıştır.[/B] Bunun gibi, dünyada doğrular da var, yanlışlar da... Yanlış olanın önünde seçenek olarak durması yanlış değil. Senin onu seçenek olarak seçmen yanlış! Bu kuralı büyüklerimiz, [COLOR=red][B]"halk-ı şer, şer değil, kesb-i şer şerdir!" [/B][/COLOR]diye yazmışlar. Anlayacağın: Allah'ın kötülüğü var etmiş olması kötülük değil, senin kötülüğü seçmen kötülüktür. [/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][I]"Kader belirlenmiş, bize yapacak bir şey kalmamış.. Madem ki, Allah cennetlik mi cehennemlik mi olacağımızı baştan biliyor. Bizi niye yoruyor, en başından koysaydı ya cennetine ya da cehennemine?" [/I][/SIZE][/FONT] [SIZE=2]Dünyada ne edeceğimizi biliyor Allah: Doğru. Önceden biliyor: Bu da doğru. [B]Peki ya O'nun önceden bildikleri sonradan olmazsa, O neyi bilmiş olacak![/B] Sonradan olacaklar olacak ki, önceden bilmesi doğru olsun... Farz edelim ki, [B][COLOR=red]"biliyorum nasılsa"[/COLOR][/B] diye hiçbirimizi dünyaya göndermeden cennete/cehenneme koyuverseydi. Dünya hiç olmasaydı. Hayat hiç kimse tarafından yaşanmasaydı. O zaman O'nun da bildiği şimdiki yaşadıklarımız değil, [COLOR=red][B]"biliyorum nasılsa"[/B][/COLOR] diye başından cennete/cehenneme koyulduğumuz olacaktı. Sonradan bilmek için bir şeylerin önceden olması gerektiği gibi, [B]önceden bilmek içinde[/B] bir şeylerin [B]sonradan olması gerekir[/B]. Şimdi olan bitenin hepsi O'nun önceden bildikleri ama bizim olduktan sonra bildiklerimizdir. [B]"Ben kaderin mahkûmuyum"[/B] derken, acaba, O çok önceden öyle biliyordu diye O'nun bildiğine göre mi davranıyorsun? Bunu yapabilmen için, O'nun önceden bildiğini önceden bilmek gibi bir yeteneğin olmalı. Bir eylemi yaparken, önceden yazılmış bir şey okuyarak yapmadığına göre, senin [B]eylemlerini kaderin değil, sen kaderinde ne yazıldığını[/B]/yazılacağını [B]belirliyorsun.[/B] Ne yapıyorsan, o yazılıyor kaderine. Şimdi yaptığını sonradan öğreniyorsun. İşte [B]kaderin de o sonradan bildiğine göre[/B] yazılıyor. [B]Sonradan bildiğine göre önceden davranabiliyor olsaydın[/B], örneğin bir sınavı hemencecik kazanabilirdin, [B]diplomanı fakülteye girer girmez de alırdın![/B] Çok kolay: [B][COLOR=red]"Kaderimde diploma alacağım yazılmış, öyleyse yan gelip yatsam da, diplomamı alacağım"[/COLOR][/B] deyip de yan gelip yattığında, sadece [B]yan gelip yatmış[/B] olursun. Böylece kaderinin de [B]"yan gelip yattığı için diplomayı alamadı"[/B] şeklinde yazıldığını çok sonra fark edersin! [/SIZE] [SIZE=2][B]s.demirci@zaman.com.tr[/B][/SIZE] [SIZE=2]23 Kasım 2008, Pazar[/SIZE] Senai Demirci [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Kadere Hayrın ve Şerrin Allah tan Geldiğine İman
Bu Benim Kaderim.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst