FaKiR
Meþveret Bþk.
Bir arife günü Sadrazam Koca Ragıp Paşa ile şair Haşmet, Sadrazam Kuyucu Murat Paşa Türbesini ziyarete giderler. Koca Ragıp Paşa, türbedarı kızdırmak maksadıyla ona şöyle der:
"Efendi! Burada yatan kişi sıradan biri değildir. Bu kişi gazi ve savaşçı bir vezirdir. İşte bu yüzden sandukasına, kavuğuna, sarığına çok dikkat etmelisin."
Türbedar:
"Baş üstüne Paşam," der Sadrazam devam eder:
"Kendisi büyük adamdır. Ona ilgi gösterip, hizmetinde kusur etmemelisin." Oruçlu türbedar iyice sinirlenir; ama susmaya devam eder. Sadrazam konuşmasını şöyle sürdürür:
"Türbedar efendi, anladın değil mi? Merhumun kavuğunda, sarığında toz toprak namına bir şey bulunmamalı." Türbedar bakmış ki sadrazamın sözleri bitecek gibi değil, daha fazla dayanamayarak şöyle der: "Efendim, bu adam bu gece yerinden kalkıp da yarın sabah, bayram namazına gidecek değil ya. Bu kadar çok bile."
"Efendi! Burada yatan kişi sıradan biri değildir. Bu kişi gazi ve savaşçı bir vezirdir. İşte bu yüzden sandukasına, kavuğuna, sarığına çok dikkat etmelisin."
Türbedar:
"Baş üstüne Paşam," der Sadrazam devam eder:
"Kendisi büyük adamdır. Ona ilgi gösterip, hizmetinde kusur etmemelisin." Oruçlu türbedar iyice sinirlenir; ama susmaya devam eder. Sadrazam konuşmasını şöyle sürdürür:
"Türbedar efendi, anladın değil mi? Merhumun kavuğunda, sarığında toz toprak namına bir şey bulunmamalı." Türbedar bakmış ki sadrazamın sözleri bitecek gibi değil, daha fazla dayanamayarak şöyle der: "Efendim, bu adam bu gece yerinden kalkıp da yarın sabah, bayram namazına gidecek değil ya. Bu kadar çok bile."