BU KİŞİDE FİRAVUN ve NEMRUD SIFATI VARDIR

Eyvàh!

Well-known member
Bir gün müritlerinden biri, Ebû Osman Hîrî Hazretlerine şöyle bir soru sordu:
"Bir kişi, bir cemiyete girdiği zaman orada bulunanlar ayağa kalkarak hürmetlerini ifade etseler ve bu kişi de bundan hoşlansa ya da o cemiyet, içeri giren kişi için ayağa kalkmasa ve hürmet göstermese ve kişi bundan hoşnutsuzluk duysa, bu şahıs hakkında ne buyurursunuz?"
Müridinin bu sualini dinleyen Ebû Osman Hîrî Hazretleri cevap vermez. Aradan epeyce bir zaman geçer ve Ebû Osman Hîrî Hazretleri bir sohbetinde şöyle der:
"Bir vakit benden şu sorunun cevabı istenmişti:" diyerek müridinin sorduğu soruyu naklettikten sonra, sorunun cevabını da şu şekilde vermiştir:
"Böyle bir kişi hakkında ne diyebilirim ki, eğer bu kişi halini değiştirmez ve aynı hâl üzerinde kalırsa, ister Hıristiyan olarak ölsün, ister Yahudi. Hiçbir kıymeti yoktur; zira bu kişide Firavun ve Nemrud sıfatı vardır."
Bu hâdiseden çıkaracağımız ders şudur:
Kişiye olduğundan fazla ilgi, alâka ve övgüde bulunmak, benzinin yanına ateşle yaklaşmak ile eş değerdedir. Kişiye hürmet için ayağa kalkan topluluğun yaptığı bu hareket
kişinin hoşuna gidiyorsa, bundan haz alıyorsa, o kişi nefsinin esiri olmuş demektir. Nefsinin
esiri olanların lideri Nemrud ve Firavun olduğuna göre, bu kişi de Nemrud ve Firavun olma
yolunda hızla yürümektedir.
Ebû Osman Hîrî Hazretleri buyurdu ki:
"Allahu Teâlâ'nın marifette aziz kıldığı bir kimseye yaraşan, kendini günahla zelil kılmamaktır."
 
Üst