imported_sevdalizz
Active member
Bir seher vakti uyandım. Yine gama, yine kedere dalmış her yer Efendim.
Yine efkâr, yine âh u zar almış cihanı. Bir velvele ki, sorma Efendim.
Yine hasret, yine gurbet almış her yanı
Bütün aşklar, sevgi ve muhabbetler, bütün dertler kıyama kalkmış.
Sana hasret, sana müştak, sana tutkun gönüller kıyama kalkmış
Bir seher uyandım Efendim, sana meczûb aşıklar kıyama kalkmış.
Her varlık âh u zâra durmuş, lâleler, sümbüller, güller kıyama kalkmış.
Kıyam etmiş bülbüller, zikre durmuş gönüller.
Bir seher uyandım Efendim, bülbüle kulak verdim;
Geçmiş günleri, sevda ve aşkları yâd ediyordu.
Sana yazılan na'tları, bestelenen şiirleri hikâye ediyordu.
Ötüyordu dertli dertli. Yine hicrân, yine giryân, yine hazân, yine hüsrandı.
Hiç böyle ötmemişti, böyle şakımamıştı.
Yakmıştı canı, yıkmıştı cananı, velveleye vermişti cihanı.
Hiç böyle sızlanmamıştı, böyle dertlenmemiş, geçmişe böyle yanmamıştı.
Bu sabah ona kulak verdim Efendim.
Bir sevda dilindeydi, bir aşkı anlatıyordu.
Oturduğu dalı, yaprağı, gövdeyi titretiyordu, öyle ötüyordu.
Hasretten yanıyor, gurbetten ağlıyordu. Sanki bütün sevdalıları ağlatıyordu.
Bu seher başkaydı Efendim, bu sefer başka.
Hazır dili çözülmüşken ona sormak istiyordum;
Bunca velvele, bunca serzeniş kime? Onca kıyamet, onca şikâyet niye?
Bir şeyler fısıldadı, bir şeyler söyledi.
Âh Efendim, beni yüreğmden vurdu.
Kalbim böylesine yanmamıştı, göğsüm böyle daralmamıştı.
Ruhumu inletti, beni yüreğimden vurdu.
Böyle aşk dinlemedim, böyle muhabbet, böyle daralmamıştı.
Ruhumu inletti, beni dîvâne, muzdarip etti.
Böyle aşk dinlemedim, böyle hasret görmedim.
Seherde ağlattı beni, yine gama, kedere saldı...
Meğer bunca dağlanışı, sızlanışı, bunca âhı, bunca efgânı;
Yıkık gönüller,kırık kalbler, kavrulmuş yürekler adına imiş meğer.
Bunca kıyamet Efendim, bunca âh u zâr;
Sana adanmış ruhların, türkülerin, aşk ve sevdaların
Yürek yakıcı bir efgânı, bir efkârıymış Efendim.
Nasıl bilmedim, nasıl uyanmadım, kendimden utandım.
Hissizliğimden, insanlığımdan, aşka olan sessizliğimden utandım.
Soğumuş bir demir kesilmiş bedenimden,
Kurumuş,çölleşmiş hadekamdan, Sana tutkun gönüllerden utandım.
Bir seher vakti uyandım Efendim,her yer meşke boyanmış,her yer sermest olmuş.
Bağbân hayran, bülbül mestâne, kızıllık her yeri sarmış, sanki gülzâre dönmüş.
Günler buruk ve yalnız, öksüz ve yetim kalmış, o kutlu doğumu yâda durmuş.
Bir sessizlik var her yerde Efendim, sanki varlık lâl kesilmiş.
Yine hazân, yine hicran, yine giryân cana düştü. Yine efgân bana düştü.
Gül böylesine kızıl olmamıştı, böyle dertli, gönlü böyle mahzûn olmamıştı.
Her zerresini böyle gam, böyle keder, her yanını kırmızı almamıştı.
Sabahlar ne kadar inlemiş, gül ne kadar gözyaşı içmiş bilsen Efendim,
Göz ne kadar acı dökmüş. Gam ne keder vermiş, ne canlar yakmış,
Ne hüsranlar yaşatmış bilsen.
Yokluğun ne elem salmış geceye, ne hüzün vermiş sehere, ne dert vermiş.
Kırmızılık bir kez daha giyinmiş, bir kez daha kuşanmış ayrılık güllerinde.
Onlar Sen'i temsil ediyor sözde, Sen'i hatırlatıyor.
Aşkını o sembolize ediyor, teninin kokusunu o takdim ediyor sanki.
Gönül bir teselli bulmak istiyor, ayrılık ateşine bir çare.
Bu hicrana, bu efgâna, bu hüsrâna bir merhem istiyor.
Bir seher vakti Efendim, teselli aradım gülden, bülbülden.
Geceden, gündüzden Sen'i sordum.
Aşktan, ızdıraptan, hasretten bezenmiş bir buket yaptım.
Sabahı Sana delalet şafağı teselli yaptım.
Hasret ve tutkukarıma Efendim, sebeb-i meserret yaptım.
Bir ferman yazmak isterdim her yerde okunsun,
Sana olan aşkları, tutkuları dile getirsin.
Bir çerağ yakmak isterdim, gönüllerde Sen'in sevdanı tutuştursun.
Bir türkü söylemek isterdim, Sen'in adını yüceltsin.
Aşkını adanmış bir beste yazmak, güle, bülbüle onu okutmak
Her dertli gönüle onu ezberletmek isterdim.
Ne çare, sonunda anladım ki Efendim,
'Dertli söyleyen olur.' derler amma
Sevdanı anmak, sevdanı yazmak için,
Erbâb-ı dîl olmak gerek, erbâb-ı gönül_________________________________________________ve bütün güllerı sana gönderiyorum sevgili kabul eyle
http://Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ HABÎBALLÂH
[img]http://www.ceylanim.net/gifler3/104hk7zy7.gif
ama sen gelmedin rüzgan kokunu getırmedi
bende bütün güllerımı çiçeklerimi sana gönderıyorum sultanım
belkı onlar sana olan hasretımı bırakırlar gül kokan avuçlarına
Selam sana Ahmedi nefesli yar
Eyyupça selam sana
Selam sana ya Habiballah
Selam sana ya Nebiallah
Selam sana ya Resulallah
_________________________________________________
Essalâtü vesselâmü aleyke YÂ HALÎLALLÂH_________________________________________________
güvercinlerin ayaklarına sevgi bağladım,medine ye yolladım,
bu gece sensizliğin yine farkındayım,Senin için ağlamaktayım,
gönlümde gök kuşakları açmakta,acaba bahar mı yakında,
zaten bu ümit olmasa,takılıp kalırdım yollarda...
(inş)bir gün olur gönlüm aradığı anı yakalarsa,
şefaat aklıma gelmeyecek,yüzüne bakıp ah Efendim diye inleyeceğim...
yüzüne karşı hayasızca bağırıp,billahi Seni çok sevdim diyeceğim...
işte o an belki de dizlerinin dibinde öleceğim...
Ümmet olmak istersen, et daim salavat'ı
Söyle gice gündüzde, sallu ala Muhammed
...
Rahmet'ini umarım, aşkın ile yanarım
Kıl şefaat ey şahım, sallu ala Muhammed
...
ümmetin derki can feda, Cenab-ı Peygambere
Olsun salatu selam, sallu ala Muhammed
_________________________________________________
Sultanım,Ben Seni Hasretinden Terki Diyar Eyleyen
Müezzinin Bilal Gibi ÖZLEDİM
Sultanım,Ben Seni Yoksun Diye Bir Daha Hiç Gülmeyen
Amcan Oğlu Ali Gibi ÖZLEDİM
_________________________________________________
Gül ü tarife ne hacet; gül Sevda-yi Muhammedi'dir. Gülün sevdası kalbimizin hafi tepelerinde, ahfa zirvelerinde sancak açmıştır. Ve bizler, gönlü gülşen olan insanlara meftun oluruz, Kainatın Solmayan Gülü'nün aşkıyla...
_________________________________________________O, teşrifiyle kainat aydınlatan ve ışık bahşeden sonsuz bir nur şulesi... Gündüzleri dünyayı ısıtan güneş ve geceleri gökyüzünde çiçek çiçek açan yıldızlar, O'nun sönmeyen ışığının en mütevazi kandilleri...
_________________________________________________
Gün gelir, gözyaşıyla gül sularız. Bir gül için bin dikene su veririz. Ve biliriz ki, güllerin içinde diken yoktur, dikenler içinde gül vardır. O, akmezin mihrabındaki gül... O, alemlere rahmet olarak gönderilen bir rasül... O, çöl sıcağındaki bir kevser şelalesi...
Sera da, süreyya da O'nun nuruyla aydınlanır... O'nun sureti bir ama, O'nun sünneti bir hidayet, O'nun sureti gönüllere ülfet ve nimet veren bir ab-ı hayat... Ruhumuz O'na aşık... O, gül mushaflı sevdamızın sembolü
_________________________________________________
O, onsekiz bin alemin emsali olmayan gülü_________________________________________________Seni ve senin gül güzelliğini özledik Özledim Sen'i, Özledik Sen'i, Ya Resul Allah !...
_________________________________________________
Seni düşünmek ve yeniden güzel ümitlerle dolmak ne güzel !.. Dünya'nın tüm çirkinliğine inat, yeniden yeni ümitlerden, senden ve sevginden bahsetmek ne güzel..sen ve senin getirdiğin gül kokulu ilhamlar zor zamanların en güzel armağanları elhamdülillah..
ve derince bir özlem dahi güzeli sürüklerken peşinden yine de..._________________________________________________
Senin teşrifinle aydınlandı, kutlandı evren ve Allahın izniyle senin nurunu yaşatmaya çalışan ışıl ışıl, bu zamandan alabildiğine soyut ve bir o kadar güzel gençlerle, devam edecek güzeller ve senden geler gül kokulu ilhamlarla dağıtacağız elimizdeki kırmızı gülleri tüm evrene ve bir gün her şey güzele, gül'e dönecek ve Allah Nur'unu tamamlayacak inşaallah_________________________________________________
Özledik seni Allah'ın Resulü, Özledik seni Ya Hz. Muhammed (a.s.m) ve seni hep özlüyoruz Canım Peygamberim.. ama ne mutlu ki, özlemler en sonunda seni hissettiriyor bize.. zor zamanların aşılmazlarını aşabiliyoruz senden aldığımız güçle ve Rabbimizin ilham ettiği düşüncelerle_________________________________________________img]http://img182.imageshack.us/img182/5769/gul644bz.jpg[/img]
Zor zamanlarda yaşıyoruz velhasıl ! Ölesiye zor zamanlarda başladı sana olan sevdamız.. Zar zamanlarda sürüp gidiyor sana olan yangınımız. Sevgiliyi unutmak üzere olan bir gezegende yeniden SEVGİ diyebilmek ! barışı istemeyen gözlere senin barışçılığını düşünerek, sıcacık ve içten illa ki BARIŞ diyebilmek, acımasız yüzlere, senin merhametini düşünerek MERHAMET'in varlığını hatırlatabilmek, her şeye rağmen, senin yüzün suyun hürmetine ve Allah rızası için illa ki GÜZEL'den, illaki SEN'den bahsedebilmek...
Ve tüm çirkinliğe inat senin o sonsuz güzelliğini, seni o Sonsuz Nur'unu düşünüp güzel görebilmek..zor olsa da imkansız olmuyor seni tanımakla.. seni hissetmekle.. ve Allah'ın lütfettiği güçle...sevmeye devam etmek seni yşamak
_________________________________________________Sen öyle bir iklimde geldin ki,
Medine'deki çöl ortasında açan tek güldün.. Gül kokulu ferah iklimler getirdin beraberinde ve bölük bölük melekler indiler yeryüzüne, senin yüzün suyun hürmetine..
"Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim;
Sana uymayan ölçü hayat olsa teperim ! " dedi..en güzel dizilerinden birinde..
Ümidimizi yitirmek hiç yakışmasa da bizlere, içimdeki vaveylalar artarken bir çığ gibi.. bazen ben de istemesem de düşüveriyorum yes'lere, üzüntülere.. senin nurlu mekanın Kabe'nin resimleri avutabiliyor zavallı kalbimi..
ve belki de bir avuntuyu arıyorum resimlerde..
http://[[url]http://img446.imageshack.us/img446/1390/genclereozelgulveresimler231om.jpg/img][/url]
[img]http://img148.imageshack.us/img148/9305/cic16lp5.jpg_________________________________________________
Senin yattığın ebedi mekanı binlerce insan tavaf edip eriyorken o yüce mertebede.. aydınlık sanki sadece o mübarek beldelerde.. bizim içimizi gittikçe büyüyen karanlıklar kaplarken, senin bulunduğun beldeler gece karanlığında bile ışıl ışıl Ya Resul Allah!..
_________________________________________________geldiğini hayal etmek bile ne güzel,ne kadar heyecan verici...
acaba burada mı,uyuyunca geliyor mu diye düşünüyor bazen insan,
vallahi eğer öyle olduğunu bilsem,ölesiye kadar uyumaz beklerim...
gelse zaten ancak bakıp bakıp ağlardım her halde, çok zaman hayal ederken bile yüreğim tahammül etmiyor.ve aşk a basit bir mana biçenlere ne kadar yazık,sevilecekse o sevilmeli,ötesine gönül vermemeli,O nun olmadığı cennetin kenarından bile geçmemeli...
dağa taşa eşlik edip Muhammedun Resulallah demeli,öyle söylemeli ki O Medine'de işitmeli,arş-ı azam inlemeli.
ama çok çok inanmalı,ümitvar olmalı...
kim bilir belki Resulallah şu anda yanı başınızda duruyor,size bakıyordur...
Dünya senin nur'un olmadan daha ne kadar dönebilir yörüngesinde? ya da ne zaman ne kadar güzel ve bereketli sensizliği çekerken iliklerine? Özledim seni, Özledik seni ya Resul Allah!_________________________________________________Bir beyaz gülle gelmiştim huzuruna
Çok uzaklardan Ya Resul
Buram buram kokun geldi kabrinin önünden geçerken
Gülün gül kokan gül kokularının üstüne Ey Nebi
Tertemiz yüreğinden güller yürüdü üzerime
Gül yağdı vadilere, gül yağdı ormanlara
Gül yağdı Mekke’ye, gül yağdı Medine’ye
Gül yağdı Şam’a, gül yağdı Vatanıma
Gül yağdı İstanbul’a, gül yağdı Bursa’ma
Ve güller yağdı ömrümüzün baharına ve yazına Ya Resul
Gül koktu tomurcuk tomurcuk her kelime ve her hece
Ve bundan böyle hep gül kokacak Ya Resul
Her doğan gündüz ve her gelen gece... [/size]
_________________________________________________
Zulmün arşa değeceği zamanlarda senin merhametini özledik, zalimlerin başlarımıza kara bulutlar gönderdiği zamanlarda senin sabrını özledik.. Zenginin fakiri gözetmediği zamanlarda senin cömertliğini özledik.. Özledim seni, özledik seni ya Resul Allah!..
BAK ANLATMADIYSA DHA ÇOK GÖNDERIRIM
KURBAN OLDUĞUM
_________________________________________________
Mavi Gezecen maviliğini siyaha devrediyor sanki.. ve gittikçe bir şeyler azalıp yitiyor usulca.. ve dünya her zamankinden daha ağır ve daha miskin sanki şu zamanlarda...
_________________________________________________
Binlerce Salat, binlerce selam, ağaçların yaprakları adedince, denizlerin
köpükleri adedince ve yağmur katrelerinin miktarınca Senin üzerine olsun
Ey Allah'ın Sevgilisi ...