Cemaatler Arası Münasebet ?

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
  • Cemaatler arasındaki Olumlu ve Olumsuz tavırlar nelerdir ?
  • Risale-i Nur cemaatinin diğer tarikat ve cematlere yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Nasıl olmalı ?
  • Cemaat ve Tarikatların münasebeti nasıl olmalı ?
 

eddaiolcaytoo

New member
aslında bızım cemaatın hıc bır cemaatle alıp veremedıgı yok kesınlıkle ama bazıları bızı cekemeyenler kendılerını nur cemaatındenmıs gosterıp bıze yakısmayan hareket lerde bulunup onların yandaslarıda ıste bakın nur cemaatı boyle soyle gıbısınden atıflarda bulununca aramız boylelıkle bozulmus yanı hersey bızden ama bızden olmayanlar tarafından oluyo onemlı olan soruda bu neden bız neden x cemaatı degılde neden bız ?
 
Ynt: Cemaatler Arası Münasebet ?

bu mevzu detaylı bir açıklama gerektiriyor kanımca.aslında 20. ve 21. lemalara bakarsanız zihninizdeki soru işaretlerine mümkün mertebe cevap bulabilirsiniz.problem cemaatlerde değil.cemaat catısı altında toplanmış bireylerde.cemaatlerin çeşitliliği ahir zamanın ihtiyaçlarındandır.her insan kemdi fıtratına uygun cemaate ya da tarikate katılır ve bir şekilde ahir zamanın fitnelerinden kendini muhafazaya çalışır.bizim yapmamız gereken nedir bu durumda?benim mesleğim haktır,güzeldir ama tek hak benimki değildir demek ve her cemaatin işlevlerine saygı göstermektir bizim yapmamız gereken.şahıslara takılıp kalmamaktır esas.
20. ve 21.lemaları okumanızı tekrar tavsiye ederim...hayırlı bayramlar.... :angel:
 
Ynt: Cemaatler Arası Münasebet ?

acuze-i şemta2o ' Alıntı:
takıldığınız noktayı algılayamadım.risale-i nur külliyatından lemalar...ve 20. 21. lema... :angel:


Sanırım şeyi sormak istemiş 20. ve 21. lema nın ne demek olduğunu ..: Risale-i Nur Külliyatından Lemalar isimli bir kitabın bölümlerinden ikisidir 20. ve 21. Lema nın konuları ise İhlas üzerinedir... Okumak İçin Tıklıyabilirsiniz :

20. Lema için : http://www.saidnur.com/foreign/trk/risaleler/lemalar/20lema.html
21. Lema için : http://www.saidnur.com/foreign/trk/risaleler/lemalar/21lema.html
 

pürkusur

Yeni Üye
Ynt: Cemaatler Arası Münasebet ?

.:.Bismillah...:.
elsalla1hd.gif

"TARAFGİRLİK" marazı!

=>Tarafgirlik eğer hak namına olsa, haklılara melce olabilir. Fakat şimdiki gibi garazkârâne, nefis hesabına olan tarafgirlik, haksızlara melcedir ki, onlara nokta-i istinad teşkil eder. Çünkü, garazkârâne tarafgirlik eden bir adama şeytan gelse, onun fikrine yardım edip taraftarlık gösterse, o adam o şeytana rahmet okuyacak. Eğer mukabil tarafa melek gibi bir adam gelse, ona (hâşâ) lânet okuyacak derecede bir haksızlık gösterecek.

Üçüncü suale deriz ki: Hak namına, hakikat hesabına olan tesadüm-ü efkâr ise, maksatta ve esasta ittifakla beraber, vesâilde ihtilâf eder. Hakikatin her köşesini izhar edip hakka ve hakikate hizmet eder. Fakat tarafgirâne ve garazkârâne, firavunlaşmış nefs-i emmâre hesabına hodfuruşluk, şöhretperverâne bir tarzdaki tesadüm-ü efkârdan bârika-i hakikat değil, belki fitne ateşleri çıkıyor. Çünkü, maksatta ittifak lâzım gelirken, öylelerin efkârının küre-i arzda dahi nokta-i telâkîsi bulunmaz. Hak namına olmadığı için, nihayetsiz müfritâne gider, kabil-i iltiyam olmayan inşikaklara sebebiyet verir. Hal-i âlem buna şahittir. (mektubattan iktibas edilmiştir)


Ve hâricî düşmanın hücumunda dâhilî münâkaşatı terketmek ve ehl-i hakkı sukuttan ve zilletten kurtarmayı en birinci ve en mühim bir vazife-i uhreviye telâkki edip, yüzer Âyât ve Ehâdis-i Nebeviyenin şiddetle emrettikleri uhuvvet, muhabbet ve teavünü yapıp; bütün hissiyatınızla ehl-i dünyadan daha şiddetli bir surette meslekdaşlarınızla ve dindaşlarınızla ittifak ediniz.. yâni, ihtilâfa düşmeyiniz.
 

Garib

Well-known member
Ynt: Cemaatler Arası Münasebet ?

MEDARI NİZA BİR MESELE VARSA MEŞVERET EDİNİZ BUYURUYOR AZİZ ÜSTADIM YAF ABİ AMA İNSAN BAZEN KIZIYOR İSTER İSTEMEZ
 
Ynt: Cemaatler Arası Münasebet ?

suden ' Alıntı:
MEDARI NİZA BİR MESELE VARSA MEŞVERET EDİNİZ BUYURUYOR AZİZ ÜSTADIM YAF ABİ AMA İNSAN BAZEN KIZIYOR İSTER İSTEMEZ

Ustad Bediüzzaman diyor ya : Adavet edeceksen içindeki adavet hissine adavet et işde ölede sende Suden kardeşim kızacaksan içindeki kızma hissine kız ...
ve yine Ustad bediüzzamanın su sözlerini aktararak pay almayı ümid ederiz:

Mektubat | On Altıncı Mektup' Alıntı:
ÜÇÜNCÜ NOKTA

Halimi, istirahatimi düşünen ve her musibete karşı sabırla sükûtumu istiğrap eden dostlarımın şöyle bir sualleri var ki: "Sana gelen zahmetlere, sıkıntılara nasıl tahammül ediyorsun? Halbuki eskiden çok hiddetli ve izzetli idin; ednâ bir tahkire tahammül edemezdin."

Elcevap: İki küçük hadiseyi ve hikâyeyi dinleyiniz, cevabını alınız.

Birinci hikâye: İki sene evvel benim hakkımda bir müdür sebepsiz, gıyabımda tezyifkârâne, hakaretli sözler söylemişti. Sonra bana söylediler. Bir saat kadar Eski Said damarıyla müteessir oldum. Sonra, Cenâb-ı Hakkın rahmetiyle şöyle bir hakikat kalbe geldi, sıkıntıyı izale edip o adamı da bana helâl ettirdi. O hakikat şudur:

Nefsime demiştim: Eğer onun tahkiri ve beyan ettiği kusurlar şahsıma ve nefsime ait ise, Allah ondan razı olsun ki, benim nefsimin ayıplarını söyler. Eğer doğru söylemişse, beni nefsimin terbiyesine sevk eder ve gururdan beni kurtarmaya yardımdır. Eğer yalan söylemişse, beni riyadan ve riyanın esası olan şöhret-i kâzibeden kurtarmaya yardımdır. Evet, ben nefsimle musalâha etmemişim. Çünkü terbiye etmemişim. Benim boynumda veya koynumda bir akrep bulunduğunu biri söylese veya gösterse, ondan darılmak değil, belki memnun olmak lâzım gelir.

Eğer o adamın tahkiratı, benim imana ve Kur'ân'a hizmetkârlığım sıfatıma ait ise, o bana ait değil. O adamı, beni istihdam eden Sahib-i Kur'ân'a havale ediyorum. O Azîzdir, Hakîmdir.

Eğer sırf beni sövmek, tahkir etmek, çürütmek nevinden ise, o da bana ait değil. Ben menfi ve esir ve garip ve elim bağlı olduğundan, haysiyetimi kendi elimle düzeltmeye çalışmak bana düşmez. Belki misafir olduğum ve bana nezaret eden şu köye, sonra kazaya, sonra vilâyete hükmedenlere aittir. Bir insanın elindeki esirini tahkir etmek, sahibine aittir; o müdafaa eder.

Madem hakikat budur. Kalbim istirahat etti,

b216.gif
dedim. O vakıayı olmamış gibi saydım, unuttum. Fakat maatteessüf sonra anlaşıldı ki, Kur'ân onu helâl etmemiş.

İkinci hikâye: Şu senede işittim ki, bir hadise olmuş. O hadisenin vukuundan sonra, yalnız icmâlen vukuunu işittiğim halde, o vakıa ile ciddî alâkadarmışım gibi bir muamele gördüm. Zaten muhabere etmiyordum; etsem de, pek nadir olarak bir mesele-i imaniyeyi bir dostuma yazardım. Hattâ dört senede kardeşime bir tek mektup yazdım. Ve ihtilâttan hem ben kendimi men ediyordum, hem de ehl-i dünya beni men ediyordu. Yalnız bir iki ahbapla haftada bir defa görüşebiliyordum. Köye gelen misafirler ise, ayda bir ikisi, bazı bir iki dakika, bir mesele-i âhirete dair benimle görüşüyordu. Bu gurbet halimde, garip, yalnız, kimsesiz, nafaka için çalışmaya benim gibilere muvafık olmayan bir köyde, herşeyden, herkesten men edildim. Hattâ, dört sene evvel, harap olmuş bir camii tamir ettirdim. Memleketimde imamlık ve vaizlik vesikam elimde olduğundan, o camide dört senedir-Allah kabul etsin-imamlık ettiğim halde, şu mübarek geçen Ramazan'da mescide gidemedim. Bazen yalnız namazımı kıldım, cemaatle kılınan namazın yirmi beş sevabından ve hayrından mahrum kaldım.

İşte, başıma gelen bu iki hadiseye karşı, aynen iki sene evvel o memurun bana karşı muamelesine gösterdiğim sabır ve tahammülü gösterdim. İnşaallah devam da ettireceğim. Şöyle de düşünüyorum ve diyorum ki:

Eğer ehl-i dünya tarafından başıma gelen şu eziyet, şu sıkıntı, şu tazyik, ayıplı ve kusurlu nefsim için ise, helâl ediyorum. Benim nefsim belki bununla ıslah-ı hal eder; hem ona keffâretü'z-zünûb olur. Dünya misafirhanesinin safâsını çok gördüm. Azıcık cefâsını görsem, yine şükrederim.

Eğer imana ve Kur'ân'a hizmetkârlığım cihetiyle ehl-i dünya beni tazyik ediyorsa, onun müdafaası bana ait değil. Onu, Azîz-i Cebbâra havale ediyorum.

Eğer asılsız ve riyaya sebep ve ihlâsı kıracak bir şöhret-i kâzibeyi kırmak için teveccüh-ü âmmeyi hakkımda bozmak murad ise, onlara rahmet! Çünkü teveccüh-ü âmmeye mazhar olmak ve halkların nazarında şöhret kazanmak, benim gibi adamlara zarardır zannederim. Benimle temas edenler beni bilirler ki, şahsıma karşı hürmet istemiyorum, belki nefret ediyorum. Hattâ kıymettar mühim bir dostumu, fazla hürmeti için belki elli defa tekdir etmişim.

Eğer beni çürütmek ve efkâr-ı âmmeden düşürtmek, iskat ettirmekten muradları, tercümanlık ettiğim hakaik-i imaniye ve Kur'âniyeye ait ise, beyhudedir. Zira Kur'ân yıldızlarına perde çekilmez. Gözünü kapayan, yalnız kendi görmez; başkasına gece yapamaz.


_________________________________________________

"Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Muhakkak ki Allah kullarını hakkıyla görür." (Mü'min Sûresi: 40:44)

_________________________________________________
 
bence cemaatler arasında herhangi bir anlaşmazlık yok okul dönemimde nur cemaatinden yararlanıyordum falat şu an bir tarikatta manevi hayatımı yaşıyorum herhangi bir uyşmazlık olma ihtimalini bile dşünmüyorum çünkü yol rab yolu nasıl olursa olsun
 
T

Tarihci19

Misafir
bir talebe başka bir cemaate gidiyor bir sohbetine denk geliyor sonra kendi cemaatinden daha çok hoşuna gidiyor daha fazla lezzet alıyor ve bu yeni gittiği cemaate gecmek istiyor,, yeni gecmek istediği cemaatin lideri diğer cemaatin liderine telefon edip durumu özetleyen şu cümleleri sölüyor "hocam bir kardeşimiz sizin odadan bizim odaya gecmek istiyor ne dersiniz? karşıdaki de ne kastedildiğini bilen ferasetli bir insan, oda anlıyor ve elbette olur hangi odada olursa olsun o bizim kardeşimizdir.."
ilk soruyu soranın sorusundaki inceliğe bakın .. sizin odadan bizim odaya.. yani diyorki biz aynı evdeyiz aynı çatı altındayız ama aynı evin farklı odalarındayız.. cevapta tam olması gerektiği gibi...

islam çatısı altında olduktan sonra herkes fıtratına göre istediği cemaate mensub olabilir ha bu oda ha o oda.. uhuvvet risalesini çok okuyalım inşallah...Allah razı olsun..
 

Huseyni

Müdavim
başka yerlerde nasıldır pek bilmiyorum ama benim olduğum yerde ilişkiler pek iyi değil. bence herkes kendi çizmiş olduğu yolda ilerlerken başkalarına kendi görüşünü kabul ettiremediği zaman ondan yüz çevirmemeli. ama malesef böyle oluyor.herkes bizle aynı görüşte olmak zorunda değil,bu kadar fazla cemaatin ve tarikatların olması ne kadar büyük nimet.insanlar birini beğenmezse diğerine gidiyor ve en azından imanı kurtuluyor. Allah rızası için bişeyler yapmaya çalışan herkesi kucaklamalıyız ve hangi tarikatte veya cemaatte olursa olsun teşvik etmeliyiz. bunun yanında kendi görüşümüzü anlatmamızda çok normal.
 

eylül

Yeni Üye
çok haklısın arkadaşım hangi tarikattan olursa olsun önemli olan imanını kurtarması ALLLAH bu yolda yar we yardımcın olsun....
 
Üst