Çocuğumuzu Ne kadar Çok Sevmeliyiz

topraktoprak

Well-known member
Çocuklarımızın mükemmel yetiştirilebilmesi için vasatın mükemmel olması şarttır. Her çocuk ortama göre şekillenir ve bir mânâda o ortamın çocuğu sayılır. En önemli vasat, yuvadır. Sâniyen mektep, sâlisen arkadaş ve dost çevresi, râbian ders mütalâa arkadaşlığı gelir. Hayat-ı içtimaiyede, terzi dükkânı, marangoz atölyesi, ütücü dükkânı, elbise temizleme merkezi ve diğer iş alanlarını da zikredebiliriz.

Siz çocuğun gezip-tozacağı bu vasatı, iyi belirleyememiş, onun insiyaklarını bu istikamette geliştirememiş iseniz, çocuğunuzun bir gün mutlaka herhangi bir virüs kapması kaçınılmazdır. Onun için vasatı, hânenizden başlamak suretiyle, yolun her menzilinde ve hayatın her ünitesinde çocuğunuzun mükemmel yetişmesine müsait hâle getirmelisiniz; çünkü, olan olduktan sonra zamanı geriye işletip durumu düzeltmemiz mümkün değildir.
Çocuğun, anne karnındaki teşekkülünün ilk döneminden başlayarak onun helâl ve meşrû rızıkla beslenmesi de fevkalâde önemlidir. Kat'iyen bilmeliyiz ki, çocuğun gelişme sürecinde, Allah'a bağlama mecburiyetinde olduğumuz herhangi bir hadisedeki kopukluk, negatif bir 'olgu' olarak -muvakkaten dahi olsa- çocuğa da aksettiği çok görülen vak'alardandır.
Damarlarınızdaki bir parça haram ya da şu veya bu şekilde elde ettiğiniz şüpheli bir nesne -aynı şeyler hanımınız için de söz konusudur- o çocuğun muvakkat veya müebbet kayma sebeplerinden biri olabilir.
Çocuk dünyaya geldikten sonra, gıdasına, bakımına, görümüne dikkat ettiğimiz gibi, onun kem ve hâin nazarlardan korunması da çok önemlidir.
Aile ortamını düzenleme
Hadis-i şerifte; 'Çocuğun ilk söyleyeceği söz 'Lâ ilâhe illallah' olmalıdır.' buyuruluyor.
Çocuk daha iki-üç yaşındayken ağzından çıkan ilk sözün tabiî olanı 'anne-baba', irâdîsi de 'Allah (cc)' olmalıdır. Çünkü Allah Evvel'dir, 'Allah Ezelî'dir, Allah Ebedî'dir. Sonra bu esaslı atkı üzerine diğer şeyler bina edilecek, yaşına ve idrak ufkuna göre vatan, toprak, bayrak, hürriyet, istiklâl vb. terimler de bunun etrafında örgülenecektir. Şayet, çocuk ilköğretimde okuyorsa ona göre malumat verilecek.. Lisede okuyor, felsefe ve sosyal bilimler, içtimâî bilimlerle iştigal ediyorsa, o seviyenin malzeme ve materyaliyle takviye edilecektir. Bir evde, Allah'a karşı saygı var ise ve sıkça Allah'tan bahsediliyorsa, çocuğa diyeceği şeyi dedirtme konusunda hedefe kilitlenmiş sayılırız. Evet, bir evde, Allah denilip rükûa ve secdeye gidiliyor, Allah denildiğinde ayakların bağı çözülüyorsa çocuğun ilk kelimesinin 'Allah (cc)' olması da kolaylaşacaktır. Çünkü böyle bir evde her şey yörüngesinde sayılır.
Cenâb-ı Hak, bir çocuk ihsan edince, -Kur'ân'ın bir âyetinde de ifade edildiği gibi- bütün kalbimizle ve sınırsız bir muhabbetle ona yönelerek -hâşâ ve kellâ- Allah'ı (cc) sevme ölçüsünde bir alâka ifratına da girmemeliyiz.
Allah (cc), nazarında bu, bir nevi şirk sayılabilir. Evet, doğrudan doğruya evlât sevgisine inhimak edip Allah'ı (cc) unutmanın büyük bir yanlış olduğu şüphesizdir. Ayrıca, bir yönüyle çocuğa karşı sizi böyle hesapsız hareketlere sevk edecek derecede bir sevgi de zararlıdır. İşte Allah (cc) nezdinde memnû' olan sevgi de bu olsa gerek. Allah'a (cc) karşı göstereceğiniz muhabbeti, herhangi bir fâniye tevcih ettiğinizde o sevgi bazen gayretullaha dokunabilir.
Çocuğa güzel örnek olmak gerekir
Şu hususlardan ötürü sevgide i'tidal çok önemlidir:
1. Gönüllerin sultanı Allah (cc)'tır. Gönülde O'nun muhabbetinin yerini hiçbir muhabbet almamalıdır.
2. Kat'iyen bilmeliyiz ki, bu yavru, Allah'ın (cc) bize bir emanetidir. Bizim o yavruya duyduğumuz sevgi ve alâka, o emanetin bakım ve görümü için verilmiş bir avans ve bir teşvik primidir. Evet, sizin o yavruya karşı sevginiz, sadece Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın (cc) bir hediyesidir ve Allah'ın (cc) size tevdi ettiği o emanete kusursuz bakmanız için verilmiştir.
Yetiştirme durumunda olduğumuz çocuklarımıza karşı duygularımız, düşüncelerimiz, sözlerimiz, kalbî hayatımız, davranışlarımız hep örnek olma hedefine bağlanmalıdır. Onların mükemmel şekilde yetişmesini istiyorsak, bu hususa fevkalâde dikkat etmek zorundayız. Meselâ, onların namaz kılmalarını arzu ediyorsak, namazı gözlerinin önünde kemâl-i ihtimam ile eda etmeli, Allah'a karşı edebin sınırları konusunda tavrımızı ortaya koymalıyız. Hep doğru söylemeli ve yalandan uzak olmalıyız. Onların uygunsuz söz söylemelerini arzu etmiyorsak, o evin içinde, uygunsuz hiçbir söz söylenmemeli ve onların hafıza lûgatlarına uygunsuz kelimeler kat'iyen yazılmamalıdır. Aziz olmalarını, namuslu yaşamalarını, ırzımız kadar başkalarının ırzına, namusuna karşı hassas olmalarını düşünüyorsak, aynı vaziyetin o evin içinde yaşanmasını sağlamalı ve bu işin ilk kahramanları biz olmalıyız.
Kur'ân-ı Kerim okumalarını, Kur'ân'ın hakikatlerine aşina olmalarını istiyorsak, o evin içinde sabah akşam, hem de onların duyacağı şekilde Kur'ân müzakere etmeli, Kur'ân'ın o muallâ mevkiine ihtiram göstermeliyiz ki, onları çelişkiye itmeyelim.
Binaenaleyh söz, duygu, kalbî heyecanlar ve davranışlar evde en müessir eğitim esaslarıdırlar ve mutlaka değerlendirilmelidirler. Yoksa meseleyi sadece, başkasına havale ederek 'şuna bir şeyler anlatın' demeye bağlarsanız çocuğa hiçbir şey anlatamazsınız.
ÖZETLE
1Çocuklarımızın mükemmel yetiştirilebilmesi için vasatın mükemmel olması şarttır. Her çocuk ortama göre şekillenir ve o ortamın çocuğu sayılır.
2Cenâb-ı Hak, bir çocuk ihsan edince, sınırsız bir muhabbetle ona yönelerek -hâşâ ve kellâ- Allah'ı (cc) sevme ölçüsünde bir alâka ifratına girmemeliyiz.
3Kat'iyen bilmeliyiz ki, bu yavru, Allah'ın bize bir emanetidir. Bizim o yavruya duyduğumuz sevgi o emanetin bakım ve görümü için verilmiş bir avanstır.
20 Şubat 2009, Cuma
ZAMAN GAZETESİ
KÜRSÜ
FETHULLAH GÜLEN
__________________
 
Üst