Çocuklara kurbanı nasıl anlatmalı, nasıl sevdirmeli?

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Sahi kurban ‘çocuklarını ruh sağlığını mı bozuyor’ muş…

Çocukların ruh sağlığını bozan anne-babalardan başkası değildir. Anne-baba genel çocuk psikolojisini, kendi çocuğunun kişilik özelliklerini, duygusal yapısını içinde bulunduğu yaş döneminin özelliklerini bilmiyorsa; kurbanın özünü yakalayamamış, yansıtamamış, anlatamamışsa o zaman kurban değil, o evde o ebeveynle yapılan her faaliyet çocuğun ruh sağlığını bozmaya adaydır.

‘Anne neden kurban kesiyoruz?’

Nurtanesinin çok sevdiği bir arkadaşının doğum günü vardı. Okulda kutlayacaklardı. ‘Ne hediye alsak’ diye düşünmeye başladık. Nur tanesi kitapları çok sevdiği için aklına gelen ilk hediye her zamanki gibi kitap almak oldu. Hazırladığımız boş hediye paketine evdeki eski püskü yırtık kitapları ve kullanılmış etkinlik kitaplarını getirdim. Bana tuhaf tuhaf bakınca ‘Bak hediye paketinin içi doldu, ne fark eder ki dediğimde ‘Daha neler, olur mu hiç. O zaman arkadaşım benin onu sevmediğimi düşünür. Benimle de arkadaş olmaz. Ben ona en çok sevdiğim Tali’nin öykülerini hediye etmek istiyorum. Hem de yeni olanından’ dedi.

İşte bu, kurban eğitimine başlamak ve sorduğu sorunun cevabını vermek bulunmaz bir fırsattı. Yani arkadaşına vereceğimiz hediye güzel olursa bunun arkadaşıyla yakınlaşmasını sağlayacağını, arkadaşına eski püskü hediye verirse birbirlerinden uzaklaşmalarına sebep olabileceğini kavramıştı.

Bizi daha çok sevsin

Tıpkı senin arkadaşına daha yakın olmayı istemen gibi, bizlerde bizi yaratan Allah’a daha çok yakınlaşmak ve yaklaşmak istiyoruz. O, bizi daha çok sevsin istiyoruz. Allah’ın bizlerden istediği kurbanı da bu yüzden kesiyoruz. Yalnız doğum günü hediyesinde olduğu gibi sunmak yeterli değil, mahiyeti de önemli. Habil’in en güzel koyunlarını sunduğu kurbanı kabul edilirken, Kabil’in sunduğu kötü toprak mahsüllerinin kabul edilmediğini hatırdan çıkarmamalı.

Protein askeri olmayan çocuklar…

Hem kestiğimiz kurbanların etini yiyen fakir çocukların vücutları güçlenir. Et yiyince vücutlarında protein asker oluşur. Vücutlarına saldırıp hasta etmek isteyen mikroplarla daha güzel savaşırlar.

‘Kesilen kurban üzülür mü?’

Aksine. Her canlı insana hizmet etmekten hoşlanır. Kurban bayramı yaklaşınca da hayvanları bir telaş sarar. Acaba içimizdeki şanslı hayvan kim olacak diye meraklanırlar. Kendi özel lisanlarıyla “Lütfen beni al kurban et” diye bağırırlar. Neden mi? Kurbanlık seçilen hayvan cennete gitmeye hak kazanır da ondan. Hem de etlerini yiyen çocukların protein askerlerinin sayısı artınca kesilen hayvanlar çok mutlu olur.

‘Ölmesine üzüldüm’

Diyelim ki bir şekilde çocuğunuzla kurbanlık hayvan arasında bir bağ kuruldu. Bu bağın neticesinde gerçekleşen ayrılık onu üzdü. İşte bu noktada ölümle ilgili zihnine takılan soruları sormasına fırsat verilip, çocuğa tatmin edici cevaplar verilmeli. Çocuklardaki alışma veuyum yeteneği bizim sandığımızdan çok daha fazla. Yeter ki izahatta sorun olmasın. Ölmenin yok olmak olmadığı bir yer değişikliği olduğu, sevdikleriyle orada birbirine kavuşacağı ve sonsuza dek yaşayacağı anlatılmalı. Mesela bahar mevsimi ahireti anlatmak için güzel bir örnek teşkil eder.

Efendimizin anlatım tarzı ve yaklaşımı bize ışık tutabilir. Mute savaşı sonrası Peygamberimiz orduyu şehrin dışında karşılamaya gider. Bekleyenler arasında savaşta şehit olan Hz Cafer’in de oğlu vardır. Küçük çocuk gözleriyle babasını arar. Durumu anlamayınca sessizce boynunu büker. Peygamberimiz onu kucağına alır, devesine bindirir ve der ki: Cennette babana iki kanat verildi. O şimdi cennette istediği gibi uçuyor. Hatta bunun için ona Uçan Cafer diyorlar. O an çocuğun ruh iklimi ve yüzünün ifadesi değişiverir.

İyilik, kurban ve hazine sandığınız…

Çocuklar 9-10 yaşa kadar soyut şeyleri anlamakta zorlanırlar. Soyut kavramları somutlaştırabildiğimiz müddetçe daha çok yol kat ederiz. Kurban kesmenin bir iyilik olduğundan başlayabiliriz de, iyiliği nasıl anlatacağız? İyilik çocuk zihninde nasıl somutlaştırılabilir?

Çocuğunuzla beraber hazine sandığı faaliyetini öneriyorum. Önce iyilik hakkında konuşun. Anne babaya yardım, kurban, ihtiyaç sahiplerine para yardımı, komşuya yardım, hasta ziyareti, hayvanlara yardım, akraba ziyareti vs. ‘İyilikte karşılık beklemeyiz. Kendimiz için istediğimizi başkaları için de isteriz‘ gibi açıklamaları da vurgulayın. Şimdi, çocuğunuzun yaptığı her iyiliği not edin ve iyilik hazinesi sandığına koyun. Anne baba olarak sizde katılabilirsiniz uygulamaya. Her hafta iyilik sandığının kilidini açın ve paylaşın ailece…

Nur tanesinden seçmeler…

“Evdeki çiçeklerimizle konuşup, onları sevip suladım. Her gün pencereme gelen Nasip’e yem verdim. Kırık oyuncağımı tamir ederek, oyuncağımı çöpe atılmaktan kurtardım. Oyuncağıma iyilik yapmış oldum. Hem benim öksürüğümün, hem de başka çocukların öksürüklerinin geçmesi için Allah’a dua ettim. Canım portakal suyu çekti. Portakal suyuna bayıldığım halde mideme zarar verdiği için içmedim yani mideme iyilik yaptım. Cennette midem benim hizmetçim olacak ve bana ne zaman istesem portakal suyu getirecek. Annemle saklambaç oynarken hep ben kazanınca annem üzüldü. Son oyunda tam sobeleyecekken durdum. Annemin sobelemesine izin verdim. Annemi mutlu ettim, bu iyilik oldu…………

‘Hayvanları katlediyorlar’ ın panzehirini oluşturun

“Canlılara gösterdiğiniz her iyi davranış için size sevap vardır” hadisinden hareketle hakkı her şeyden üstün tutan, hayvanları incitmeyen hiç haksızlık etmeyen peygamberimizin merhametini panzehir olarak anlatın ki, zehir tesirini göstermesin.

Anlatın;

Ağır işlerde çalıştırıldığı için yularını koparıp kaçarak, sahibini şikayet eden deveyi…

Adı ‘kedi babası’ olarak değiştirilen Ebu Hureyre’yi…

Anne geyiğin Medine sokaklarındaki ağlamaklı seslenişini, yavrularını emzirip döneceği konusunda söz verdikten sonra salıverilmesini, yavrularını son kez koklayıp da ‘Resulullah’a söz verdim’ diyen o geyiğin geri dönüşünü, sonra efendimizin geyiği satın almak istemesi akabinde ipi çözülerek serbest kalan anne geyiğin yavrularına kavuşma sevincini…

Susuz köpeğe su vererek yaptığı bu iyilik sonucu tüm günahları affedilen kadını…

‘Anne köpek yavrularını emziriyor, rahatsız olmasın’ diye 10 bin kişilik ordunun yolunun değiştirilmesini…

Küçük Üsame’nin hayvanlarını ve ‘Baktığın hayvanlara karşı dikkatli ol, yoksa kıyamet günü onlar seni Allah’a şikayet eder’ diye uyarılmasını…

Kurbana has bütün güzelliklerin sizin ve çocuğunuzun yüreğinde pırpır ettiği, huzurun ve sevincin kol gezdiği bir bayram geçirmeniz temennisiyle…

***moralhaber.net ten alıntıdır.
 
Üst