Çocuklarımızı İbadete ve Duaya Nasıl Alıştırabiliriz?

siracün-nur

New member
Çocuklarımızı İbadete ve Duaya Nasıl Alıştırabiliriz?

Sembollerle düşünme, yani soyut düşünce tam gelişmediği için çocuklar yedi yaşına kadar herşeye inanırlar. Dört yaşındaki bir çocuk için imkânsız diye birşey yoktur, her şey mümkündür. “Dün gece, sen uyurken, gökten bir yıldız indi; seni öpüp gitti” deseniz hemen inanır, bunun mümkün olamayacağını düşünmez.

Dört yaşındaki çocuklara ibadetler ve dua çok ilginç gelir, bizi taklit etmeye çalışırlar. Bizimle birlikte namaz kılmak, dua etmek, oruç tutmak, camiye gitmek çok hoşlarına gider. Yemeklerden önce ve sonra Allah’a verdiği nimetlerden dolayı sesli olarak şükretmek, namazlardan sonra yine sesli olarak dua etmek; kendimiz, eşimiz, aile büyüklerimiz ve çocuklarımız için iyi dileklerde bulunmak yavrularımız üzerinde büyük tesir bırakır ve onları Allah’a yaklaştırır.

Küçük çocukların dil ve zihin gelişimi henüz yeterince olgunlaşmadığı için soruların amacını tam olarak ifade edemezler. Bir gün çarşıda dolaşıyordum. Annesinin kucağında, iki-üç yaşlarında bir erkek çocuğu parmağıyla camiyi göstererek sordu: “Bu ne?” Annesi, “O bir cami,” dedi. Çocuk tekrar sordu: “Bu ne?” Annesi yine aynı cevabı verdi: “O bir cami.” Çocuk istediği cevabı alamadığını anlatmak için yine sordu: “Bu ne?” Anne sesini yükselterek ve kelimelerin üzerine basarak, “O bir cami,” dedi. Anneye yaklaştım, “Hanımefendi,” dedim, “çocuk caminin adını sormuyor; eve benzemediği için ne işe yaradığını soruyor.”

Eğitimci yazar Cezmi Tahir Berktin, Okul Öncesi Eğitim isimli kitabında kendi başından geçen bir olayı anlatıyor:

“Dört yaşındaki kızım, açlık grevine başlamış gibi, birdenbire yemek yememeye başladı. Bizimle sofraya oturmuyor, ağzına bir lokma koymuyordu. Bütün çabalarımıza rağmen sebebini öğrenemedik. Gece olmuş, yatma saati gelmişti. Kucağıma alıp yatağına götürdüm. Başını okşayarak, ‘Seni seviyorum, yemek yemeyişin beni üzüyor,’ dedim. Ağlayarak boynuma sarıldı: ‘Babacığım, ne olur sen de yeme!’ dedi ve çocuk diliyle sebebini anlatmaya başladı. Meğer eşim, farkında olmadan, bir eğitim hatası yapmış. Her anne gibi, bizim hanım da çocuğun beslenmesini aşırı önemsediği için kızım soruyor:

— Anne, neden yemek yiyoruz?

— Büyümek için.

— Büyüyünce ne olacak?

— Yaşlanacağız.

— Yaşlanınca ne olacak.

— Her yaşlı gibi bir gün biz de öleceğiz.

Kızım, o küçük mantığı ile, ölümden kurtulmanın çaresini yemek yememekte buluyor. ‘Yemek yemesem büyümem, büyümezsem yaşlanmam, yaşlanmazsam ölmem’ gibi basit bir mantık geliştiriyor.”

Berktin hocanın da ifade ettiği gibi, biz ne kadar saklasak da çocuk er veya geç ölüm gerçeği ile yüzleşecektir. Çok sevdiği büyükannesi, büyükbabası veya arkadaşı öldüğünde bize sormayacak mı: “Büyükannem (veya arkadaşım) nereye gitti?” Vereceğiniz cevapta ahiret (cennet) inancı yoksa, ayrılık acısıyla dolu o küçük yüreği nasıl teselli edeceksiniz? Omuzlar üzerinde taşınan bir tabutu görüp sorduğunda ne cevap vereceksiniz?

Ali Çankırılı

__________________
 

mubellig

New member
Çocuklara ölümü anlatmak zor. (hatta kimi yetişkinlere de) Bir tanıdığımız da çocuğuna ölümü anlatmış. Çocuk da bu hata yüzünden "Dedemi ve yakınlarımı Allah öldürüyor" fikrine kapılmış. Böyle bir Allah tasavvuru çocukların zihinlerinde büyük önyargıların oluşmasını sağlıyor anladığım kadarıyla. En iyisi hiç bahsetmemek, onlar sorduğunda da yalan olmayan fakat onların anlayabileceği dolaylı açııklamaları yapmanın daha faydalı olacağını düşünüyorum. Çocuğum ölen dedesinin nerde olduğunu sorduğunda onun çok uzaklarda ve mutlu olduğunu söylüyoruz. Nerede diye ısrarla sorduğu oluyor, "şimdi bizim gidemeyeceğimiz kadar çok uzakta. ileride onunla görüşeceğiz diyoruz". Çocuklara Allah'ı da doğrudan kendi anlamaya çalıştığımız şekilde anlatmıyoruz. Unutmayalım ki onlar soyut düşünemiyorlar. Dolaylı olarak zikrediyoruz. Allah'a dua edelim diyoruz, allah'a şükürler olsun diyoruz, Allah korusun diyoruz... allah'ın hayatımızdaki yerini dinleyerek değil, bizzat yaşayarak öğrenmesi gerekli.... hadi sen de namaz kıl demiyoruz, yeri geliyor seccademizin yanında küçük bir seccade serip biz namaza duruyoruz. Herşeyi büyüklerini gözlemleyerek öğrenmiş bir küçük namaz kılmasını da öğrenecek. Ve nitekim geliyor o da bizle namaza duruyor.
 
Üst