Konuya cevap cer

...



“Beni nefsini kurtarmayı düşünen hodgam bir adam mı zannediyorlar? Ben 

cemiyetin imanını kurtarma yolunda dünyamı feda ettim, ahiretimi de. Seksen 

küsur senelik hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. Bütün ömrüm 

harp meydanlarında, esaret zindanlarında, yahut memleket hapishanelerinde 

geçti. Çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı. Divan-ı harplerde bir cani 

gibi muamele gördüm; bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandım. 

Memleket zindanlarında aylarca ihtilattan men’edildim. Defalarca 

zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere maruz kaldım. Zaman oldu ki, hayattan 

bin defa daha ziyade ölümü tercih ettim. Eğer dinim beni intihardan 

men’etmeseydi, Said belki bugün toprak altında çürümüş olacaktı. Bütün 

hayatım zahmet ve meşakkatle, felaket ve musibetle geçti. Cemiyetin imanı, 

saadet ve selameti yolunda nefsimi de dünyamı da feda ettim. Helal olsun. 

Onlara beddua bile etmiyorum. Çünkü, bu sayede Risale-i Nur, hiç olmazsa 

birkaç yüzbin, yahut birkaç milyon, belki daha ziyade kişinin imanını 

kurtarmaya vesile oldu. Ölmekle yalnız kendimi kurtaracaktım, fakat hayatta 

kalıp, zahmet ve meşakkatlere tahammülle bu kadar imanın kurtulmasına hizmet 

ettim. Allah’a bin kere hamd olsun!

 

  Sonra, ben cemiyetin iman ve selameti yolunda ahiretimi de feda etim. 

Gözümde ne cennet sevdası var, ne de cehennem korkusu. Cemiyetimizin imanı 

namına bir Said değil, bin Said feda olsun! Kur’an’ımız yeryüzünde cemaatsiz 

kalırsa cenneti de istemem; o zaman orası da bana zindan olur. Milletimin 

imanını selamette görürsem, cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. 

Çünkü, vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.”


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst