Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Ahiret Gününe İman
Dirilerin Amelleri Ölülere Arzedîlir
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 171166" data-attributes="member: 15919"><p>...Amelleriniz, kabirdeki, akraba ve yakınlarınıza arz edilir. Ameliniz hayırlı ise onunla müjdelenirler. Değilse, <span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: blue"><strong><em>«Yâ Rabbi ibadet ve tâatin için onlara şuur ver»</em></strong></span></span> derler.</p><p> </p><p><strong><span style="color: blue">îbn-i Mübarek, ibn-i Ebi Dünya, Ebû Eyyûb (Radıyallahû anh)'-dan rivayet ettiklerine göre şöyle demiştir:</span></strong></p><p> </p><p><span style="color: red"><em><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong>Amelleriniz ölülerinize arzedilir. Güzelse, sevinir ve müjdelenirler, kötü ise «<span style="color: blue">Yâ Rabbi geri çevir</span>» derler.</strong></span></em></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: teal">Ibn-i Ebi Şeybe «Musannef»de Hâkim-i Tirmizi ve ibn-i Ebi Dünya İbrahim bin Meysere'den rivayet ettiklerine göre, şöyle nakletmiştir:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: teal">Ebû Eyyûb (el-Ensari) (Radıyallahû anh) İstanbul'a savaşa çıktı. Çok kıssa anlatan bir adamın yanmdan geçti. Adam şöyle diyordu :</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: blue">«Kulun gündüzleyin erken yaptığı ameller, akşamleyin, kabirdeki tanıdıklarına arzedilir. </span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: blue"><span style="font-family: 'Century Gothic'">Akşama doğru yaptığı ameller, sabahleyin kabirdeki tanıdıklarına arzedilir.</span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">Ebû Eyyûb:</span></strong></p><p> </p><p><em><span style="font-family: 'Century Gothic'">«<strong><span style="color: red">Ne diyorsun?» dedi.</span></strong></span></em></p><p> </p><p><strong>Kıssacı :</strong></p><p> </p><p><span style="color: blue"><strong>«O, dediğim gibidir.»</strong></span></p><p> </p><p><strong><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: red"><em>Ebû Eyyûb: «Yâ Rabbi, Ubâde bin Sâmit ve Sa'd bin Ubâde'nin yanında-</em></span></span></strong><strong><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: red"><em>ayıbımı açığa çıkartma.» dedi.</em></span></span></strong> </p><p> </p><p><strong>Kıssacı:</strong> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: blue"><strong>«Allah, kişinin ayhını örtüp en iyi ameliyle onu övmeden onu-yanma-almaz» dedi.</strong></span></span> </span></p><p> </p><p><strong><span style="color: blue"><span style="color: teal">Hâkim-i Tirmizi, «Nevâdir»de Abdulgafûr bin Abdulaziz'den,</span> babasından, dedesinden, rivayet ettiğine göre</span></strong> <strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Century Gothic'">Resûlullah (Sallallahû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur</span></span></strong></p><p> </p><p><span style="color: red"><strong><span style="font-family: 'Century Gothic'">Ameller, pazartesi ve perşembe günleri Allah'a arz edilir. Cuma günü de peygamberlere, anne ve babalara arzedilir. Onun hasena-tiyle sevinirler. Yüzleri aklaşir, parlar. Öyle ise Allah'dan korkunuz, ölülerinize eziyet vermeyiniz.</span></strong></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: teal">Hakim-i Tirmizi ve ibn-i Ebi Dünya, «Rüyalar» kitabında Beyhaki «Şuâb-ı îmanda» Numan bin Beşir (Radıyallahû anh) 'dan o da Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)'den şöyle işittiğini rivayet etmişler:</span></strong></p><p> </p><p><span style="color: red"><strong><span style="font-family: 'Century Gothic'">«Kabirlerdeki kardeşleriniz için Allah'dan sakınınız, çünkü amelleriniz, onlara arzedilir.»</span></strong></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: teal">îbn-i Ebi Dünya, Isbehâni «Tergibde; Ebû Hüreyre (Radıyallahû anh) 'dan rivayet ettiklerine göre,</span></strong> </p><p> </p><p><span style="color: red"><strong>Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :</strong></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Century Gothic'">«Ölülerinizi, kötü amellerinizle utandırmayın. Çünkü amelleriniz kabirdeki dostlarınıza gösterilir.»</span></span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: teal">İbn-i Ebi Dünya, ibn-i Mende ve ibn-i Asâkir... Muhammed bin Abdullah'dan rivayet ettiklerine göre şöyle demiştir:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: teal">Ubbâd el-Havas, İbrahim bin Salih el-Hâşemi'nin Filistin valisi iken yanına gitti. İbrahim «Bana va'z et» dedi. Ubbâd dedi ki:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red">«Sen Resûlullah'ın akrabasısın. İşittiğime göre, dirilerin amelleri, ölmüş akrabalarına arz edilir. Bakalım seninkinden, Resûlullah'a ne arz edilecek.»</span></strong></p><p><strong><span style="color: teal">İbn-i Ebi Dünya, Ebû Derda (Radıyallahû anh dan rivayet ettiğine göre şöyle diyormuş :</span></strong></p><p> </p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong>«Yâ Rabbi, dayım Abdullah bin Revâha ile karşılaştığımda bana kızmasından sana sığınıyorum.»</strong></span></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: teal">(Abdullah bin Revana daha önce ölmüştü.)</span></strong></p><p><strong><span style="color: teal">îbn-î el-Mübarek, İsbehâni, Ebû Derdâ (Radıyallahû anh)'dan rivâyet ettiklerine göre:</span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: red"><strong>«Amelleriniz ölülerinize arz edilir. Onunla ya sevinirler ya bozulurlar... Yâ Rabbi Abdullah bin Revahaya eziyet yerecek bir iş yapmaktan sana sığınırım» derdi</strong></span></span>.</p><p> </p><p><strong><span style="color: teal">Yine ibn-el-Mübarek, Osman bin Abdullah bin Evs'ten rivayet ettiğine göre Said bin Cübeyr şöyle demiştir:</span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="color: red">«Kardeşim Amr bin Evs'in kızı, Osmanın hanımıydı. Abdullah </span><span style="color: red">bin Evs yanıma girmek için izin istedi. İzin verdi. Yanına girdi, «kocan sana nasıl davranıyor» diye sordu</span>.</strong></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: blue"><span style="font-family: 'Century Gothic'">«İyilik yapabildiği kadar iyidir» dedi.</span></span></strong></p><p> </p><p><strong>Abdullah:</strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: blue"><span style="font-family: 'Century Gothic'">«Oğlum Osman! Hanımına iyi davran. Çünkü ona iyilik yaparsan mutlaka Amr bin Evs'e gider.» dedi. Osman dedi ki: <span style="color: red">«Ben dirilerin haberi ölülere gider mi</span>?» diye sordum.</span></span></strong></p><p> </p><p><strong>O:</strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: red"><strong>«Evet, dostu olan herkesin akrabalarının haberi ona ulaşır. İyi haber verilse, sevinir, ferahlanır, tebrik edilir. Haber kötü ise darılır, üzülür. Öyle ki, onlar, yeni ölmüş adamı hayatta sanıp ne yapıyor diye sorarlar. «O öldü, size gelmedi mi?</strong></span></span>» <strong>denilince. </strong></p><p> </p><p><strong>Onlar:</strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="color: blue"><strong>«Hayır, demek sığınağı olan Cehenneme gitti» derler.</strong></span></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: teal">lbn-i Ebi Dünya, Ebû Bekir bin Ayyaş tarikiyle Esed kabilesinden olan bir kabir kazıcısından rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir</span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: red"><strong>Bir gece kabristanda idim. Birden kabrin birinden; </strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: red"><strong>«Yâ Abdullah!» diye bir ses geldi. Öbür kabirden; </strong></span></span></p><p> </p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong>«Ne istiyorsun ya Câbir» dedi. Câbir dedi ki:</strong></span></span></p><p> </p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong>«Yarın anam bize gelecek. Fakat ne yazık ki bize kavuşamayacak. Babam ona kızmış, namazını kılmamak için yemin etmiş.</strong></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="color: red"><strong>Sabahleyin bir adam geldi, onlardan ses işittiğim, «Şu iki kabir arasında bana bir kabir kaz» dedi. </strong></span></span></p><p> </p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong>Ben «bunun ismi Câbir, diğerinin de Abdullahdır, dedim, akşamleyin işittiğimi ona anlattım. Meğer ki, o adam, Cabir'in babasıymış, Bana «evet hanımını öldü, fakat ben namazmı kılmamak için yemin ettim. Madem Cabir Öyle demiş, kefaretimi ödeyip namazını kılacağım» dedi.</strong></span></span></p><p> </p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong>Ebû Nuaym, ibn-i Mesud'dan rivayet ettiğine göre şöyle demiştir :</strong></span></span></p><p> </p><p><span style="color: red"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><strong>«Babanın dost olduğuyla, sen de dost ol. Çünkü kabirde, Ölüye yapılan iyilik ve alaka ancak onun dünyada kalan dostlarına iyilik yapmak ve ilişki kesmemekle olur.»</strong></span></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: blue">îbn-i Hibban, îbn-i Ömer<span style="color: red"> (Radıyallahû anhî'dan rivayet ettiğine göre Resûlullah Efendimiz (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)</span> şöyle buyurmuştur:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: red"><span style="font-family: 'Century Gothic'">«Babasını kabirde ziyaret etmek isteyen kimse, babasının sağ» kalan kardeş ve dostlarını ziyaret etsin.»</span></span></strong></p><p> </p><p><span style="color: red"><strong>Ebû Davud ve îbn-i Hibban, Ebû Esved es-Saidi'den şöyle rivayet etmişlerdir:</strong></span></p><p> </p><p><span style="color: red"><strong>Resûlullah Efendimizin</strong></span> <strong><span style="color: teal">yanına bir adam geldi ve:</span></strong></p><p> </p><p><span style="color: red"><strong>«Ebeveynimin ölümünden sötıra, onlara yapabileceğim bir iyilik kaldı mı</strong>?»</span> <strong><span style="color: teal">diye sordu.</span></strong></p><p> </p><p><span style="color: red"><strong><span style="font-family: 'Century Gothic'">Resûlullah Saîlallâhû Aleyhi ve Sellem) :</span></strong></span></p><p> </p><p><span style="color: red"><strong><span style="font-family: 'Century Gothic'"><span style="font-size: 12px">«Evet» dedi. Yapılacak dört şeyin kaldı. Onlara duâ etmek, onların sağken verdikleri sözlerini gerçekleştirmek, onların dostlarına ikramda bulunmak ve onlar tarafından olan akrabalarla ilgiyi kesmemektir.</span> </span></strong></span></p><p> </p><p> </p><p><strong><span style="color: blue"><span style="font-family: 'Times New Roman'">(1)</span> İmam Celaleddin Es-Suyuti, Kabir Alemi, Kahraman Yayınları: 428-432.</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 171166, member: 15919"] ...Amelleriniz, kabirdeki, akraba ve yakınlarınıza arz edilir. Ameliniz hayırlı ise onunla müjdelenirler. Değilse, [FONT=Century Gothic][COLOR=blue][B][I]«Yâ Rabbi ibadet ve tâatin için onlara şuur ver»[/I][/B][/COLOR][/FONT] derler. [B][COLOR=blue]îbn-i Mübarek, ibn-i Ebi Dünya, Ebû Eyyûb (Radıyallahû anh)'-dan rivayet ettiklerine göre şöyle demiştir:[/COLOR][/B] [COLOR=red][I][FONT=Century Gothic][B]Amelleriniz ölülerinize arzedilir. Güzelse, sevinir ve müjdelenirler, kötü ise «[COLOR=blue]Yâ Rabbi geri çevir[/COLOR]» derler.[/B][/FONT][/I][/COLOR] [B][COLOR=teal]Ibn-i Ebi Şeybe «Musannef»de Hâkim-i Tirmizi ve ibn-i Ebi Dünya İbrahim bin Meysere'den rivayet ettiklerine göre, şöyle nakletmiştir:[/COLOR][/B] [B][COLOR=teal] [/COLOR][/B] [B][COLOR=teal]Ebû Eyyûb (el-Ensari) (Radıyallahû anh) İstanbul'a savaşa çıktı. Çok kıssa anlatan bir adamın yanmdan geçti. Adam şöyle diyordu :[/COLOR][/B] [B][FONT=Century Gothic][COLOR=blue]«Kulun gündüzleyin erken yaptığı ameller, akşamleyin, kabirdeki tanıdıklarına arzedilir. [/COLOR][/FONT][/B] [B][COLOR=blue][FONT=Century Gothic]Akşama doğru yaptığı ameller, sabahleyin kabirdeki tanıdıklarına arzedilir.[/FONT][/COLOR][/B] [B][COLOR=red]Ebû Eyyûb:[/COLOR][/B] [I][FONT=Century Gothic]«[B][COLOR=red]Ne diyorsun?» dedi.[/COLOR][/B][/FONT][/I] [B]Kıssacı :[/B] [COLOR=blue][B]«O, dediğim gibidir.»[/B][/COLOR] [B][FONT=Century Gothic][COLOR=red][I]Ebû Eyyûb: «Yâ Rabbi, Ubâde bin Sâmit ve Sa'd bin Ubâde'nin yanında-[/I][/COLOR][/FONT][/B][B][FONT=Century Gothic][COLOR=red][I]ayıbımı açığa çıkartma.» dedi.[/I][/COLOR][/FONT][/B] [B]Kıssacı:[/B] [FONT=Century Gothic][SIZE=3][COLOR=blue][B]«Allah, kişinin ayhını örtüp en iyi ameliyle onu övmeden onu-yanma-almaz» dedi.[/B][/COLOR][/SIZE] [/FONT] [B][COLOR=blue][COLOR=teal]Hâkim-i Tirmizi, «Nevâdir»de Abdulgafûr bin Abdulaziz'den,[/COLOR] babasından, dedesinden, rivayet ettiğine göre[/COLOR][/B] [B][COLOR=red][FONT=Century Gothic]Resûlullah (Sallallahû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur[/FONT][/COLOR][/B] [COLOR=red][B][FONT=Century Gothic]Ameller, pazartesi ve perşembe günleri Allah'a arz edilir. Cuma günü de peygamberlere, anne ve babalara arzedilir. Onun hasena-tiyle sevinirler. Yüzleri aklaşir, parlar. Öyle ise Allah'dan korkunuz, ölülerinize eziyet vermeyiniz.[/FONT][/B][/COLOR] [B][COLOR=teal]Hakim-i Tirmizi ve ibn-i Ebi Dünya, «Rüyalar» kitabında Beyhaki «Şuâb-ı îmanda» Numan bin Beşir (Radıyallahû anh) 'dan o da Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)'den şöyle işittiğini rivayet etmişler:[/COLOR][/B] [COLOR=red][B][FONT=Century Gothic]«Kabirlerdeki kardeşleriniz için Allah'dan sakınınız, çünkü amelleriniz, onlara arzedilir.»[/FONT][/B][/COLOR] [B][COLOR=teal]îbn-i Ebi Dünya, Isbehâni «Tergibde; Ebû Hüreyre (Radıyallahû anh) 'dan rivayet ettiklerine göre,[/COLOR][/B] [COLOR=red][B]Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) :[/B][/COLOR] [B][COLOR=red][FONT=Century Gothic]«Ölülerinizi, kötü amellerinizle utandırmayın. Çünkü amelleriniz kabirdeki dostlarınıza gösterilir.»[/FONT][/COLOR][/B] [B][COLOR=teal]İbn-i Ebi Dünya, ibn-i Mende ve ibn-i Asâkir... Muhammed bin Abdullah'dan rivayet ettiklerine göre şöyle demiştir:[/COLOR][/B] [B][COLOR=teal] [/COLOR][/B] [B][COLOR=teal]Ubbâd el-Havas, İbrahim bin Salih el-Hâşemi'nin Filistin valisi iken yanına gitti. İbrahim «Bana va'z et» dedi. Ubbâd dedi ki:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red]«Sen Resûlullah'ın akrabasısın. İşittiğime göre, dirilerin amelleri, ölmüş akrabalarına arz edilir. Bakalım seninkinden, Resûlullah'a ne arz edilecek.»[/COLOR][/B] [B][COLOR=teal]İbn-i Ebi Dünya, Ebû Derda (Radıyallahû anh dan rivayet ettiğine göre şöyle diyormuş :[/COLOR][/B] [COLOR=red][FONT=Book Antiqua][B]«Yâ Rabbi, dayım Abdullah bin Revâha ile karşılaştığımda bana kızmasından sana sığınıyorum.»[/B][/FONT][/COLOR] [B][COLOR=teal](Abdullah bin Revana daha önce ölmüştü.)[/COLOR][/B] [B][COLOR=teal]îbn-î el-Mübarek, İsbehâni, Ebû Derdâ (Radıyallahû anh)'dan rivâyet ettiklerine göre:[/COLOR][/B] [FONT=Century Gothic][COLOR=red][B]«Amelleriniz ölülerinize arz edilir. Onunla ya sevinirler ya bozulurlar... Yâ Rabbi Abdullah bin Revahaya eziyet yerecek bir iş yapmaktan sana sığınırım» derdi[/B][/COLOR][/FONT]. [B][COLOR=teal]Yine ibn-el-Mübarek, Osman bin Abdullah bin Evs'ten rivayet ettiğine göre Said bin Cübeyr şöyle demiştir:[/COLOR][/B] [FONT=Century Gothic][B][COLOR=red]«Kardeşim Amr bin Evs'in kızı, Osmanın hanımıydı. Abdullah [/COLOR][COLOR=red]bin Evs yanıma girmek için izin istedi. İzin verdi. Yanına girdi, «kocan sana nasıl davranıyor» diye sordu[/COLOR].[/B][/FONT] [B][COLOR=blue][FONT=Century Gothic]«İyilik yapabildiği kadar iyidir» dedi.[/FONT][/COLOR][/B] [B]Abdullah:[/B] [B][COLOR=blue][FONT=Century Gothic]«Oğlum Osman! Hanımına iyi davran. Çünkü ona iyilik yaparsan mutlaka Amr bin Evs'e gider.» dedi. Osman dedi ki: [COLOR=red]«Ben dirilerin haberi ölülere gider mi[/COLOR]?» diye sordum.[/FONT][/COLOR][/B] [B]O:[/B] [FONT=Century Gothic][COLOR=red][B]«Evet, dostu olan herkesin akrabalarının haberi ona ulaşır. İyi haber verilse, sevinir, ferahlanır, tebrik edilir. Haber kötü ise darılır, üzülür. Öyle ki, onlar, yeni ölmüş adamı hayatta sanıp ne yapıyor diye sorarlar. «O öldü, size gelmedi mi?[/B][/COLOR][/FONT]» [B]denilince. [/B] [B]Onlar:[/B] [FONT=Century Gothic][COLOR=blue][B]«Hayır, demek sığınağı olan Cehenneme gitti» derler.[/B][/COLOR][/FONT] [B][COLOR=teal]lbn-i Ebi Dünya, Ebû Bekir bin Ayyaş tarikiyle Esed kabilesinden olan bir kabir kazıcısından rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir[/COLOR][/B] [FONT=Book Antiqua][COLOR=red][B]Bir gece kabristanda idim. Birden kabrin birinden; [/B][/COLOR][/FONT] [FONT=Book Antiqua][COLOR=red][B]«Yâ Abdullah!» diye bir ses geldi. Öbür kabirden; [/B][/COLOR][/FONT] [COLOR=red][FONT=Book Antiqua][B]«Ne istiyorsun ya Câbir» dedi. Câbir dedi ki:[/B][/FONT][/COLOR] [COLOR=red][FONT=Book Antiqua][B]«Yarın anam bize gelecek. Fakat ne yazık ki bize kavuşamayacak. Babam ona kızmış, namazını kılmamak için yemin etmiş.[/B][/FONT][/COLOR] [FONT=Book Antiqua][COLOR=red][B]Sabahleyin bir adam geldi, onlardan ses işittiğim, «Şu iki kabir arasında bana bir kabir kaz» dedi. [/B][/COLOR][/FONT] [COLOR=red][FONT=Book Antiqua][B]Ben «bunun ismi Câbir, diğerinin de Abdullahdır, dedim, akşamleyin işittiğimi ona anlattım. Meğer ki, o adam, Cabir'in babasıymış, Bana «evet hanımını öldü, fakat ben namazmı kılmamak için yemin ettim. Madem Cabir Öyle demiş, kefaretimi ödeyip namazını kılacağım» dedi.[/B][/FONT][/COLOR] [COLOR=red][FONT=Book Antiqua][B]Ebû Nuaym, ibn-i Mesud'dan rivayet ettiğine göre şöyle demiştir :[/B][/FONT][/COLOR] [COLOR=red][FONT=Book Antiqua][B]«Babanın dost olduğuyla, sen de dost ol. Çünkü kabirde, Ölüye yapılan iyilik ve alaka ancak onun dünyada kalan dostlarına iyilik yapmak ve ilişki kesmemekle olur.»[/B][/FONT][/COLOR] [B][COLOR=blue]îbn-i Hibban, îbn-i Ömer[COLOR=red] (Radıyallahû anhî'dan rivayet ettiğine göre Resûlullah Efendimiz (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem)[/COLOR] şöyle buyurmuştur:[/COLOR][/B] [B][COLOR=red][FONT=Century Gothic]«Babasını kabirde ziyaret etmek isteyen kimse, babasının sağ» kalan kardeş ve dostlarını ziyaret etsin.»[/FONT][/COLOR][/B] [COLOR=red][B]Ebû Davud ve îbn-i Hibban, Ebû Esved es-Saidi'den şöyle rivayet etmişlerdir:[/B][/COLOR] [COLOR=red][B]Resûlullah Efendimizin[/B][/COLOR] [B][COLOR=teal]yanına bir adam geldi ve:[/COLOR][/B] [COLOR=red][B]«Ebeveynimin ölümünden sötıra, onlara yapabileceğim bir iyilik kaldı mı[/B]?»[/COLOR] [B][COLOR=teal]diye sordu.[/COLOR][/B] [COLOR=red][B][FONT=Century Gothic]Resûlullah Saîlallâhû Aleyhi ve Sellem) :[/FONT][/B][/COLOR] [COLOR=red][B][FONT=Century Gothic][SIZE=3]«Evet» dedi. Yapılacak dört şeyin kaldı. Onlara duâ etmek, onların sağken verdikleri sözlerini gerçekleştirmek, onların dostlarına ikramda bulunmak ve onlar tarafından olan akrabalarla ilgiyi kesmemektir.[/SIZE] [/FONT][/B][/COLOR] [B][COLOR=blue][FONT=Times New Roman](1)[/FONT] İmam Celaleddin Es-Suyuti, Kabir Alemi, Kahraman Yayınları: 428-432.[/COLOR][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Ahiret Gününe İman
Dirilerin Amelleri Ölülere Arzedîlir
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst