Cevap: Dokuzuncu Lem'a - Sayfa 89
<?xml version="1.0" encoding="UTF-8" ?><!-- This file was converted to xhtml by Writer2xhtml ver. 0.5 beta2. See Writer2LaTeX has moved for more info. --><META name=description content=""><META name=keywords content=""><STYLE type=text/css media=all>BODY { FONT-FAMILY: 'Trebuchet MS',Arial,serif; FONT-SIZE: 12pt}</STYLE>eden, sonra o muhabbet-i acîbe dâimî zevâl ve firak kamçılarıyla muhabbet-i hakikîye inkılâb ettiği vakit, o çok büyük mahbubunu zevâl ve firaktan kurtarmak için vahdetü’l-vücud meşrebine ilticâ eder. Eğer gayet yüksek ve kuvvetli îmân sahibi ise, Muhyiddin-i Arab’ın emsâli gibi zâtlara zevkli, nûrânî, makbul bir mertebe olur. Yoksa, vartalara, maddiyâta girmek, esbapta boğulmak ihtimâli var. Vahdetü’ş-şuhud ise, o zararsızdır, ehl-i sahvın da yüksek bir meşrebidir.
اَللّٰهُمَّ اَرِنَا الْحَقَّ حَقًّا وَارْزُقْنَا اِتِّبَاعَهُ
1
سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَاۤ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ
2


[NOT]Dipnot-1 Allah’ım! Bize hakkı hak olarak göster ve ona ittiba etmekle bizi rızıklandır.
Dipnot-2 “Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın.” Bakara Sûresi, 2:32.
[/NOT]
<TABLE border=0 cellSpacing=2 cellPadding=0><TBODY><TR><TD>Muhyiddin-i Arabi: (bk. bilgiler)</TD><TD>Vahdetü’l-vücud: “Allah’ın varlığı o kadar mükemmeldir ki, diğer varlıklar Ona göre hayâl ve gölge gibi zayıf varlıklardır; varlık ünvanını almaya lâyık değillerdir” diyen tasavvufî görüş</TD></TR><TR><TD>ehl-i sahv: uyanık iken hakikatleri görerek onlara ulaşan Allah dostları</TD><TD>emsâl: benzerler</TD></TR><TR><TD>esbap: sebepler</TD><TD>firak: ayrılık</TD></TR><TR><TD>ilticâ: sığınma</TD><TD>maddiyât: maddi şeyler</TD></TR><TR><TD>makbul: kabul edilen</TD><TD>meşreb: yol, meslek, metod</TD></TR><TR><TD>muhabbet-i acîbe: şaşkına döndüren sevgi</TD><TD>muhabbet-i hakikî: gerçek sevgi</TD></TR><TR><TD>nûrânî: nurlu</TD><TD>vahdetü’ş-şuhud: Allah’tan başka bir şeyin görülmemesi ve Allah’tan başka her şeyin unutkanlık perdesiyle örtülmesi</TD></TR><TR><TD>varta: tehlike</TD><TD>zevâl: geçici olma</TD></TR><TR><TD>zât: kişi</TD></TR></TBODY></TABLE>