Konuya cevap cer

Cevap: Dördüncü Lem'a - Sayfa 54


tenkis ettiklerine mukabil, Ehl-i Sünnet ve Cemaat olan ehl-i hak, onun hakkında rivâyâtı çok neşrettiler. Sair Hulefâ-i Râşidîn ise öyle tenkit ve tenkise çok maruz kalmadıkları için, onlar hakkındaki ehâdisin intişarına ihtiyaç görülmedi.

 

Hem istikbalde Hazret-i Ali (r.a.) elîm hâdisâta ve dahilî fitnelere maruz kalacağını nazar-ı nübüvvetle görmüş, Hazret-i Ali’yi (r.a.) meyusiyetten ve ümmetini onun hakkında sû-i zandan kurtarmak için, 1 مَنْ كُنْتُ مَوْلاَهُ فَعَلِىٌّ مَوْلاَهُ gibi mühim hadislerle Ali’yi (r.a.) teselli ve ümmeti irşad etmiştir.

 

Hazret-i Ali’ye (r.a.) karşı Şîa-i Velâyetin ifratkârâne muhabbetleri ve tarikat cihetinden gelen tafdilleri, kendilerini Şîa-i Hilâfet derecesinde mes’ul etmez. Çünkü, ehl-i velâyet, meslek itibarıyla, muhabbetle mürşidlerine bakarlar. Muhabbetin şe’ni ifrattır.2 Mahbubunu makamından fazla görmek arzu ediyor. Ve öyle de görüyor. Muhabbetin taşkınlıklarında ehl-i hal mâzur olabilirler. Fakat onların muhabbetten gelen tafdili, Hulefâ-i Râşidînin zemmine ve adâvetine gitmemek şartıyla ve usul-ü İslâmiyenin haricine çıkmamak kaydıyla mâzur olabilirler.

 

Şîa-i Hilâfet ise, ağrâz-ı siyaset, içine girdiği için, garazdan, tecavüzden kurtulamıyorlar, itizar hakkını kaybediyorlar. Hattâ, 3  لاَ لِحُبِّ عَلِىٍّ بَلْ لِبُغْضِ عُمَرَ cümlesine mâsadak olarak, Hazret-i Ömer’in (r.a.) eliyle İran milliyeti ceriha aldığı için,4 intikamlarını hubb-u Ali suretinde gösterdikleri gibi, Amr ibnü’l-Âs’ın Hazret-i Ali’ye (r.a.) karşı hurucu ve Ömer ibni Sa’d’ın Hazret-i Hüseyin’e (r.a.)

 

[NOT]

Dipnot-1 

 “Ben kimin efendisiysem, Ali de onun efendisidir.” Tirmizî, Menâkıb: 19; İbni Mâce, Mukaddime: 11; Müsned, 1:84, 118, 119, 152, 331, 4:281, 368, 370, 382, 5:347, 366, 419; el-Kettânî, Nazmu’l-Mütenâsir fi’l-Ehâdîsi’l-Mütevâtir, s. 24; el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 6:218; İbni Hibbân, Sahih, 9:42; Hâkim, el-Müstedrek, 2:130, 3:134.


Dipnot-2  Ebû Dâvud, Edeb: 113; Müsned: 5:194, 6:450.


Dipnot-3  Sebep, Hz. Ali’ye duyulan sevgi değil; Hz. Ömer’e duyulan kindir.


Dipnot-4  bk. İbni Sa’d, et-Tabakâtü’l-Kübrâ: 6:12, 21; et-Taberî, Tarihü’l-Ümem ve’l-Mülûk: 3:283, 289.


[/NOT]



<TABLE border=0 cellSpacing=2 cellPadding=0><TBODY><TR><TD>Amr ibnü’l-Âs: (bk. bilgiler)</TD><TD>Ehl-i Sünnet ve Cemaat: (bk. bilgiler)</TD></TR><TR><TD>Hazret-i Ali: [bk. bilgiler – Ali (r.a.)]</TD><TD>Hazret-i Hüseyin: [bk. bilgiler – Hüseyin (r.a.)]</TD></TR><TR><TD>Hazret-i Ömer: [bk. bilgiler – Ömer (r.a.)]</TD><TD>Hulefâ-i Râşidîn: dört büyük halife; Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali</TD></TR><TR><TD>adâvet: düşmanlık</TD><TD>ağrâz-ı siyaset: siyasi taraftarlığın doğurduğu kin ve düşmanlık</TD></TR><TR><TD>ceriha: yara</TD><TD>ehl-i hak: hak ve doğru yolda olan kimseler</TD></TR><TR><TD>ehl-i hal: İlâhî aşka bağlanmış, çoşkunluk ve vecd sahibi</TD><TD>ehl-i velâyet: veli kullar, Allah dostları</TD></TR><TR><TD>ehâdis: hadisler, Peygamber Efendimizin söz, fiil ve davranışları</TD><TD>elîm: acı veren, üzücü</TD></TR><TR><TD>fitne: ahlâkta ve toplum düzeninde azgınlık ve bozgunculuk; baştan çıkarma</TD><TD>garaz: kötü kasıt</TD></TR><TR><TD>hadis: Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek söz, fiil ve hareketi veya onun onayladığı başkasına ait söz, iş veya davranış</TD><TD>hubb-u Ali: Hz. Ali sevgisi</TD></TR><TR><TD>huruç: isyan</TD><TD>hâdisât: hadiseler, olaylar</TD></TR><TR><TD>ifrat: aşırılık</TD><TD>ifratkârâne: aşırıya giderek</TD></TR><TR><TD>intişar: yayılma</TD><TD>irşad etme: doğru yolu gösterme</TD></TR><TR><TD>istikbal: gelecek zaman</TD><TD>itizar: mazur görünme, özrün kabul edilebilir olması</TD></TR><TR><TD>mahbub: sevgili</TD><TD>meslek: gidilen yol, usül</TD></TR><TR><TD>meyusiyet: ümitsizlik</TD><TD>mukabil: karşılık</TD></TR><TR><TD>mâsadak olmak: uygun, muvafık</TD><TD>mâzur: mazeretli, özür sahibi</TD></TR><TR><TD>mürşid: doğru yolu gösteren</TD><TD>nazar-ı nübüvvet: Peygamberlik bakışı</TD></TR><TR><TD>neşretmek: yaymak</TD><TD>rivâyât: Hz. Peygamber’den (a.s.m.) aktarılan sözler</TD></TR><TR><TD>sair: diğer</TD><TD>suret: görünüş, şekil</TD></TR><TR><TD>sû-i zan: kötü zan, şüphe</TD><TD>tafdil: üstün tutma</TD></TR><TR><TD>tarikat: yol</TD><TD>tecavüz: haddi aşma, saldırma</TD></TR><TR><TD>tenkis: eksik ve kusurlu görme, ve gösterme</TD><TD>usul-ü İslâmiye: İslâm esasları</TD></TR><TR><TD>zemm: kınama, ayıplama</TD><TD>Ömer ibni Sa’d: (bk. bilgiler – Ömer ibni Sa’d bin Ebî Vakkas)</TD></TR><TR><TD>ümmet: Hz. Peygambere inanıp onun yolundan giden mü’minler</TD><TD>İran: (bk. bilgiler)</TD></TR><TR><TD>Şîa-i Hilâfet: (bk. bilgiler - Şîa)</TD><TD>Şîa-i Velâyet: (bk. bilgiler - Şîa)</TD></TR><TR><TD>şe’n: nitelik, bir şeyin gereği</TD></TR></TBODY></TABLE>


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst