Konuya cevap cer

Cevap: Dördüncü Lem'a - Sayfa 55


karşı feci muharebesi 1 Ömer ismine karşı şiddetli bir gayz ve adâveti Şîalara vermiş.

 

Ehl-i Sünnet ve Cemaate karşı Şîa-i Velâyetin hakkı yoktur ki, Ehl-i Sünneti tenkit etsin. Çünkü Ehl-i Sünnet, Hazret-i Ali’yi (r.a.) tenkis etmedikleri gibi, ciddî severler. Fakat hadisçe tehlikeli sayılan ifrat-ı muhabbetten 2 çekiniyorlar. Hadisçe Hazret-i Ali’nin (r.a.) şîası hakkındaki senâ-yı Nebevî, 3 Ehl-i Sünnete aittir. Çünkü istikametli muhabbetle Hazret-i Ali’nin (r.a.) şîaları, ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaattir. Hazret-i İsâ Aleyhisselâm hakkındaki ifrat-ı muhabbet Nesârâ için tehlikeli olduğu gibi, Hazret-i Ali (r.a.) hakkında da o tarzda ifrat-ı muhabbet, hadis-i sahihte, tehlikeli olduğu tasrih edilmiş.  4

 

Şîa-i Velâyet eğer dese ki: “Hazret-i Ali’nin (r.a.) kemâlât-ı fevkalâdesi kabul olunduktan sonra Hazret-i Sıddık’ı (r.a.) ona tercih etmek kabil olmuyor.”

 

Elcevap: Hazret-i Sıddık-ı Ekberin ve Fâruk-u Âzamın (r.a.) şahsî kemâlâtıyla ve veraset-i nübüvvet vazifesiyle zaman-ı hilâfetteki kemâlâtıyla beraber bir mizanın kefesine; Hazret-i Ali’nin (r.a.) şahsî kemâlât-ı harikasıyla, hilâfet zamanındaki dahilî, bilmecburiye girdiği elîm vakıalardan gelen ve sû-i zanlara mâruz olan hilâfet mücahedeleri beraber mizanın diğer kefesine bırakılsa, elbette Hazret-i Sıddık’ın (r.a.) veyahut Fâruk’un (r.a.) veyahut Zinnureyn’in (r.a.) kefesi ağır geldiğini Ehl-i Sünnet görmüş, tercih etmiş.

 

Hem, On İkinci ve Yirmi Dördüncü Sözlerde ispat edildiği gibi, nübüvvet, velâyete nisbeten derecesi o kadar yüksektir ki, nübüvvetin bir dirhem kadar cilvesi, bir batman kadar velâyetin cilvesine müreccahtır. Bu nokta-i nazardan, Hazret-i


[NOT]Dipnot-1  bk. et-Taberî, Tarihü’l-Ümem ve’l-Mülûk: 3:298; İbni Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye: 8:193.


Dipnot-2  Müsned: 1:160; Nesâi, es-Sünenü’l-Kübrâ: 5:137; el-Hâkim, el-Müstedrek: 3:132.


Dipnot-3  et-Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsad: 6:354, 355, 7:343.


Dipnot-4  Buharî, Tarihü’l-Kebîr, 2:1:257; Ahmed ibni Hanbel, Fedâilü’s-Sahâbe, no: 1087, 1221, 1222; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 9:133; İbnü’l-Cevzî, el-İleli’l-Mütenâhiye, 1:223.



[/NOT]

 

<TABLE border=0 cellSpacing=2 cellPadding=0><TBODY><TR><TD>Aleyhisselâm: Allah’ın selâmı onun üzerine olsun</TD><TD>Ehl-i Sünnet/Ehl-i Sünnet ve Cemaat: (bk. bilgiler)</TD></TR><TR><TD>Fâruk-u Âzam: [bk. bilgiler – Ömer (r.a.)]</TD><TD>Hazret-i Ali: [bk. bilgiler – Ali (r.a.)]</TD></TR><TR><TD>Hazret-i Sıddık-ı Ekber: [bk. bilgiler – Ebu Bekir (r.a.)]</TD><TD>Hazret-i İsâ: [bk. bilgiler – İsâ (a.s.)]</TD></TR><TR><TD>Nasârâ: (bk. bilgiler – Hıristiyanlık)</TD><TD>Zinnureyn: [bk. bilgiler – Osman (r.a.)]</TD></TR><TR><TD>adâvet: düşmanlık</TD><TD>batman: yaklaşık 8 kg. ağırlığında bir ağırlık ölçüsü</TD></TR><TR><TD>bilmecburiye: zorunlu olarak</TD><TD>cilve: görünme, yansıma</TD></TR><TR><TD>dirhem: yaklaşık üç grama denk olan bir ağırlık ölçüsü</TD><TD>ehl-i hak: hak ve doğru yolda olan kimseler</TD></TR><TR><TD>ehl-i şirk ve dalâlet: Allah’a ortak koşanlar ve hak yoldan sapmış inançsız kimseler</TD><TD>elîm: acı ve sıkıntı veren</TD></TR><TR><TD>feci: kötü</TD><TD>gayz: hiddet, öfke</TD></TR><TR><TD>hadis: Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek söz, fiil ve hareketi veya onun onayladığı başkasına ait söz, iş veya davranış</TD><TD>hadis-i sahih: hakkında şüphe edilmeyen ve doğruluğu kesin olarak bilinen Peygamberimizin sözü</TD></TR><TR><TD>hilâfet: halifelik, Peygamberimizin vekili olarak din ve dünya işlerinde genel reislik</TD><TD>ifrat-ı muhabbet: aşırı sevgi</TD></TR><TR><TD>istikamet: doğru</TD><TD>kabil: mümkün, olabilir</TD></TR><TR><TD>kefe: terazi gözü</TD><TD>kemâlât: mükemmel ve üstün özellikler</TD></TR><TR><TD>kemâlât-ı fevkalâde: olağanüstü, mükemmel özellikler</TD><TD>kemâlât-ı harika: olağanüstü üstün ve mükemmel özellikler</TD></TR><TR><TD>mizan: terazi</TD><TD>muhabbet: sevgi</TD></TR><TR><TD>muharebe: savaş</TD><TD>mâruz olma: uğrama, hedef olma</TD></TR><TR><TD>mücahede: cihad etme, mücadele</TD><TD>müreccah: tercih edilen, üstün olan</TD></TR><TR><TD>nisbeten: oranla</TD><TD>nokta-i nazar: bakış noktası</TD></TR><TR><TD>nübüvvet: peygamberlik</TD><TD>senâ-yı Nebevî: Peygambere ait övgü</TD></TR><TR><TD>sû-i zan: kötü zan</TD><TD>tasrih etme: açıkça ifade etme</TD></TR><TR><TD>tenkis etmek: değerini düşürme, eksik görme, gösterme</TD><TD>vakıa: olay</TD></TR><TR><TD>velâyet: velilik</TD><TD>veraset-i nübüvvet: peygamberin vârisliği makamı</TD></TR><TR><TD>zaman-ı hilâfet: halifelik zamanı</TD><TD>Şîa: (bk. bilgiler)</TD></TR><TR><TD>Şîa-i Velâyet: (bk. bilgiler - Şîa)</TD></TR></TBODY></TABLE>

<TABLE role=presentation cellSpacing=0 cellPadding=0><TBODY role=presentation><TR role=presentation></TR></TBODY></TABLE>


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst