Cevap: Dördüncü Lem'a - Sayfa 58
tarafından gelen böyle fikirlerle Ehl-i Sünnet mahkûm olamaz. Belki Ehl-i Sünnet, Alevîlerden ziyade Hazret-i Ali’nin (r.a.) taraftarıdırlar. Bütün hutbelerinde, dualarında Hazret-i Ali’yi (r.a.) lâyık olduğu senâ ile zikrediyorlar. Hususan, ekseriyet-i mutlaka ile Ehl-i Sünnet ve Cemaat mezhebinde olan evliya ve asfiya, onu mürşid ve Şah-ı Velâyet biliyorlar.
1 Alevîler, hem Alevîlerin, hem Ehl-i Sünnetin adâvetine istihkak kesb eden Haricîleri ve mülhidleri bırakıp ehl-i hakka karşı cephe almamalıdırlar. Hattâ bir kısım Alevîler, Ehl-i Sünnetin inadına sünneti terk ediyorlar. Her ne ise, bu meselede fazla söyledik; çünkü ulemanın beyninde ziyade medar-ı bahs olmuştur.
Ey ehl-i hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat! Ve ey Âl-i Beytin muhabbetini meslek ittihaz eden Alevîler! Çabuk bu mânâsız ve hakikatsiz, haksız, zararlı olan nizâı aranızdan kaldırınız. Yoksa, şimdiki kuvvetli bir surette hükmeyleyen zındıka cereyanı, birinizi diğeri aleyhinde âlet edip, ezmesinde istimal edecek. Bunu mağlûp ettikten sonra, o âleti de kıracak. Siz ehl-i tevhid olduğunuzdan, uhuvveti ve ittihadı emreden yüzer esaslı rabıta-i kudsiye mâbeyninizde varken, iftirakı iktiza eden cüz’î meseleleri bırakmak elzemdir.


İkinci Makam
فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ حَسْبِىَ اللهُ لاَۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ
رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ 2
Âyetinin ikinci hakikatine dair olacak.HAŞİYE-1


[NOT]Dipnot-1 bk. İmam-ı Rabbânî, el-Mektûbât: 1:134 (251. Mektup).
Dipnot-2 “Eğer senden yüz çevirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur.” Tevbe Sûresi, 9:129.
Haşiye-1 Bu ikinci Makam, On Birinci Lem’a olarak telif edilmiştir.
[/NOT]
<TABLE border=0 cellSpacing=2 cellPadding=0><TBODY><TR><TD>Alevî: (bk. bilgiler – Alevîlik)</TD><TD>Ehl-i Sünnet/Ehl-i Sünnet ve Cemaat: (bk. bilgiler) </TD></TR><TR><TD>Hazret-i Ali: [bk. bilgiler – Ali (r.a.)]</TD><TD>adâvet: düşmanlık</TD></TR><TR><TD>aleyhinde: karşısında</TD><TD>asfiya: Hz. Peygamberin yolundan giden ilim ve takvâ sahibi büyük zâtlar</TD></TR><TR><TD>cereyan: akım</TD><TD>cüz’î: ferdî, küçük</TD></TR><TR><TD>ehl-i hak: doğru ve hak yolda olan kimseler</TD><TD>ehl-i tevhid: Allah’ın birliğine inanan kimseler</TD></TR><TR><TD>ekseriyet-i mutlaka: büyük çoğunluk</TD><TD>elzem: çok gerekli</TD></TR><TR><TD>evliya: Allah dostları</TD><TD>hakikat: doğru gerçek</TD></TR><TR><TD>haşiye: dipnot</TD><TD>hususan: özellikle</TD></TR><TR><TD>hutbe: İlâhi emirleri hatırlatan konuşma ve dualar</TD><TD>iftirak: ayrılık</TD></TR><TR><TD>iktiza eden: gerektiren</TD><TD>istihkak: hak etme</TD></TR><TR><TD>istimal etme: kullanma</TD><TD>ittihad: birlik, birleşme</TD></TR><TR><TD>ittihaz etme: kabullenme, edinme</TD><TD>kesb eden: kazanan</TD></TR><TR><TD>makam: derece, yer</TD><TD>mağlûp etme: yenme</TD></TR><TR><TD>medar-ı bahs: söz konusu</TD><TD>mezhep: dinde tutulan yol</TD></TR><TR><TD>mâbeyn: iki şeyin arası</TD><TD>mülhid: dinsiz, inkâr eden</TD></TR><TR><TD>mürşid: doğru yol gösteren</TD><TD>nizâ: anlaşmazlık, çekişme</TD></TR><TR><TD>rabıta-i kudsiye: mukaddes bağ</TD><TD>senâ: övgü</TD></TR><TR><TD>suret: şekil</TD><TD>sünnet: Peygamberimizin söz, fiil ve hareketlerine dayanan yüce prensipler</TD></TR><TR><TD>uhuvvet: kardeşlik</TD><TD>ulema: âlimler</TD></TR><TR><TD>zikir: anmak, hatırlatmak</TD><TD>zındık: dinsiz</TD></TR><TR><TD>Âl-i Beyt: Hz. Peygamberin (a.s.m.) ev halkı</TD><TD>âlet: araç, vasıta</TD></TR><TR><TD>âyet: Kur’ân’ın her bir cümlesi</TD><TD>Şah-ı Velâyet: velilerin şahı; Hz. Ali</TD></TR></TBODY></TABLE>