Dualarda buluşalım

Yeltegiyan

Elfidam
DUA DUA DUA...
İÇTEN Mİ İÇTEN;GÜNAHLARIMI AFFETTİRİNCEYE KADAR MEVLA'YA
SEN KILDIR NAMAZIMI AĞLASANDA...



Ey Alemleri Yaratan Yüce Allah'ım
İçinde Bulunduğumuz bu kargaşadan bizi kurtar.Savaşları durdur, dünyada adaleti ve barışı hakim kıl Ey Yüce Allahım.Müslümanları savun.Tüm insanları sana uygun hale getir.Bize dünyada ve ahirette nimetler ver.Allah'ım peygamberlerin ve meleklerin adına leke düşmesin.Bizi övdüğün ve koruduğun insanlardan eyle.Bize sabır,cesaret ve ahlak ver.Allahım bizi ve neslimizi sana şükredenlerden,namaz kılanlardan ve Hakkı savunanlardan eyle.Allahım kalplerimizde inananlara karşı kin bırakma.Sen affeden ve merhametli olansın.Allahım bize fazl-ı kereminden ver.Bizi doğru yola ilet.Allahım bana ve müminlere katından güç ve rahmet ver.Kalplerimizi eğriltme imanımızı yücelt.Kalplerimize rahatlık ver.İşlerimizi kolaylaştır.Ey Yüce Allahım zalimden,hasitten ve tüm şeytanlardan bizi koru.Hakkımızda hayırlısını ver.Bizim,atalarımızın ve evlatlarımızın günahını affet,bizi bağışla,tövbemizi kabulet.Allah'ım bizi bu dünyada ahirette ve kabirde azaptan koru.Allahım senden, Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed'in (s.a.v) bize şefaat eylemesini diliyorum.Bizi kıyamette onun yanından ayırma.Ecrimizi artır.Bizi Adn ve firdevs cennetlerine koy.Sen herşeye hakim ve çok cömert olansın.Ey yüce Allahım Vefat eden mümilere rahmet eyle.Peygamberlere, Hz.Muhammed (s.a.v) efendimize aline ve ashabına salat-u selam olsun.Ey yüce Allah'ım dualarımızı kabul eyle.Amin
 

yolcu

Active member
Cevap: Dualarda buluşalım....

Amin... Allahım sen tüm müslümanları doğru yoldan ayırma, şeytanın oyuncağı olmaktan, kabir azabından ve cehennem ateşinden muhafaza eyle.
 

turkuaz

Active member
Cevap: Dualarda buluşalım....

Sana bir dua eden olsun
Sen birine dua et!
Duasiz üsür yürekler...

Biliyor musun?..
Baskasina dua ettiginde, aslinda sen kendine dua ediyorsun!
Ne kadar çok kimse için dua edersen, o kadar çok KAZANIYOR YA DA
KAYBEDIYORSUN!


Çünkü melekler,
Duan, rahmet ve hayr ise: " Bir misli de sana olsun, amin",
Duan zulmet ve ser ise: " Bir misli de sana olsun, amin" derler...

Dua: içimizle muhasebe olunacagimiz bir SIR dir..
Bir ayine gibidir tipki, içimizi yansitir bize..
Rabb'e sunulan bir arzuhaldir dua, geri döner bize o kapilardan
yüregimizce..


Hep hayra dua edenlerin, maddeten ve manen hayirlara ermesi, serre dua
edenlerinse, rahmetten mahrum kalmasi bundandir iste..

Duasiz üsür yürekler bil!..
Sana bir dua eden olsun
Sen birine dua et!


Bilmezsin hangi kirik gönlün duasidir karanliklarini aydinlatan, sana
ummadik kapilar açan..
Bilmezsin kimin için ettigin duadir, seni böyle ayakta tutan...

...DuasIZ ÜŞür YürEkler...

 

turkuaz

Active member
Cevap: Dualarda buluşalım....

Dua, derin sözlerdir.
Dua, kendimiz hakkında söyleyebileceğimiz en derin sözlerdir. Böyleyken en anlaşılır, apaçık… Gizli günahlarımız, içimizi yakan pişmanlıklar, kopkoyu korkularımız, acılarımız, kanayan kapanmayan yaralarımız dualarımızdadır. Neye muhtaçsak, onlar dualarımızdadır. Ümitlerimiz, isteklerimiz, sevdiklerimiz… Merhamete, muhabbete, esirgenmeye ve bağışlanmaya duyduğumuz iştiyakla, biz dualarımızdayız.
Kim olduğumuzun doğrusunu dualarımız söyler.
Dualarımızda yalan söylemeyiz. Kendimizi aldatmayız. Zayıflığımızdan, acizliğimizden utanmayız. Sırlarımızı, sıkıntılarımızı, dertlerimizi avuçlarımız gibi semaya açmaktan çekinmeyiz.
Kendimizi dualarımızla tanırız. En çok nelere değer verdiğimizi, hayatlarımızda en çok nelerin önemli olduğunu, nasıl yaşadığımızı ve nasıl yaşamak istediğimizi dualarımızla anlarız.
Hayatımız, dualarımızdadır.

Dünya, dualarla yazılan sayfalardır. Duanın dilini bilmeyenler, çiçeklerin dualarının renkleriyle açtığını bilmiyorlar. Ağaçların, dualarının meyvelerini verdiğini… Suların dualarıyla aktığını, duaları gibi aktığını… Tohumların dualarıyla çatladığını… Rüzgârların duaları gibi ılık, duaları gibi serin, duaları gibi güçlü estiğini… Yeryüzünü böylesine şenlendiren canlılığın dualar olduğunu bilmiyorlar.
Duanın dilini bilmeyenler, dünyanın dilini de bilmiyorlar. Ne onlar dünyayı anlıyorlar, ne de dünya onlara kulak veriyor. Onlar için dünya, savaşılacak bir şey. Dünya, bütün dehşetiyle üzerlerine saldırıyor ve onlar, dünyayı bir savaş meydanına çeviriyorlar. ‹stediklerini zorla, güç kullanarak elde edeceklerini sanıyorlar. Dünya, onlara aldırmıyor. Dünya, korkularını çoğaltıyor. Dünya, sevdikleri her şeyi tek tek ellerinden alıyor. Savaşarak kazandıklarına inandıkları şeylerin eliyle dünya onlara tekrar tekrar saldırıyor. Arkasına saklandıkları ne varsa güçsüzlüklerini ve yaşadıkları hayatın saçmalığını teşhir ediyor.
Hayatlarında eksik olanın boşluğunu ağır bir yük gibi her yere taşıyorlar, ama onun ne olduğunu söyleyemiyorlar. Giderek, hayatları eksik olanın boşluğunda yitiyor. Acı çekerken hayattan yoksunlar. Çılgıncasına mutluyken hayattan yoksunlar. Hayattan yoksunlar, çünkü hayatları duadan yoksun. Acılarını ve sevinçlerini, kederlerini ve mutluluklarını duaya taşıyamıyorlar. Yaşamayı seviyorlar, ama hayatlarının anlamı hakkında düşünmekten hoşlanmıyorlar. Yaşıyorlar, ama niçin yaşadıklarını kendilerine sormuyorlar.
Duanın dilini bilmeyenler, hayatla aynı dili konuşmuyorlar.
Dua ederken, hayatla aynı dili konuşuruz. Hayatın güzelliği, anlamından ayrı değildir. Hayatın anlamı dualarımızdadır.
Her şeyin herkese yakışmadığı şu dünyada, duanın herkese yakışması bundandır.
Kral da dua eder, köle de… Duası krala diz çöktürür; köle, duasıyla özgürleşir. Kölenin duası, kralın duasından değersiz değildir. Kral da, köle de Allah'ın kuludur.
Kim olduğumuzu dualarımız söyler: Kul olduğumuzu…

[Sedat Turan]

 

turkuaz

Active member
Cevap: Dualarda buluşalım....

Duâ almaya bakın!
Vaktiyle bir ate$perest, oğlunu evlendirmektedir. Düğün günü çok koyun ve inek kesilir. Et kokuları mahalleyi sarar. Ancak evin biti$iğinde, müslüman, dul bir kadın, dört yetimiyle ya$amaktadır.
Hepsi de günlerdir açtırlar.
Kadıncağız, düğün evinin kapısını çalıp, "ate$" ister. Ancak maksadı ba$kadır. "Belki yemek verirler" diye gitmi$tir.
Adam, kadının niyetini anlasa da, bir$ey vermez.
Kadıncağız, bir daha gidip "ate$" ister. Yine eli bo$ döner.
Üçüncüde yine öyle.
Ama ne olur bilinmez, bu defa acır kadına. Hallerini anlamak için dehlize iner ve dayar kulağını biti$ik evin duvarına ve dinler.
Yetimcik, annesine yalvarıyor:
- Anneciğim, ne olur bir daha git. Belki bu sefer bir$ey verirler.
Kadın ağlamaklıdır:
- Üç defa gittim yavrum! Artık utanıyorum.
Adam bunu duyar. Kalbi sızlar. Bir mükellef "Sofra" hazırlatıp, gönderir evlerine. Ve dehlize inip, dinler yine.
Yetimlerin en küçüğü duâ ediyor:
- Yâ Rabbî! O nasıl bize ikram ettiyse, sen de ona ikram et! Onu îmanla $ereflendir!
Ardından;
- aamiiiin! sesleri yükselir.
O anda, kalbi döner ate$perestin.
Ve "$ehâdet"i getirip îmanla $ereflenir.
Nitekim;
Sadaka, belâyı önler. Ama duâ, kaderi deği$tirir!
buyurmu$tur büyüklerimiz.
 

yolcu

Active member
Cevap: Dualarda buluşalım....

Sevgili forum arkadaşlarım yarın yeni bir işe başlıyorum ve bu forumdaki siz güzel ve hayırlı insanlardan dua rica ediyorum.
 

Eyvàh!

Well-known member
Cevap: Dualarda buluşalım....

Sevgili forum arkadaşlarım yarın yeni bir işe başlıyorum ve bu forumdaki siz güzel ve hayırlı insanlardan dua rica ediyorum.
Bismillahirrahmanirrahim: Rabbena atina min-ledünke rahmeten ve heyyi’lena min emrina raşeda. Rabbişrah li sadri. Ve yessirli emir.

Ma’nası: Ey Rabbimiz! Bize kendi katından bir rahmet ver. Ve bu işimizde bize doğruluk ver, bizim için muvaffakiyet (başarı) hazırla. Rabbim, gönlümü aç ve işimi kolaylaştır.
her ise baslayan bu duayi okumalidir Kur ani Kerim boyle haber veriyor Allah c.c adi ile baslanan her iste hayir oluyor Allah diyen mahrum kalmiyor

insallah rabbim sonsuz hazinesinden size diledigini veriri insallah gonlunuzdeki gibi bir is ortaminiz olur
rabbim her zaman bende duam ile yaninizdayim ...hayirli olsun. A kardes...
 

yolcu

Active member
Cevap: Dualarda buluşalım....

Rabbim sizin de tüm işlerinizde kolaylıklar nasib etsin. Gönlünüzden geçen tüm güzellikleri gerçekleştirebilmenize vesilelerini peşisıra göndersin inşallah. Temenninizle ve duanızla gönlüme huzur verdiniz Allah razı olsun.
 

y.ziya

New member
Cevap: Dualarda buluşalım....

Sevgili forum arkadaşlarım yarın yeni bir işe başlıyorum ve bu forumdaki siz güzel ve hayırlı insanlardan dua rica ediyorum.
HUSRAN Kardeşimizin dularına bende katılıyorum, ve
Rabbim yar ve yardımcınız olsun,
Rabbim işinizi sevdirsin
Rabbim emeğinizin karşılığnda alacağınız ücreti berektli kılsın...
 

Eyvàh!

Well-known member
Cevap: Dualarda buluşalım....

Rabbim sizin de tüm işlerinizde kolaylıklar nasib etsin. Gönlünüzden geçen tüm güzellikleri gerçekleştirebilmenize vesilelerini peşisıra göndersin inşallah. Temenninizle ve duanızla gönlüme huzur verdiniz Allah razı olsun.
aminnnnnnnnnnnnnnnn ecmain olsun

hepimiz muhtaciz duaya huzura rabbim mahrum birakmasin ..ne huzurdan nede duadan
 

Yeltegiyan

Elfidam
Cevap: Dualarda buluşalım....

Allah’ım! Bizi, dünyada Senin sevgin ve bizi Sana ve Senin emrettiğin gibi istikâmetli olmaya yaklaştıracak şeylerin sevgisiyle, âhirette ise rahmetin ve cemâlini bize göstermeğe rızıklandır.

Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Sûresi: 32.)

Allah’ım, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Resûlüne, onun bütün âl ve Ashâbına salât ve selâm eyle.

Âmin.
 

turkuaz

Active member
Cevap: Dualarda buluşalım....

Rabbim, Senden başka kimim var benim?






HER YENİ başlangıç beni müthiş heyecanlandırır. Bu bazen elime aldığım yeni bir kitabın ilk sayfası olur. Bazen de bir ağacın dallarındaki tomurcukların uyanışı. Bazen bir bebeğin ilk adımlarını atışını seyretmek de olabilir. Eğer şuurunuz açık ve duygularınız uyanık ise, hemen söyleyeyim hayatta karşılaşacağınız sürprizler hiç de az değildirler. O gün ne yapacağınız ne yakalayacağınız, biraz da sizin duruş ve bakışınıza bağlıdır. Tecrübeli bir balıkçının dediği gibi: "Yakalayacağınız balığın cinsini belirleyen, elinizdeki yemin kalitesidir."

Hayat tıpkı bir ayna gibidir. İçinizde ne taşıyorsanız, dışınızda onu buluyorsunuz. Yaşamak, hayatı başıboş bir şekilde tüketip bitirmek demek değildir. Yaşamak, o hayatın iman ile hakkını vermektir. Hayatın hayatı iman iledir, inanç iledir. Hayatın kemâli ise, her daim devam iledir. Yüce Yaratıcı ile bağını koparan bir hayat, zindandan farksızdır, karanlıktır. Sürekli nur, bitmeyen ışık Ondandır. Hayatın sahibindendir, onu yaratandan gelir.
Yoksa birçok insanın yaptığı gibi hayat, yaşamak zorunda kaldığı ve asla kıymetini bilemediği bir şey olup çıkar elimizden. Elbette hayatın gayesi bu değildir. Aksi halde hayat en büyük bir nimet iken, en büyük bir azap olur. Gençliğinde ya da hayatının bir döneminde böyle yaşayan, sonra da bu yanlışı fark edip hidayete eren ve dosdoğru bir hayata yönelen nice insanlar var.

HAYAT bir defadır ve ancak dosdoğru yaşamaya yetecek kadardır, çok kısadır. Hayatın kıymetini belirleyen hayatın kendisi değil, hayatı bize kim verdiyse o olabilir. Allah (c.c.) nasıl bir hayat yaşamamızı istiyorsa, biz ancak ona uygun yaşamakla bu hayatın kıymetini anlayabiliriz. İdeal ve gerçek hayat budur. Gerisi boştur.
Böyle bir gün, hayata yeniden doğduğumuz, merhaba dediğimiz o gündür. İşte böyle günlerden bir gün, baharla beraber ruhumun da uyandığı bir sabah, parkta bir bebeğin ilk adım atışlarını seyrettim. Genç bir baba, iki elinden tuttuğu yavrucuğunu yürütmeye çalışıyordu. Bebek çok heyecanlıydı. Adımlarını dizden kırıp atıyor, dilini ısırıyordu. Bir yandan da böcük böcük gözlerle bakınıp hedefine ilerliyordu. Parkın bir köşesinde durup, baba ile çocuğun macerasını ve birbirlerini kucaklayıp sarılışlarını seyrettim.
Çocuğun, babasının kucağına atıldığındaki sevincini bir görmeliydiniz. Benim bir kucağım, bir sığınağım var diyordu âdeta. Ne olduysa, birden o çocuk gibi ben de kendimi Rabbimin rahmet kucağına atmak istedim. İçimde bu arzuyu coşar buldum. Dilimde dua gibi bir söz peyda oldu:

"Ey Rabbim senden başka kimim var benim?
Rahmetinle sar, sarmala, tut kucakla beni
Rabbim, senden başka kimim var benim?"

O anda bu duanın bütün benliğime yayıldığını hissettim. Anladım ki, ben yalnız değilim. Dualarıma cevap veren bir Rabbim var. Ve O bana çok yakın. Ne kadar güçlü olduğumu, bana, en güçsüz olduğum bir anda hissettirdin Rabbim. Şükürler olsun, hamdüsenalar olsun. Rabbim, senden başka kimim var benim?..

HAYAT bazen çıkmazlara giriyor ve bir yerlerde düğümleniyor. Sonsuza yolcu olan bir ruhun arzularını, bu sonlu ve fani dünya karşılayamıyor. İnsana ne verirsiniz verin, o gözünü ötelere, cennete dikmiş. Burada yapılması gereken tek şey var. Geç kalmadan Ona yönelmek, Ondan istemek. Hem de çok istemek… Çekinmeden isteyin. İsteyin, isteten verecektir mutlaka. Allah (c.c.) vermek istemeseydi, size bu istemek duygusunu vermezdi. Çekinmeden isteyin. Ne olur istemeye devam edin.
Bunu yalvara yakara söylememin bir sebebi var. İzninizle onu da anlatayım. Allah ve Dua kitabımızı imzalarken, sohbet ettiğim, konuştuğum bir çok okuyucumuzun itirafları oldu. "Biz bu kitap sayesinde dua etmeyi öğrendik, duayı böyle bilmiyorduk…"
Âcizane bizim de kendilerine bazı tavsiyelerimiz oldu. Önce kendimize mahsus bir dille ve samimi bir kalple Rabbimizle, yaratıcımızla konuşmanın çarelerini bulmalı, yollarını araştırmalıyız. En küçük hacetimizi dahi Ondan istemekten çekinmemeliyiz. Bu çok güçlü bir iman ve inancın da gereğidir. Aslında dua bir ibadettir, ibadetlerin karşılığı ise ahirettedir. Kulun, derdini ihtiyacını Rabbine iletmesinin, açmasının bir aracıdır dua. Birbirimizle bu kadar konuştuğumuz halde, Rabbimizle hiç konuşmamak olacak şey mi? Ruh bu uzaklığa, Onun rahmetinden ayrı kalmaya ne kadar dayanabilir ki? Sığının Ona yönelin, kalbiniz huzur ve sükûn bulsun. Yaşadığınıza şükredin, hem de her nefes için.

HALİ vakti yerinde bir arkadaşımın hanımı, şu sıralar doğum öncesi bir rahatsızlığa yakalanmış. O kadar ki, nefes alamamış, hastane seferber olmuş hemen. Elden gelen ve yapılacak pek bir şey de olmayınca beklemişler, dua etmişler. Sonunda düzelmiş hastamız. Arkadaşımız eşine, "Bak" demiş, "bir tek nefes alıp vermenin ne kadar önemli olduğunu anlamız için Rabbimiz bize bunları yaşattı. Havadan, sudan yaşıyoruz diye belki de küçümsediğimiz bir nimetin kıymetini bize bildirdi" demiş.
Bir nefes almanın kıymetini, ne demek olduğunu onu kaybetmeden anlamıyoruz. Her şey zıttıyla bilinir: gece gündüzle, sıhhat hastalıkla, açlık toklukla. Zıtlar devreye girmeden eldeki nimetlerin kadri kıymeti maalesef bilinmiyor. Rabbim, kıymetini elindeyken bilenlerden eylesin.
Küçük bir çocuk ağlıyormuş, "Niye ağlıyorsun?" diye sormuş, yanına yaklaşan yaşlı bir bey. "Amca" demiş. "Bir liramı kaybettim." Ağlama" demiş, yaşlı adam, tutmuş çocuğa bir lira vermiş. Çocuk bir lirayı almış ama, bu defa sesi daha fazla çıkmaya başlamış. Yaşlı adam, "Peki evlâdım şimdi niye ağlıyorsun?" diye sorunca, çocuk, "Amcacığım o bir lirayı kaybetmeseydim, şimdi iki liram olacaktı" demiş.
Biz de bazen o çocuktan farksız oluyoruz. Hayatı güzel yaşamaya başlayınca bu defa geçmiş günler için üzülüyoruz. Keşke o günleri de heba etmeseydik, adam gibi yaşasaydık, elimizde bir değil, iki güzel ömür olsaydı istiyoruz ama onu da tövbeyle değiştirmek mümkün. Tövbe eden bir insan Rabbinin af ümidini içinde daima taşımalı ve yaşamalı. Aksi halde şeytan "Nasıl olsa senin günahların affedilmemiştir" diyerek o insanı aldatıp, eski günahlarının batağına çekebilir. Rabbimiz hepimizi muhafaza eylesin.
Şu kıssadan hepimize bir hisse var sanırım.
Feridüddin Attar'ın ünü cihana yayılan eseri, Mantıkut-Tayr (Kuş Dili)nde, tekkeye gelen bir sarhoşun hikâyesi vardır. Sarhoş ağlayıp sızlayıp ortalığı karıştırmış, sonunda yığılıp kalmıştır yere. Tekkenin şeyhi yanına gelmiş ve "Neden ağlıyorsun? Elini bana ver, kalk!" demiştir ona. Sarhoşun cevabı müthiştir:
"Ey Şeyh! Allah sana yardım etsin; elden tutmak senin harcın değil! Sen başını alıp git! Baş aşağı yıkılmak benim payıma düştü! Eğer herkes düşkünlerin elini tutabilseydi, karınca yiğitlik meclisinin baş köşesine kurulurdu. El tutmak senin işin değil, yürü! Ben sayıya geleceklerden değilim, çekil! Ey kendisinden başka bir var olmayan, ey herkesin feryadına ancak kendisi yetişen, benim imdadıma sen yetiş! Düştüm, benim elimi sen tut!"

İNSAN, beynine hangi alanda zevk almayı öğretirse beyni de ona göre çalışıyormuş. İnsan beynine yüksek ideallerden zevk almayı öğretirse, aklına, iradesine ve duygularına hâkim olmayı biliyor. Rabbim senden başka kimim var benim? Hedefinden, idealinden, yolundan, izinden ayırma, saptırma beni.
Kim senden daha fazla verebilir; kim senden daha fazla sevebilir; kim senden daha fazla gözetebilir ki bizi? Kim, kim, kim ey Rabbim?
Kim senden başka çağırmadan gelebilir; kim senden başka istemeden verebilir; kim senden başka sesimizi duyabilir?.. Kim, kim, kim ey Rabbim?
Kim senden daha fazla bilebilir; kim senden daha fazla affedebilir; kim senden daha fazla kördüğüm olmuş şeyleri çözebilir; kim senden daha fazla bizi önemseyebilir ki?..
Rabbim, senden başka kimim var benim? Kimsem yok benim senden başka ey Rabbim!..
Selim Gündüzalp
 

Eyvàh!

Well-known member
Cevap: Dualarda buluşalım....

YARABBİ BİZLERİ ATEŞTEN UZAK EYLE
ELİMDE OLANLAR BENİM DEGİL BİZLER VARLIGININ BEKCİSİYİZ
NEFSİMİZİ ARINDIR PAK EYLE TEMİZLE BİZİ
BİZLERİ YANLIŞLIKLARA DÜŞÜRME
BİZLER HİDAYETİNİ VER YA RABBİ
SEN BİZE SAHİP ÇIKMAZSAN KİM ÇIKAR KİMİN KAPISINA GİDERİZ
BİZLERİ KAPINDAN AYIRMA
KARDEŞLERİME SAGLIK SIHAT DİRLİK BİRLİK VER
İZZET SENİNDİR SEN BİZLERİ ARINDIR TEMİZLE
(EY HAKİM) OLAN ( EY ZÜLCELALİ VEL İKRAM )OLAN ALLAHIM BİZLERE AF VE MAGRİFET TE BULUN
ÇARESİZLİKLERİMİZDE SEN YETİŞ
KÜÇÜK KALBİMİZ BİLMEZ ALLAHIMSEN KALBLERİMİZİ KENDİNE YÖNELT(YA MUKALLİBEL KULUB)
VARLIKTA YOK GİBİ GEZDİRME KALBİMİZDEN SEVGİNİ EKSİK ETME
RUHLARIMIZA SERİNLİKVER (YA ADL)ADALETİNE SIGINDIK
BİZLERİ HOYRAT RÜZGARLARA BIRAKMA
SENİN BİLMEDİGİN BİR AN YOKTUR
KENDİ KUYULARIMIZA İPLERİMİZİ SALARIZ AÇIK OLANIDA BİLİRSİN GİZLİ OLANIDA
SECDELERLE BİZLERİ TEMİZLE
İZZETİMİZİ VARSA SENİN VERDİGİN KADARDIR
İZZETİNE NAİL EYLE BİZLERİ

ÜMMEDİ MUHAMMEDE YARDIM EYLE ALLAHIM
SANA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR
BİZİ SEVDİGİN HASLETLERLE BEZE BİZLERİ GÜZELLEŞTİR

PEYGANBERİMİM (Hz MUHAMMED..S.A.S. RUHU VE RUHANİYETİ İÇİN
EHLİBEYTİ İÇİN
ASHABI GÜZİN İÇİN
GELMİŞ GEÇMİŞ PEYGANBERLERİMİZ İÇİN
GELMİŞ GEÇMİŞ EVLİYALARIMIZ İÇİN
DEDLERİMİZ İÇİNNİNELERİMİZ İÇİN
KARDEŞLEİMİZ İÇİN EŞİMİZ VE ÇOCUKLARIMIZ İÇİN
ÜMMEDİ MUHAMMET İÇİN

3İHLAS
1FATİFA
1 SALAVAT
DUALRIMIZI
alak.gif
KABUL BUYURUR İNŞALLAH
alinti...
 

Eyvàh!

Well-known member
Cevap: Dualarda buluşalım....




Ey bilgilerin ve sırların Sahibi;
Senden bütün çaresizliğimle ve ihtiyacımla ilim istiyorum. Bilgisizliğimden ve cehaletimden beni kurtarmanı diliyorum.
Öğrenebilmek için çırpmıyorum; ama, hafızam ancak Senin izin verdiğin kadar bana yardımcı oluyor.

Ben evrene serpiştirdiğin sırlarına muhtacım, bana öğreteceklerine muhtacım.
Sen bal yapmakla görevlendirdiğin arıya, balı nasıl toplayacağım daha doğmadan öğrettin.

Sen bir ördek yavrusuna doğar doğmaz nasıl yüzeceğini öğrettin. Sen Senden istemesini bilmeyen pek çok varlığa, müthiş bilgiler ve yetenekler kazandırdın.

Ben ise, şimdi huzurunda bütün çaresizliğimle boynumu büküp Sana yalvarıyorum. Onlar konuşamadıkları için, isteyeme-den aldılar.

Ben ise bütün içtenliğimle Senden diliyorum. Lütfen bana sınırsız ilminden bağışla. Bana ilme ihtiyacımı öğrettiğin gibi, benim ilmi istememi yarattığın gibi, benim ilmi öğrenmemi de, öğrendiğimi yaşamamı da yarat.

Beni, Seni tanımayan, kalbi kirli, basit ve karanlık bir cahil olarak yaşatma dünyada.
Beni, öğrettiğin ilimle ruhlarını Ay gibi parlattığın kulların gibi ilimle donat. Ben öğrenmek istiyorum. Ben ölümüme kadar ilim öğrenmeye çalışmak, Yaratılış gayeme uygun yaşamak istiyorum.

Boş zamanlarımda değersiz dedikodulardan ve gereksiz meşguliyetlerden kurtulmak istiyorum.

Mümkün olan her uygun zamanimi, öğrenmeme izin vereceğin ilimlerle meşgul olmanın zevkiyle doldurmak istiyorum. Fakat, nefsime söz dinletemiyorum. Ben, beni yönetemiyorum. Ben, bana ruhumun yapmak istediğini yaptıramıyorum.

Bu zulümler ve gafletler asrında yorgunum, güçsüzüm. Lütfen rahmetinle beni destekle, irademi güçlendir; bana bilgiyi, ! ilimle meşguliyeti ve öğrendiğimi yaşamayı sevdir.

Bana sırlarını öğret. Bana, Seni daha iyi tanıma fırsatı ver. Ey her şeyi bilen Allah'ım, ey isteyenlere öğretmek isteyen ! Allah'ım, Sana daha içten nasıl yalvarabilirim! Bilmiyorum.


Dr.Muhammed Bozdağ
 
Üst