ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
Allahü Teâlâ ve tekaddes hazretleri buyurur:
"-Bilin ki, dünya hayatı bir oyundur, eğlencedir, bir süstür, aranızda bir öğünüşdür." (Hadîd: 20)
Abdülkadir Geylanî kuddise sirruh:
-Ey dünyaya rağbet edenler! Onunla mağrur olanlar, Ey akıllı ve hesablı kişiler olduklarını söyleyenler, Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerinin yukarıdaki sözünü işitmediniz mi?
Oyun, eğlence ve süs ise aklı başındaki şahıslara değil, cahil çocuklara yaraşır. Ben, size bildiriyorum. Ben size Allah'ın sizi oyun için yaratmadığını söylüyorum. Allah teâlâyı unutarak yalnız dünya ile meşgul olan, oynuyor demekdir. Yalnız dünya ile kanaat edip âhireti ve Allah'ı unutan, hiçbir şey olmayanla kanaat etmiş demektir. Çünkü yarın ölecek ve elinde dünyadan hiçbir şey kalmayacakdır.
Âhiretle meşgul olunuz. Kalblerinizle, Allah teâlâya yöneliniz, O'nunla meşgul olunuz. O'nun fazlından ve kerem elinden gelen rızıkları alınız.
Bu dünya fânîdir, geçicidir. O belâlar ve müsîbetler diyarıdır. Orada hayat, hiç bir kimse için tam manasıyla hoş, tatlı ve dertsiz değildir. Hele bir de o kişi hikmet ehlinden biri ise.
Nitekim denir ki:
-Hikmet ehlinden olan kişinin gözü bu dünyada hiç bir zaman aydınlık olmaz. Çünkü onun gözü hep ölümü görüp durmaktadır.
Arabînin birisi çadırlı bir kabileye misafir olur. Onu yedirirler, içirirler ve çadırda yatırırlar. Arabî derin bir uykuya dalar. Kabile giderken, üzerinden çadırı söker... güneşin sıcağı kendisine vurunca uyanan arabî:
-Dünya hayatı: Kurduğun bir çadırın gölgesine benzer. Bir gün olur, muhakkak senin gölgen de zâil olur, diye söyler.
Yunus Emre hazretleri bir şiirinde der ki;
Hey yârenler, bu dünyanın
Sonu vîran olur bir gün
Buna mağrur olanların
İşi pişman olur bir gün.
Âriflere bu dünya hayal ü düş gibidir
Kendini sana veren, hayal ü düşden geçer.
Bu dünyanın sevgisi, ağulu aşa benzer
Sonunu sayan kişi, ağulu aşdan geçer.
Allah teâlâ ve tekaddes hazretleri buyurur:
-Ey iman edenler, şüphe yok ki, Allah'ın vâ'di bir gerçekdir. O halde dünya hayatı sakın sizi aldatmasın. Çok aldatıcı şeytan da sakın sizi Allah'ın (mühleti) ile aldatmasın.
Hasan Basrî kuddise sirruh yukarıdaki âyet-i kerimeyi okuduktan sonra buyurdu ki:
-Bunu, yâni "Dünya hayatı sizi aldatmasın!" sözünü kim söylüyor? Dünyayı yaratan söylüyor. Dünya hayatını, onu yaratandan daha iyi bilen birisi olabilir mi? Sakının ey insanlar, dünya hayatının aldatıcılığından sakının!
Dünya hayâtının aldatıcı meşgaleleri çokdur. Bir kimse kendisine bir meşgale açarsa o meşgale de ona on meşgale daha açar. Ne avâre insan oğlu ki, helâl kazancından dolayı hesaba çekileceği, haram kazancından dolayıda azab göreceği şu dünya hayatına razı olur. Âhiret kaygusunu hiç hatırlamaz. Yarın Allah'ın huzurunda hesaba çekileceğini düşünmez. Amellerini sırf Allah rızası için yapmaz. Dinin esaslarına bir zarar gelse hiç oralı olmaz. Fakat dünyalık menfaatına bir zarar geldi mi hemen başlar ağlayıp sızlanmağa!..
Resûlü Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem:
"-Dünyanın ömrü bir saattir" buyurmuşlardır. O bir saati yani kısa ömrü ibâdet ve ubûdiyet ile geçirmeğe bakın. Bu dünya muhabbetini içinden söküp atmanın ve dünya esâretinden kurtulmanın bir yolu da cömertlikdir. Cömert olanlar, bu dünya hayatında ele geçirdikleri malların hesabını verirken, yarın kıyamette zorlanmazlar. Cömertlik öyle bir huydur ki, insanı cennete çeker, cimrilik de öyle bir huydur ki insanı cehenneme çeker.
Resûlü Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem buyurdular:
-Şüphesiz ki nûr kalbe girince kalb genişler ve ferahlar.
-Ey Allah'ın Resûlü! Bunun belli bir alâmeti var mı? diye sorulunca:
Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem cevaben:
-İnsanın, aldatıcı dünyadan uzaklaşıp, ebedilik âlemine yönelmesi ve ölüm gelmeden, onun için hazırlık yapmasıdır, buyurmuşlardır. (Bakara tefsiri, Mahmûd Sâmi Ramazanoğlu)
Rivayete göre:
İsâ aleyhisselâm bir gün gök gürültüsü ve şimşeklerle başlayan şiddetli bir doluya yakalanır. Sığınılacak bir yer arar. İleride bir çadır görür ve oraya koşar. Çadırın içinde bir kadın görür, oradan uzaklaşır. Bir mağara görür, kapısına gider ki, içinde bir arslan var. Hemen mağaranın kapısını kapatır ve:
-Ya Rab! Herkese bu kadar nimetler verdin, ama bana bir sığınak bile vermedin, der.
Allah teâlâ ve tekaddes hazretleri:
-Senin sığınağın benim rahmetimdir buyurur.
(Altınoluk sohbetleri Cilt: 1 s:205)
"-Bilin ki, dünya hayatı bir oyundur, eğlencedir, bir süstür, aranızda bir öğünüşdür." (Hadîd: 20)
Abdülkadir Geylanî kuddise sirruh:
-Ey dünyaya rağbet edenler! Onunla mağrur olanlar, Ey akıllı ve hesablı kişiler olduklarını söyleyenler, Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerinin yukarıdaki sözünü işitmediniz mi?
Oyun, eğlence ve süs ise aklı başındaki şahıslara değil, cahil çocuklara yaraşır. Ben, size bildiriyorum. Ben size Allah'ın sizi oyun için yaratmadığını söylüyorum. Allah teâlâyı unutarak yalnız dünya ile meşgul olan, oynuyor demekdir. Yalnız dünya ile kanaat edip âhireti ve Allah'ı unutan, hiçbir şey olmayanla kanaat etmiş demektir. Çünkü yarın ölecek ve elinde dünyadan hiçbir şey kalmayacakdır.
Âhiretle meşgul olunuz. Kalblerinizle, Allah teâlâya yöneliniz, O'nunla meşgul olunuz. O'nun fazlından ve kerem elinden gelen rızıkları alınız.
Bu dünya fânîdir, geçicidir. O belâlar ve müsîbetler diyarıdır. Orada hayat, hiç bir kimse için tam manasıyla hoş, tatlı ve dertsiz değildir. Hele bir de o kişi hikmet ehlinden biri ise.
Nitekim denir ki:
-Hikmet ehlinden olan kişinin gözü bu dünyada hiç bir zaman aydınlık olmaz. Çünkü onun gözü hep ölümü görüp durmaktadır.
Arabînin birisi çadırlı bir kabileye misafir olur. Onu yedirirler, içirirler ve çadırda yatırırlar. Arabî derin bir uykuya dalar. Kabile giderken, üzerinden çadırı söker... güneşin sıcağı kendisine vurunca uyanan arabî:
-Dünya hayatı: Kurduğun bir çadırın gölgesine benzer. Bir gün olur, muhakkak senin gölgen de zâil olur, diye söyler.
Yunus Emre hazretleri bir şiirinde der ki;
Hey yârenler, bu dünyanın
Sonu vîran olur bir gün
Buna mağrur olanların
İşi pişman olur bir gün.
Âriflere bu dünya hayal ü düş gibidir
Kendini sana veren, hayal ü düşden geçer.
Bu dünyanın sevgisi, ağulu aşa benzer
Sonunu sayan kişi, ağulu aşdan geçer.
Allah teâlâ ve tekaddes hazretleri buyurur:
-Ey iman edenler, şüphe yok ki, Allah'ın vâ'di bir gerçekdir. O halde dünya hayatı sakın sizi aldatmasın. Çok aldatıcı şeytan da sakın sizi Allah'ın (mühleti) ile aldatmasın.
Hasan Basrî kuddise sirruh yukarıdaki âyet-i kerimeyi okuduktan sonra buyurdu ki:
-Bunu, yâni "Dünya hayatı sizi aldatmasın!" sözünü kim söylüyor? Dünyayı yaratan söylüyor. Dünya hayatını, onu yaratandan daha iyi bilen birisi olabilir mi? Sakının ey insanlar, dünya hayatının aldatıcılığından sakının!
Dünya hayâtının aldatıcı meşgaleleri çokdur. Bir kimse kendisine bir meşgale açarsa o meşgale de ona on meşgale daha açar. Ne avâre insan oğlu ki, helâl kazancından dolayı hesaba çekileceği, haram kazancından dolayıda azab göreceği şu dünya hayatına razı olur. Âhiret kaygusunu hiç hatırlamaz. Yarın Allah'ın huzurunda hesaba çekileceğini düşünmez. Amellerini sırf Allah rızası için yapmaz. Dinin esaslarına bir zarar gelse hiç oralı olmaz. Fakat dünyalık menfaatına bir zarar geldi mi hemen başlar ağlayıp sızlanmağa!..
Resûlü Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem:
"-Dünyanın ömrü bir saattir" buyurmuşlardır. O bir saati yani kısa ömrü ibâdet ve ubûdiyet ile geçirmeğe bakın. Bu dünya muhabbetini içinden söküp atmanın ve dünya esâretinden kurtulmanın bir yolu da cömertlikdir. Cömert olanlar, bu dünya hayatında ele geçirdikleri malların hesabını verirken, yarın kıyamette zorlanmazlar. Cömertlik öyle bir huydur ki, insanı cennete çeker, cimrilik de öyle bir huydur ki insanı cehenneme çeker.
Resûlü Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem buyurdular:
-Şüphesiz ki nûr kalbe girince kalb genişler ve ferahlar.
-Ey Allah'ın Resûlü! Bunun belli bir alâmeti var mı? diye sorulunca:
Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem cevaben:
-İnsanın, aldatıcı dünyadan uzaklaşıp, ebedilik âlemine yönelmesi ve ölüm gelmeden, onun için hazırlık yapmasıdır, buyurmuşlardır. (Bakara tefsiri, Mahmûd Sâmi Ramazanoğlu)
Rivayete göre:
İsâ aleyhisselâm bir gün gök gürültüsü ve şimşeklerle başlayan şiddetli bir doluya yakalanır. Sığınılacak bir yer arar. İleride bir çadır görür ve oraya koşar. Çadırın içinde bir kadın görür, oradan uzaklaşır. Bir mağara görür, kapısına gider ki, içinde bir arslan var. Hemen mağaranın kapısını kapatır ve:
-Ya Rab! Herkese bu kadar nimetler verdin, ama bana bir sığınak bile vermedin, der.
Allah teâlâ ve tekaddes hazretleri:
-Senin sığınağın benim rahmetimdir buyurur.
(Altınoluk sohbetleri Cilt: 1 s:205)