-''ebedi muhalefet, acilarin çocuğu küçük baykal''

nuriye

Well-known member
Hizmet götürürken, asla ve asla ayrımcılık içinde olmadıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, hangi etnik köken, hangi mezhep, meşrep ve bölgeden olursa olsun ''önce insan'' dediklerini ifade etti.
Hatay'a başbakan olarak 5. kez geldiğini hatırlatan Erdoğan, vatandaşlara CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Hatay'a gelip gelmediğini sordu.
Meydanda bulunan bir vatandaşın taşıdığı ve CHP lideri Deniz Baykal ile ilgili bir dövizi gören Başbakan Erdoğan, gülümseyerek ''Gayet güzel, gayet güzel. Benim vatandaşım zaten açıkça ortaya koyuyor. (Ebedi muhalefet, acıların çocuğu küçük Baykal), demiş buyurun. Altındakini de okuyalım. Orada da (Ben hiç iktidar olamadım anne) diyor'' ifadelerini kullandı.
Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli'ye yönelik eleştirilerini sürdüren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Niye buralara gelmezler? Bu kardeşinizden işleri daha mı yoğun, daha mı çok işleri var? Biz hem memleketimizi yönetiyoruz hem partimizi yönetiyoruz. Hem dünyayı dolaşıyoruz hem de ülkemizi dolaşıyoruz. Hamdolsun bu evladınızın, bu başbakanınızın gitmediği bir il yok. En az gittiğim ile 3 kere gittim. Niye? Türkiye Ankara'dan yönetilmez. Gideceksin yerinde göreceksin. Ne var, ne yok yerinde göreceksin.
Şimdi bakın. Biraz gecikmeli geldim. Gecikmeli gelmemin sebebi, bugün ABD Dışişleri Bakanı ile sabah görüşmem vardı. Bayan Hillary Clinton ile olan görüşmemiz biraz uzadı. Bundan dolayı buraya gecikmeli geldim. Hakkınızı helal edin. Özür diliyorum. Başka bir konu değil. Çünkü sevmem gecikmeyi. Ama işte hem o hem bu. Hepsini bir arada götürüyoruz. Boşa vakit geçirmeyi sevmeyiz. Vaktimiz de canımız da bu ülkeye, bu millete feda olsun. Derdimiz bu, aşkımız bu...
Onların programı bizden daha ağır olmadığına göre 29 Mart'ta onlara hesabı siz sormalısınız. Hataylı kardeşlerimden bir ricam var. Eğer adresi şaşırırlar da Hatay'a bir gelirlerse onları Hatay'da güzelce bir gezdirin. Bir görsünler. Hatay'ı onlara bir anlatın. Hatay'ın tarihini, felsefesini onlara bir anlatın. Belki üslupları değişir, belki dilleri değişir. Belki şu Hatay'ın hoşgörüsünden, Hatay'ın dostluk ikliminden, kardeşlik ikliminden onlara da pay düşer pay... Belki Hatay'ı gördükten sonra Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na nasıl hitap edileceği konusunda bir fikir edinirler.
Bakın ne yapmaya çalıştıklarına dikkat edin. Bakıyorsunuz bir tanesi çıkıyor, 'bizi hakaret ettiğimiz için mahkemeye verdi' diyor. Ben sana meydanlarda aynı dille konuşamam ki... Ne bulunduğum makam buna müsaade eder, ne de edebim, adabım buna müsaade eder. Hukuk devletinde yaşıyoruz. Avukatlarıma, 'hakaret içeren bir şey bulduğunuz zaman götürün oraya' diyorum. Yargıda bunlar gereken cevabı, gereken hesabı görsünler.''
'ŞU ANDA BEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANIYSAM VALİLERİMİN HEPSİNE SAHİP ÇIKARIM, İSTİSNASIZ. BUNLARI DA SAYIN BAYKAL'A YEDİRTMEM. SAYIN BAHÇELİ'YE DE YEDİRTMEM BU GÖREVDE OLDUĞUM SÜRECE''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıysam valilerimin hepsine sahip çıkarım, istisnasız. Bunları da Sayın Baykal'a yedirtmem. Sayın Bahçeli'ye de yedirtmem bu görevde olduğum sürece'' dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti Hatay mitinginde yaptığı konuşmada, muhalefet partilerine yönelik eleştirilerde bulundu.
Muhalefet partilerinin ''önce yalanla iftirayla üzerlerine geldiklerini, AK Parti Hükümeti'nin hizmetlerini karaladıklarını, çamur attıklarını ama tutmadığını'' ifade eden Erdoğan, ''kırtasiyeciden alınan bir dosyayı sallayarak Hükümeti itham ettiklerini'' söyledi.
''Muhalefetin yalanlarının yatsı olmadan söndüğünü'' kaydeden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şimdi başka bir aşamaya geldiler. Başka bir kampanya başlattılar. Bir kez daha ezberlerini ortaya dökmeye başladılar. Şu Sayın Baykal ne diyor çok enteresan. Diyor ki 'telefonlarımız dinleniyor'. Çok daha çirkin olanı şu, diyor ki 'telefonlarda normal bir hükümete eleştiriler yapılır, hakaretler yapılır, hatta küfür de edilir'. Hatta daha da ileri gidiyor. 'Ya' diyor, 'Ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyoruz'. Kim diyor bunu? Ana muhalefetin lideri. Yazıklar olsun. Sen benim milletime küfür etme dersi mi veriyorsun? Yoksa benim milletimi küfürbaz olmakla mı niteliyorsun? Aynaya bak aynaya... Kim olduğun ortaya çıktı. Benim milletim bu ülkede küfürbazdan başbakan yapmaz. Küfürbaza da prim vermez. Önce bu noktada bu ülkenin ahlak değerleri var. Bu ahlak değerlerini bileceksin. Karşındakine küfür etmesini değil, saygı göstermesini bileceksin. Biz bu oyuna gelmeyiz. Bu tuzağa gelmeyiz. Çünkü biz böyle yetişmedik, böyle terbiye almadık. Bizim öğretmenlerimiz, bizim hocalarımız bize böyle bir ders vermediler. Ama Sayın Baykal demek ki böyle ders veriyordu. Şimdi de millete aynı dersi vermeye devam ediyor. Milletim sana 29 Mart'ta en güzel dersi verecek merak etme. En güzel dersi verecek
 
Üst