Efendimiz, kendisine vefalı olanı terk etmez

mihrimah

Well-known member
İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallahu aleyhi ve sellem), ümmetine karşı o denli merhamet ve şefkatle doluydu ki, bir gece sabaha kadar, Hazreti İbrahim'in duası olan, "Ya Rabbî! Doğrusu onlar (putlar) insanların çoğunu saptırdılar.

Artık bundan sonra kim bana tâbi olursa, o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, o da Senin merhametine kalmıştır, şüphesiz Sen Gafûr'sun, Rahîm'sin." (İbrahim, 14/36) mealindeki ayet ile; Hazreti İsa'nın duası olan, "Ya Rabbî! Eğer onları cezalandırırsan, şüphe yok ki onlar Senin kullarındır. Onları affedersen, Aziz ü Hakîm (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibi) ancak Sensin!" (Mâide, 5/118) mealindeki ayeti tekrar tekrar okumuş, ellerini kaldırıp, "Allah'ım! Ümmetimi (mağfiret et), ümmetimi (mağfiret et!)." diye yalvarmış ve ağlamıştı. Bunun üzerine Allah Teâlâ Hazretleri, "Ey Cebrail! Muhammed'e git ve O'na de ki: "Biz seni ümmetin hususunda razı edeceğiz ve asla kederlendirmeyeceğiz." buyurmuştu.

Peygamber Efendimiz, bir hadis-i şeriflerinde haşrin dehşetini anlatırken de, "O gün ümmetimden bazıları sol taraflarından yakalanmış olarak getirilir. Ben, 'Ya Rabbi, bunlar da benim ashabım! Bunlar da benim ümmetimden!' derim. Cenâb-ı Hak bana hitaben, 'Ya Muhammed! Bilmiyorsun onlar senden sonra neler işlediler.' der. Ben de artık salih kul Hazreti İsa gibi derim: 'Ya Rabbî! Ben aralarında olduğum müddetçe onları kolladım. Fakat vakta ki Sen beni aralarından tutup aldın, onları görüp denetleyen yalnız Sen kaldın. Sen gerçekten her zaman, her şeye hakkıyla şahitsin. Eğer onları cezalandırırsan, şüphe yok ki onlar Senin kullarındır. Onları affedersen, Aziz ü Hakîm ancak Sensin!" (Mâide, 5/117-118) buyurarak, ötede de ümmetini düşünüp onları kurtarmak için çırpınacağını söylemişti.

İşte böyle bir zatın ümmetine küsmesi ve darılması söz konusu olamaz. O'nun kendi hakları açısından hiç kimseye küsüp darılmayacağından emin olabilirsiniz. Fakat Allah Resûlü'ne karşı yapılan bazı hatalar ve cinayetler vardır ki, doğrudan doğruya O'na karşı yapılmış olsa da, belki umumun hukukuna bir tecavüz ya da hukukullah adına bir saygısızlık sayılır.

Yapılan o kötülükler içinde, Kur'an'a hakaret yer alıyorsa, Efendimiz'e saygısızlık bulunuyorsa, dine-diyanete karşı bir tecavüz söz konusu ise bir asırdan beri insanlığın hayrına ortaya konulan bir hizmet çizgisine ve o eşiğe baş koyan insanların sa'yine ihanet varsa, bunlar öyle büyük cinayetlerdir ki, bu konuda affetme ve bağışlama hakkı hiç kimseye verilmemiştir. O cinayetleri işleyenler, Kâbe'yi tavaf etmiş ve beş vakit namazlarını aksatmamış olsalar bile, yaptıkları kötülüklerin hesabını ahirette mutlaka verecek ve cezalarını çekeceklerdir. Hatta siz onları affedip her gün dualarınızda yâd etseniz de, onlar bu hesaptan ve cezadan kurtulamayacaklardır.

ASHABIMI BANA BIRAKIN!..

Ümmet-i Muhammed'e ihanet, hizmet-i imaniye ve Kur'aniye'ye ihanet ahirette affedilir türden değildir. Âdet-i İlahiye açısından Allah affetmez o türlü kötülükleri; âdet-i İlahiyeye inkıyad ve saygı zaviyesinden de Hazreti Muhammed (aleyhi ekmelü't-tehâyâ) sahip çıkmaz o kötülükleri işleyenlere... Bu açıdan, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetine darılmaz; fakat Allah'a ve âdet-i İlahiyeye saygı ve edebinin gereği, O'nun da ses ve soluklarını tutup temkin içinde bir tavır alması gereken yerler vardır. Öyleyse O'nun, bize küsmemesi, darılmaması, kırılmaması ve bizi terk etmemesini istiyorsak, riayet etmemiz gerekli olan hususlarda, özellikle de âmme hakkı diyeceğimiz ve içinde Allah hakkı da bulunan meselelerde çok hassas olmamız, çok titiz davranmamız gerekmektedir. O'na ümmet olma nisbetimizi koruduğumuz sürece, O bize küsmeyecek ve bizi kimsesizliğe terk etmeyecektir.

Bu hususla alakalı bir hadiseyi hatırlatmakta da fayda mülahaza ediyorum: Yeni Müslüman olmuş birisi, Efendimiz'in yanına gelerek O'ndan yardım talep ediyor. Allah Resûlü, adama bazı şeyler vermesine rağmen adam hoşnutsuzluk izhar edip edep sınırlarını zorlayınca, sahabe efendilerimiz o şahsın üzerine yürüyor ve saygısızlığını cezalandırmak istiyorlar. Fakat Peygamber Efendimiz onlara mani oluyor ve başka şeyler de verip o adamı memnun ediyor. Sonra da ashabına dönüp şöyle buyuruyor: "Benimle bu köylünün durumu kaçan bir deve ile sahibinin durumu gibidir. İnsanlar devenin peşinde koşmuş, hep beraber onu yakalamaya çalışmışlardır ama deve kalabalıktan daha çok ürkmüştür. Sonunda deve sahibi, 'Devemi benimle baş başa bırakın.' diye seslenmiş; eline bir tomar ot alarak ona ön tarafından yavaş yavaş yaklaşmış ve sonuçta devesini sakinleştirerek boynuna zimamı vuruvermiştir. Eğer siz de o adamı bana bırakmasaydınız onu ateşe atmış olurdunuz. Benimle ümmetimin arasına girmeyin, ashabımı bana bırakın."

Bu hadisede de görüleceği üzere, Rahmet Peygamberi, kendisinden kaçanlara bile fevkalâde bir şefkat, bir mülâyemet ve bir merhametle yaklaşıyor ve gönlünü herkese açık tutuyordu. Bugün de siz, O'na olan nisbetinizi korursanız, Allah Resûlü o nisbeti kendi eliyle koparmayacaktır.

1- Allah Resûlü'ne karşı yapılan bazı hatalar ve cinayetler vardır ki, doğrudan doğruya O'na karşı yapılmış olsa da, belki umumun hukukuna bir tecavüz ya da hukukullah adına bir saygısızlık sayılır.

2- Efendimiz'in bizi terk etmemesini istiyorsak, özellikle âmme hakkı diyeceğimiz ve içinde Allah hakkı da bulunan meselelerde çok hassas olmamız, çok titiz davranmamız gerekmektedir.

3- Rahmet Peygamberi, kendisinden kaçanlara bile fevkalâde bir şefkat ve merhametle yaklaşıyordu. Bugün biz, O'na olan bağlılığımızı korursak, Allah Resûlü o nisbeti kendi eliyle koparmayacaktır. ZAMAN


Fethullah GÜLEN
ZAMAN

 

ARİF

Well-known member
EFENDİMİZ(SAV) BİR GÜN BİZİ ZİYARETE GELSE...

Eger bir gün
virgul.gif
Peygamberimiz ziyaretimize gelse
virgul.gif

Yalnizca bir kaç günlügüne
virgul.gif

Hem de aniden gelmis olsa;
Merak ediyorum ne yapacagimizi?
Biliyorum en güzel odamizi kendisine tahsis edecegimizi.
Böylesi serefli bir misafire yiyeceklerin en iyisini
virgul.gif

Içeceklerin en iyisini sunacagimizi.

Onu evimizde görmekten mutlu olacagimiza
virgul.gif

Ona hizmet etmemizden alacagimiz hazzi
virgul.gif

Baska hiçbir seyden alamayacagimiza da inaniyorum.

Tüm bunlara ragmen memat ediyor ve düsünüyorum:
Onun evimize dogru geldigini gördügümüzde
virgul.gif

Kapida mi karsilayacagiz?
O güzel misafiri içeri almadan "Buyur Ya Resulullah!" demeden
virgul.gif

Kollarimiz bu mübarek konugumuza uzanmis olarak
"Hos geldiniz!" deyip içeri almadan önce neler yapacagimizi merak ediyorum.

Masamizin üzerindeki bazi gazete ve dergileri saklayip
virgul.gif

Onun yerine Kur'an mi koyacagiz?
Hala açik saçik programlari izledigimiz televizyonun üzerini örtüyle mi kapatacak
Veya alelacele yerinde kaldirip bodrum kattaki izbeye mi saklayacagiz?
Yahut da kosacak miyiz kapatmaya
virgul.gif
O kizmadan önce?
Veya o nurlu misafirin isitmedigini umarak kapatacak miyiz radyomuzu
virgul.gif

Yüz kizartici bantlari izledigimiz videomuzu?
Evin rafinda üst üste dizdigimiz müzik bantlarini unuttuk galiba.
Hemencecik onlari kaldirip
virgul.gif
onun yerine Hadis kitaplari mi yerlestirecegiz.

Merak ediyorum .
Evimize girmek üzere bulunan bu serefli Misafirin hemen girmesine müsaade edecek miyiz ?
Ya da saga sola mi kosturacagiz?
Yahut da "Biraz bekler misiniz?" diyerek Onu kapimizin önünde mi bekletecegiz ?

Merak ediyorum...
Eger Peygamberimiz bir kaç gününü geçirmis olsa
virgul.gif

Alisagelen yaptiklarimiza devam mi edecegiz?
Her sabah gün dogusuna veya kaba kusluga kadar uyabilecek miyiz?
Ailemizle kavgali-gürültülü savas ortamini sürdürebilecek miyiz?
Yoksa bir kaç saat sonra sikilmaya
virgul.gif
daralmaya mi baslayacagiz?

Merak ediyorum...
Hiç yüzümüzü asmadan tüm aile fertlerimizle beraber her vaktin namazini kilabilecek miyiz?
Sabahin erkeninde yatagimizdan firlayip sabah namazi hazirligini yapabilecek
virgul.gif

Nisanlanma çagina gelen kiz ve erkek çocuklarimizi yataklarindan kaldirabilecek miyiz?
Veya
virgul.gif
Serefli Misafirin abdest suyunu dökerken
virgul.gif

Öbür odada 15 yasina gelmis ancak secde yüzü görmemis oglumuzu nereye saklayacagiz?
Yoksa bir kaç günlügüne otele veya akrabalarimizin evine mi gönderecegiz?

Merak ediyorum...
Alistigimiz hayat seyrimizin
virgul.gif
kontrolden çiktigindaki aci halimizi.
Bayimiz gazeteyi kapidan uzattiginda ne yapacagimizi.
Müslüman bir sahabe kadinin kiyafetine dokunan Yahudilere karsi
Savas baslatan Misafir Peygamberin yaninda
O müstehcen gazeteyi okuyabilecek miyiz?

Acaba diyorum...
Peygamberimizi yanimiza alarak gitmeyi planladigimiz yerlere götürebilecek miyiz?
17 yasindaki kizimizin yanina gelerek "Siz ne alirdiniz. "
diyecek olan bir garsonun sözüne karsi tavrimizi.

Acaba diyorum.
Gittigimiz yerde üç-dört saat boyunca yemek masasinda Peygamberimiz de bulunabilecek mi?
Yoksa Onu evimize istirahata mi alacagiz?

Düsünüyorum.
Hem de gözlerimle görmüs gibi düsünüyorum.
Bir kaç günlügüne evimize misafir olarak gelmis olan Peygamberimizle
24 saatimizi nasil geçirdigimizi göstermemizi.
"Bonjour" diyerek evimize giren oglumuzu
virgul.gif
yarim etekle arabadan inen genç kizimizi.
"Bunda benim suçum yoktur "Ya Resulallah!" deyip
virgul.gif

Ölüp ölüp dirilen ana ve babalari....
Düsünüyorum Peygamberimiz evimize otururken
virgul.gif

Evimize gelecek aile misafirlerimizi.
Peygamberimizden habersiz olan misafirlerimizin girislerini
virgul.gif
konusmalarini
virgul.gif
görüntülerini.

Evet evimize sadece bir kaç günlügüne misafir olarak gelecek olan
virgul.gif

Peygamberimize karsi sergileyecegimiz tavirlarimizi merak ediyorum.
Bu Peygamberin nasil karsilanip
virgul.gif
nasil ugurlanacagini merak ediyorum.

Peygamberimiz eger bizimle bir kaç gününü geçirecek olsa
virgul.gif

Alisagelen yaptigimiz islere devam mi edecegiz?
Yahut da ziyaret bittiginde ve evimizden ayrildiginda rahat bir nefes mi alacagiz?

Evet sevgili Peygamberimiz bizimle biraz vakit geçirmek için gelse;
Hayatimiz altüst mü olacak?

Yoksa
virgul.gif
evet yoksa...


??????????????????????
 
Üst