Şefkat-i insaniye: İnsana ait şefkat, insanın şefkati.
Merhamet-i Rabbaniye: Herşeyin sahibi ve terbiyecisi olan Allah'ın (cc) acıması ve yardım etmesi.
Rahmet: Merhamet, acıma, şefkat etme, esirgeme.
Rahmeten-lil-âlemîn: Âlemlere rahmet, bütün dünyalar için rahmet olan (Hz. Muhammed (asm)).
Mertebe-i şefkat: Şefkat mertebesi, şefkat derecesi.
Dalalet: Sapıtma, doğru yoldan ayrılma, iman ve islâm yolundan sapmak.
İlhad: Dinsizlik, imansızlık.
Sirayet: Yayılma, bulaşma, geçme.
Maraz-ı ruhî: Ruha ait hastalık, ruhsal hastalık.
Sekam-ı kalbî: Kalbin hastalığı, kalbin bozukluğu.
Tevil: Bir sözden gaye edilmiş olması mümkün olan mana, bundan kasdedilen mana bu olabilir diyerek yapılan açıklama, bu mana bundan kasdedilmeş olması mümkündür ve olabilir demek.
Edyan-ı semaviye: Semavi dinler, Allah'ın (cc) gönderdiği gerçek dinler.
Kısm-ı azîm: Büyük kısım.
Tekzib: Yalanlamak.
Zulm-ü azîm: Büyük zulüm, büyük haksızlık.
Himayetkârane: Korurcasına, korur şekilde.
Bîçare: Çaresiz.
Şedid: Şiddetli, kuvvetli, sert.
Gadir: Haksızlık etmek, acımasızlık, hainlik.
Hayat-ı ebediye: Ebedî hayat, ölümsüz ve sonsuz hayat.
Ehl-i iman: İman edenler, inananlar.
Şefkatkârane: Şefkatlicesine, şefkatli şekilde.
Şeni': Kötü, çok fena, çirkin.
Kat'iyyet: Kesinlik.
Zulm-ü azîm: Büyük zulüm, büyük haksızlık.
Selb: Kaldırma.
Rivayet-i sahiha: Peygamberimizce (asm) söylendiği kesin ve şüphesiz olan ve sağlam yollardan bize iletilen sözü.
Ehl-i İslâm: Müslümanlar.
Katl: Öldürme.
Müteellim: Acı çeken, acı duyan.
Rikkat: Acıma, incelik, yufka yüreklilik, kalb inceliği.
Maktûl: Öldürülmüş.
Bâki: Ebedî, sonsuz, ölümsüz olan.
Mübadele: Karşılıklı değiştirme, değiş tokuş.
Rahmet-i İlahiye: Allah'a (cc) ait rahmet, Allah'ın (cc) merhameti.
Perde-i gayb: Gayb perdesi, görünmeyi engelleyen perde.
Tezahür-ü rahmet: Rahmetin tezahürü, Allah'ın (cc) merhametinin ve acımasının meydana çıkması.
Elhamdülillah: Bütün hamdler (şükürler) kim söylese ve kime söylese sadece Allah'a (cc) mahsustur.
İfrat-ı şefkat: Şefkatte aşırılık.
Elem: Acı, dert, kaygı.