Konuya cevap cer

Ek Bölümler - Sayfa 334


Arz ettiğim gibi, İmam-ı Gazâlî’nin bundan dokuz yüz sene evvel ahlâk ve fazilet sahasında yapmış olduğu fütuhatı, bu asırda Bediüzzaman, iman ve ihlâs vâdisinde başarmıştır.


Evet, Hazret-i Üstadı bu müthiş cihad meydanlarına sevk eden, hep bu eşsiz şefkat ve merhameti olmuştur. Ve bunu bizzat kendisinden dinleyelim:


“Bana ‘Sen şuna buna niçin sataştın?’ diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var; alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda birisi beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler!”


İstiğnası:


Üstadın, hayatı boyunca cemiyetimizin her tabakasına vermekte olduğu binlerle istiğna örnekleri, dillere destan olmuş bir ulviyeti haizdir.


Mâsivâdan tam mânâsıyla istiğna ederek, uzvî ve ruhî bütün varlığıyla Rabbü’l-Âlemînin bitmez ve tükenmez hazinesine dayanmayı, müddet-i hayatında bir itiyaddeğil, âdeta bir mezhep, meşrep ve meslek olarak kabul etmiştir. Ve bunda da ne pahasına olursa olsun sebat eylemekte hâlâ devam etmektedir.


İşin orijinal tarafı: Bu meslek, kendi şahsına münhasır kalmamış, talebelerine dekudsî bir mefkûre halinde intikal etmiştir. Nur deryasında yıkanmak şerefine mazhar olan bir Nur talebesinin istiğnasına hayran olmamak kabil değildir.


Bakınız, Üstad, Mektubat ünvanını taşıyan şaheserin İkinci Mektubunda, bu mühim noktayı altı vecihle ne kadar asil bir iman ve irfan şuuruyla izah eder:


Birincisi: Ehl-i dalâlet, ehl-i ilmi, ilmi vasıta-i cer etmekle ittiham ediyorlar; ilmi ve dini kendilerine medar-ı maişet yapıyorlar deyip insafsızcasına onlara hücum ediyorlar. Binaenaleyh bunları fiilen tekzip lâzımdır.



Bediüzzaman: (bk. bilgiler – Bediüzzaman Said Nursî)Hazret-i Üstad/Üstad: (bk. bilgiler – Bediüzzaman Said Nursî)
Nur deryası: nur denizi; Risale-i Nur KülliyatıRabbü’l-Âlemîn: bütün âlemlerin Rabbi olan Allah
binaenaleyh: bundan dolayıbizzat: doğrudan
cemiyet: toplumcihad: din uğrunda çaba harcama, mücadele
ehl-i dalâlet: doğru ve hak yoldan sapanlar, inançsız kimselerehl-i ilim: ilimle ilgilenen kişiler, alimler
evvel: öncefazilet: değer, üstün özellik
fiilen: fiili olarak, hareketlerlefütuhat: fetihler, zaferler
haiz: sahiphâdise: olay
ihlâs: ibadet ve davranışlarda sadece Allah rızasını gözetme; samimiyetintikal etme: geçme, ulaşma
irfan: bilgi, anlayışistiğna: ihtiyaç duymama, kaçınma; Allah’tan başka kimsenin minneti altına girmeme, gönül tokluğu
itiyad: alışkanlıkittiham etme: suçlama
kabil: mümkünkudsî: kutsal
mazhar olan: erişen, kavuşanmedar-ı maişet: geçim kaynağı
mefkûre: gaye, ideal, inançmerhamet: acıma, şefkat
meslek: takip edilen yol, yöntemmezhep: tutulan yol, usül
meşrep: hareket tarzı, metodmâsivâ: Allah’tan başka bütün varlıklar, yaratılmışlar
müddet-i hayat: hayat süresimühim: önemli
münhasır: ait, sınırlıruhî: ruhsal, ruhla ilgili
sebat eyleme: kararlı olmasevk eden: yönelten
talebe: öğrencitekzip: yalanlama
ulviyet: yücelikunvan: isim
uzvî: bedenselvasıta-i cer: birşeyi herhangi bir menfaata veya geçinmeye vasıta yapma
vecih: yön, tarafİmam-ı Gazâlî: (bk. bilgiler)
şefkat: içten ve karşılık beklemeden duyulan merhamet, sevgi


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst