Konuya cevap cer

Ek Bölümler - Sayfa 339


Üstadın fikrî cephesi:


Malûm ya, her mütefekkirin kendine mahsus bir tefekkür sistemi, fikrî hayatında takip ettiği bir gayesi ve bütün gönlüyle bağlandığı bir ideali vardır. Ve onun tefekkür sisteminden, gaye ve idealinden bahsetmek için uzun mukaddemeler serd edilir. Fakat Bediüzzaman’ın tefekkür sistemi, gaye ve ideali, uzun mukaddemelerle filân yorulmaksızın, bir cümleyle hülâsa edilebilir:


Bütün semâvî kitapların ve bilumum peygamberlerin yegâne dâvâları olan “Hâlık-ı Kâinatın ulûhiyet ve vahdaniyetini ilân” ve bu büyük dâvâyı da ilmî, mantıkî ve felsefî delillerle ispat eylemektir.


O halde Üstadın mantık, felsefe ve müsbet ilimlerle de alâkası var?


Evet, mantık ve felsefe, Kur’ân’la barışıp hak ve hakikate hizmet ettikleri müddetçe, Üstad en büyük mantıkçı ve en kudretli bir feylesoftur. Mukaddes ve cihan şümul dâvâsını ispat vâdisinde kullandığı en parlak delilleri ve en kat’î burhanları, Kur’ân-ı Kerîmin Allah kelâmı olduğunu hergün bir kat daha ispat ve ilân eden müsbet ilimdir.


Zaten felsefe, aslında hikmet mânâsına geldikçe, Vâcibü’l-Vücud Tealâ ve Tekaddes Hazretlerini, Zât-ı Bâri’sine lâyık sıfatlarla ispata çalışan her eser en büyükhikmet ve o eserin sahibi de en büyük hakîmdir.


İşte Üstad, böyle ilmî bir yolu, yani Kur’ân-ı Kerîmin nurlu yolunu takip ettiği için, binlerle üniversitelinin imanını kurtarmak şerefine mazhar olmuştur. Hazretin bu hususta hâiz olduğu ilmî, edebî ve felsefî daha pek çok meziyetleri vardır. Fakat onları, eserlerinden misaller getirerek inşaallah müstakil bir eserde arz etmekemelindeyim. Ve minallahi’t-tevfik.


Tasavvuf cephesi:


Nakşibendî meşâyihinden, her harekâtını Peygamber-i Zîşan Efendimiz Hazretlerinin




Hâlık-ı Kâinat: kâinatı ve bütün varlıkları yaratan AllahNakşibendî: (bk. bilgiler – Şâh-ı Nakşibend)
Peygamber-i Zîşan Efendimiz Hazretleri: yüksek şan ve şeref sahibi olan peygamber; Hz. Muhammed (a.s.m.)Vâcibü’l-Vücud Tealâ ve Tekaddes Hazretleri: namı ve şerefi yüksek olan, her türlü kusur ve eksikliklerden münezzeh olan, varlığı zorunlu olup var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan Allah
Zât-ı Bâri: herşeye bir kalıp ve bir şekil veren ve güzelce yaratan Zât, Allahalâka: ilgi, bağlantı
bilumum: bütünburhan: kuvvetli delil, kanıt
cephe: yöncihanşümul: dünya çapında, evrensel
dâvâ: iddiaedebî: edebiyata dair
emel: arzu, istekfelsefî: felsefeyle ilgili
fikrî: düşünceye ait, düşünceyle ilgilihak ve hakikat: doğru ve gerçek; asıl ve esas
hakîm: hikmet sahibiharekât: hareketler
hikmet: ilim, yüksek bilgi; kâinattaki ve yaratılıştaki İlâhî gaye ve sırhâiz olmak: sahip olmak
hülâsa etme: özetlemeilmî: ilme ait, bilimsel
inşaallah: Allah dilersekat’î: kesin
kelâm: ifade, sözkudret: güç ve iktidar sahibi
mahsus: has, özelmantıkî: mantıkla ilgili
mazhar olma: bir nimete erişme, nail olmameziyet: üstün özellik
meşâyih: şeyhlermisal: benzer, örnek
mukaddeme: takdim, ilk sözmukaddes: kutsal
mâlum: bilinen, bellimüsbet ilimler: tecrübeye ve deney sonuçlarına dayanan bilimler, pozitif bilimler
müstakil: bağımsız, başlı başınamütefekkir: düşünür
semâvî: İlâhî, Allah tarafından gelenserd etmek: sözü peş peşe sıralamak
sıfat: vasıf, özelliktasavvuf: kalbi dünyanın fâni işlerinden ayırıp, Allah sevgisi ile bağlamak
tefekkür: düşünme, düşünceulûhiyet: ibadete ve itaat edilmeye lâyık olma, ilâhlık
vahdaniyet: Allah’ın bir ve tek oluşu, ortağının bulunmayışıve minallahi’t-tevfik: muvaffakiyet sadece Allah’tandır
yegâne: tek, eşsiz


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst