Konuya cevap cer

Aziz, sıddık kardeşlerim!


Evvelâ: Bütün ruh u canımızla, geçen Leyle-i Beratınızı tebrik ediyoruz.


Sâniyen: Nur'un ehemmiyetli bir kumandanı ve naşiri Re'fet Bey'in Nur hizmeti için İstanbul'a gitmesi çok iyi, çok güzeldir. Zâten oraya, onun gibi bir Nurcu lâzımdır. Cenab-ı Hak muvaffak eylesin, âmîn.


Sâlisen: Ben ikisini Câmi-ül Ezher ülemasına, ikisini Medine-i Münevvere'nin Ravza-i Mutahhara civarındaki âlimlerine, ikisini de Şam-ı Şerif heyet-i ülemasına göndermek üzere üç Asâ-yı Musa, üç Zülfikar'ı hazırladım. Başlarında, evvelce Câmi-ül Ezher ülemasına hitaben size gönderdiğimiz bir mektub dercedilmiştir. Mümkün olduğu kadar çabuk göndereceğiz inşâallah. 


Râbian: Ben, iki cihette manevî hizmetlerinize ve dualarınıza ve benim yerimde yapamadığım manevî kazançlarınızın imdadıma gelmesine şiddetle ihtiyacım var:


Birinci sebeb: Bütün hayatımda şimdiki kuvvetsizlik ve gittikçe ziyadeleşen za'fiyeti hissetmemiştim. Çok sıkıntılarla daimî evradlarımı bazı da noksan olarak yapabilirim. Halbuki bu eyyam ve leyali-i mübarekede yüz derece çalışmağa ihtiyacım var. Ve sizin şirket-i maneviyenize hissem itibariyle yardım etmek ve dualarınıza bin derece ziyade âmînlerle iştirake koşmak lâzım iken, bu iktidarsızlığım, o şirket-i maneviyeye pek cüz'î yardım edebilir. Bunun çaresi; vazife-i Nuriyede benim vazifem size verildiği gibi, o şirketteki vazifeyi de sizlerin manevî yardımlarına dayanıp haddimden ve istidadımdan pek çok ziyade bu âciz kardeşinizdeki hüsn-ü zannınıza muvafık çalışmayı rahmet-i İlahiyeden niyaz ediyorum.


İhtiyacın ikinci sebebi: Hem siz, hem bizden olmayan bir kısım zâtlar, Risale-i Nur'un hakikatından ve şakirdlerinin şahs-ı manevîsinden tezahür eden fevkalâde halleri ve neticeleri bu bîçare kardeşinizden zannedildiğinden, o büyük neticelere karşı çok büyük bir iktidar, bir tahammül lâzımken; pek cüz'î ve şahsî çalışmam, bu hastalık ve za'fiyetle beraber, elbette beni şiddetle manevî yardımınıza muhtaç ediyor. Ben de bu manevî yardımlarınızı kendime koşturmak için, ﺍَﺟِﺮْﻧَﺎ ﺍِﺭْﺣَﻤْﻨَﺎ gibi bütün mütekellim-i maalgayr tabir edilen kelimelerde sizleri niyet ediyorum. Güya umumunuzla beraberiz gibi çalışıyorum. Ve âmîn dediğim vakitte, bütün dualarınıza bir âmîn niyet ediyorum. İnşâallah Erhamürrâhimîn rahmetiyle o çok noksan ve cüz'î çalışmamı, büyük çalışmanıza mükemmel bir âmîn hükmünde kabul eder.


Hâmisen: Sâbık hâdiseden vaziyetiniz ne şekilde olduğunu çok merak ederdim. Cenab-ı Hakk'a şükür ki; mektubunuzda Kahraman Tahirî'nin İstanbul'a makine ve kâğıt almak için gitmesi gösteriyor ki, o hâdise sönüyor ve Nurların neşrine mani' olmayacak, belki başka yerlerde olduğu gibi orada da galibane fütuhatı var, inşâallah.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst