Konuya cevap cer

[PLAIN][Gayet ehemmiyetli bir hâdise, bir istida ve bir şekvadır][/PLAIN]


Pakistan'da çıkan "Essıddık" namındaki mühim bir mecmua elimize geçti. Baktık ki; elli sahifelik o mecmuanın yarısına yakın kısmı Risale-i Nur'un bazı makaleleridir. Ve bilhâssa başında Risale-i Nur'dan Yirmiikinci Mektub'un birinci mebhasını gayet ehemmiyetle ve takdir ile âlem-i İslâm'a ﺍِﻧَّﻤَﺎ ﺍﻟْﻤُﺆْﻣِﻨُﻮﻥَ ﺍِﺧْﻮَﺓٌ âyetine bir davetname hükmünde yazdığını gördük. Şimdi o arabî mecmuanın tercüme ettiği risalenin aslı olan Türkçesini efkâr-ı âmmeye, hususan bu hükûmet-i İslâmiyenin reislerine ve meb'uslarına bir sene evvel verildiği gibi, yine bera-yı malûmat takdim etmek için iki-üç sebeb var:


Birincisi: Risale-i Nur'dan Sikke-i Tasdik-i Gaybî Mecmuası'nda yazılan kat'î yüzer işaratın ve emaratın delaletiyle ve çok hâdiselerin o delaleti tasdiki ile sabit olmuş ki: 


Risale-i Nur, manevî tahribata ve anarşilik ve bolşevizm, tabiiyyun ve maddiyyunluğa ve şükûk ve şübehata ve küfr-ü mutlaka karşı bir sedd-i Kur'anî hizmetini bi-hakkın îfa etmesiyle bu vatanı bu tehlikeli dünya fırtınası içinde muhafazaya bir vesile olduğu ve bir sadaka-i makbule hükmüne geçip İkinci Harb-i Umumî'nin belasına ve başka memleketlerde vuku' bulan belaların bu memlekete girmesine mümanaatla manevî bir siper teşkil ettiği bedahetle aşikâr olmuştur. Bu müddeayı Risale-i Nur'a nazar eden en muannid feylesoflar da tasdik etmeye mecbur kalmışlardır. İşte o Risale-i Nur beşyüz bin talebesiyle ve altıyüz bin nüshasıyla herkesin kalbinde iman dersiyle bir yasakçı bırakıp asayişi temin etmekle, 


ﻭَ ﻟﺎَ ﺗَﺰِﺭُ ﻭَﺍﺯِﺭَﺓٌ ﻭِﺯْﺭَ ﺍُﺧْﺮَﻯ yani birinin günahıyla başkası mes'ul olamaz diye olan Kur'anın bir kanun-u esasîsini tatbike çalışmasıyla ve milyonlarla okuyanlar içinde hiçbirisi onu okumaktan zarar görmemesiyle bu zamanda bir mu'cize-i Kur'aniye ve bu vatan ve millet için bir vesile-i def'-i bela olduğu isbat edildiği halde ve yirmibeş seneden beri gizli, ifsadçı, anarşi hesabına çalışan komiteler desiseleriyle mahkemeleri aleyhine sevkedip çalıştıkları ve beş vilayette beş büyük mahkeme Risale-i Nur'un eczalarını inceden inceye tedkik edip medar-ı mes'uliyet bir tek nokta bulamayıp beraet verdikleri ve sonra da yirmi yerde yirmi adliye ayrıca alâkadar olup, mûcib-i mes'uliyet bir cihet olmadığından suç yok diye karar verdikleri ve Afyon Mahkemesi de iki defa iadesine karar verdiği halde risalelerin iadesini ve tamam intişarını iktiza eden kanunî, hukukî esbab-ı mûcibe mevcud iken, beş seneden beri gizli komitelerin aldatmaları ve desiseleriyle ve bahanelerle Afyon Mahkemesi'nde beş senedir o mübarek risalelerin sahiblerine teslimi te'hir edilmektedir. Halbuki büyük emniyet dairelerince, zabıtaca sabit olduğu gibi; yüzbinler Nur talebelerinde ve yüzbinler Nur nüshalarında hiçbir zarar, bir vukuat görülmemesi, kaydedilmemesi gösteriyor ki, Risale-i Nur asayişin temel taşına hizmet eden bir sadaka-i makbule hükmündedir. Maddî ve manevî tehlikelerden bu memleketi muhafazaya vesile olduğu tahakkuk eden bir hakikat-ı Kur'aniyedir.


Risale-i Nur'un ehemmiyetli bir parçası olan ve binler gençleri vatan, millet ve asayişin menfaatine terbiye eden Gençlik Rehberi'nin mahkemesi dolayısıyla Üstadımız hasta halinde iki defa İstanbul'a mahkemeye gidip yüzyirmi polisin kalabalığı dağıtmaya çalıştığı o mahkemede Gençlik Rehberi'nin hem müellifine hem naşirine ittifakla beraet ve ayrıca Rehber'in de içinde bulunduğu umum risalelere beş mahkeme beraet vermişken; onbeş günde teslimi lâzım gelen Gençlik Rehberi'nin onbeş aydan beri teslim edilmemesi ile Denizli ve Ankara Ağır Ceza Mahkemeleri beş ayda beraet ve iadesine karar verdikleri halde, Afyon Mahkemesi beş sene teslimi te'hir etmesiyle ve Diyarbakır havalisine, vilayat-ı şarkıyeye iman, din ve asayiş noktasında yüz vaiz kadar menfaatı bulunan bir zâtın kendi parasıyla aldığı hususî Nur nüshalarını -haklarında beş mahkemenin beraet kararı olmasına rağmen- müsadere edip vatana, millete faideli hizmetine mani' olmasıyla o sadaka-i makbule hükmündeki vesile-i def'-i bela bu suretle gizlendiğinden, bir buçuk milyar lira zarara vesile olan bu bela fırsat buldu, geldi denilebilir.


Eğer beş mahkemenin ve İstanbul'un verdiği beraet neticesiyle o Gençlik Rehberi intişar etseydi, onun dersiyle intibaha gelen ve gelecek olan Müslüman gençler elbette başkalarının veyahut ihtilâlcilerin ifsadına meydan vermeyerek bir buçuk milyar lira zarardan bu milleti kurtarmaya sa'y ü gayret edecek idiler. Birbuçuk milyar liralık bu lekenin zuhuruna meydan vermeyecektiler...


Evet, Üstadımız Eski Harb-i Umumî'de Rusya'daki esaretinde anlamış ki; manevî tahribat ile gençleri ifsad eden tehlike memleketimize de gelecek diye telaş edip, bütün kuvvetiyle o vakitten beri tahribat-ı maneviyeye bir siper olmak için Gençlik Rehberi gibi çok eserler yazdı. Kur'an-ı Hakîm'in derslerini neşretti. Lillahilhamd pekçok gençleri kurtarmaya vesile oldu... Şimdi ehl-i siyaset madem müsalemet-i umumiyeyi ve ittihad-ı milleti istiyor; çabuk, Pakistan'ın dahi ehemmiyetle nazara alıp ve Essıddık mecmuasında neşrettiği risalenin intişarına müsaade etsin.



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst