Daha ziyade mülki ve askeri idarecilerin yetiştirildiği bu mektep, Osmanlı merkez ve taşra bürokrasisine gerekli insan gücü kaynağı oluşturmak için kurulmuştur. Bu vasfı ile resmi Osmanlı zihniyetinin öğretilip geliştirildiği temel eğitim birimini teşkil ettiği gibi, idari ve siyasi hedeflerin kaiminde devletin ana kurumlarının işleyişinde önemli bir yere sahip olmuştur.
Enderun mektebinin II.Murad ve Fatih dönemlerinde kurulmuş olduğu hakkında iki farklı görüş bulunur. Mektebin II.Murad zamanında Edirne sarayında teşkil edildiği ancak gerçek teşkilatına Fatih zamanında ulaştığı söylenir. Böyle bir kurumun teşkilinde esas hedef askeri temele dayanan Osmanlı devletine yetenekli kumandan yetiştirmek ve devamlı büyüyen ülkelerin farklı dil din ve kültürlere mensup kitlelerini idare edecek sağlam yönetici kadrolarını temin etmektir.
Devlet uyumsuz bir sosyal yapıya sahip olduğundan böyle bir eğitim kurumu için ırk veya kan bağı yerine kültür ve disiplin temel prensipler olarak belirlenmiş, kadrolar bu anlayış içinde yetiştirilmiştir.
Hristiyan aileilerden devşirilen çocuklar Müslüman-Türk aileleri yanında Türkçeyi, İslami esasları ve adabı öğrenmekteydi. Ardından Edirne, Galata ve İbrahim Paşa saraylarında bedeni ve ruhi kabiliyetini geliştirecek dersler ve talimler görmekteydiler. Onlara acemi oğlanları denirdi. Acemi oğlanları buradaki talim ve terbiyeden sonra "çıkma" adıyla ayrılarak çeşitli askeri birimlere dağıtılır, üstün yetenekli olanlarıysa daha yüksek seviyede bir eğitime tabi tutulmak üzere Enderun Mektebine alınırlardı.
Enderundaki eğitim, Büyük ve Küçük Odalar, Seferli Koğuşu, Kiler Odası, Hazine Odası ve Has Oda olmak üzere 6 kademede kurulmuştu. Buradaki eğitimi sonuna kadar götüremeyen iç oğlanları ara sınıflarda aynı şekilde "çıkma" adıyla ayrılarak çeşitli askeri birliklere katılırlardı.
Enderun ilk 8 kademesinden Küçük Oda, Babüssade den içeri girilince solda, Büyük Oda ise sağda yer almaktaydı. Bu odalara acemi oğlanları mektebinden üstün başarıyla çıkanlar alınırdı. Enderun mektebinin hazırlık sınıfı konumundaki bu odalarda İslam dini ve kültürü, Türkçe, Arapça, Farsça dersleri alınır güreş, atlama, koşu, ok çekme gibi talimler yapılırdı. Gençler 13-15 yaş civarındaydı. Buralarda disiplini sağlayan "Lala" lar bulunurdu. Büyük odanın kadrosu 100 Küçük odanın 60 iken 17. yüzyılda toplam kadro 250 ye ulaştı. Bu odalarda okuyanlar "dolama" denen cübbe giydiklerinden bunlara "dolamalı" denirdi. Bu odalardan üst koğuşa geçemeyenler, süvari ocağının sipahi veya silahdar bölümüne çıkarılırlardı.
Enderun ikinci kademesi Hane i bazyan denilen bu koğuşta 40 kadar genç eğitim görmekteydi. Şahin ve doğan gibi hayvanların eğitimiyle meşgul olurlardı. Koğuş IV.Mehmed zamanında kaldırıldı.
3. derecedeki Seferli Koğuşu IV.Murad zamanında kuruldu. Buradaki 100 genç gördükleri eğitimin dışında, enderun halkının çamaşırlarının yıkanıp düzenlenmesi hizmetini de yapmaktaydılar. Bu odadaki eğitim bir sanat mektebi hüvviyetine döndü. Berber, tellak, kemalkeş ve hanendeler yetiştirilmiştir. Soytarılar olarak bilinen dilsiz ve cücelerde bu koğuşta bulunur. Seferli koğuşunda alim, hafız, şair çok başarılı kimseler yetişti. Bu koğuşun iç oğlanları çıkmalarda derecelerine göre sipahi bölüklerine dağıtılırdı.
Kilerci Koğuşu Fatih döneminde kuruldu. Buranın amiri serkiları hassa idi. Aldıkları teorik bilginin yanında padişaha yemek servisi yapmak bu koğuşun göreviydi. Burada bulunan iç oğlanları hükümdarın ve haremi humayunun et, ekmek, yemiş gibi her türlü yiyecek ve içecek ihtiyacını hazırlar ve muhafaza ederdi. Saray odaları ve mescitlerin mumları da bu koğuş tarafından temin edilirdi. Bu koğuşun mevcudu 30 du, çıkmalarda kapıkulu süvarilerine giderdi.
Hazine Koğuşu da Fatih tarafından teşkil edildi. Buranın amiri de Hazinedarbaşı ve hazine Kethüdasıydı. Hazinedarbaşı sarayın en nüfuzlu görevlilerinden biriydi. sarayda hizmet veren sayıları 2000 civarında olup ehli hiref denen saray sanatkarlarının başı olduğu gibi Enderun hazinesi ve saraya ait mücevherat ve kıymetli eşyanın korunmasından da sorumluydu. Harpte ve Sulhte padişahın yanından ayrılmazdı. Koğuşun mevcudu bazen 150 ye kadar çıkar, buradan çıkma olduğunda kapıkulu süvari bölümlerinde müteferrikalık ve çaşnigirliğe giderlerdi.
Enderun mektebi odalarının en yükseği olan Has oda aynı zamanda eğitim ve öğretimin en yüksek kısmını oluşturmaktaydı. Bu odanın asıl hedefi elemanları idarecilik yönünden yetiştirmekti. Fatih zamanında kurulan has odanın 4 meşhur zabiti, Hasodabaşı, Silahdar, Çuhadar ve Rikabdardı. Bunlardan sadece Hasodabaşının padişahın huzuruna çıkma yetkisi olduğu Fatih kanunnamesinde belirtilmiştir. Mevcudu 40 kişidir. Odanın görevleri Hırkai saadet dairesini temizlemek, eşyasının bakımını yapmak, kandillerde gül suyu dökmek ve mukaddes emanetleri korumaktı. Hünkar müezzini, sarıkçıbaşı, başçavuş,kahveci, bozacı gibi padişah hizmetinde çalışanlarda Has odadan seçilirlerdi. Has odadakiler enderunun en elit tabakasını oluşturuyordu. Defalarca seçimlerden geçmişler ve genç olmalarına rağmen büyük bir yere sahip olmuşlardır. Has odadan çıkma olduğunda kıdem durumuna göre önemli yerlere tayin edilirlerdi.
Çalışma sistemi ve programları göz önünde tutulursa enderun mektepten ziyade hünerlerin, sanatların, idari ve siyasi bilgilerin uygulamalı olarak öğretildiği, kabiliyetlerin tesbit edildiği bir kurs ve staj yeri olduğu söylenebilir.
Enderunu teşkil eden 6 odadan çıkmalar terfiler ve boşalan yerlerin dolmasında kesin kurallar vardır. Buradaki başarı büyük ölçüde kendi içinden gelir. Hazırlık sınıfından enderun eğitiminin sonuna kadar gecen sürede ilerleme gösteremeyen buradan alınıp ordunun çeşitli kademelerine verilirlerdi. Ancak fevkalae başarılı olanlar bu eğitim sürecini tamamlayabilirlerdi. Enderunda önemle üstünde durulan diğer ilke de kültürdü. Değişik ırk ve kültürden gelen gençler İslam din ve kültürüyle yetişiyordu. Yabancılar hazırlık ve enderun eğitimi için seçilmiş gençlerden bahsederken "Türklerin kabiliyetli gördükleri kimseleri eğitmekten zevk aldıklarını" söylerler. Enderunda temel disiplinlerden biri de disiplindi. Eğitime devam eden her gencin her hareketinin ölçülü olması gerekiyordu. Enderundaki ağalar kurallara uyulması konusunda çok sertti. En önemsiz bir karşı koymada suçlunun sarığının alınması, yakasının yırtılması ya da baçe kapısından çıkartılması gibi utandırıcı cezalar verilirdi. daha ileri safhada uykusuz bırakma, aç bırakma ve falaka vardı. Bu disiplin gençlerin her türlü meşakkate dayanıklı, sabırlı, saygılı ve alçak gönüllü olmalarını sağlardı. Yatakhaneleri koğuş şeklindeydi, her 10 gencin arasında bir "ak ağa" yatağı bulunurdu. Pirinç ve et en temel yemekleriydi. Fazla yenmesine izin verilmediği gibi gıdasız kalmamalarına da özen gösteriliyordu. Gençlerin kabiliyetlerine göre her türlü makama ulaşabileceklerini bilmeleri onların çalışma isteklerini yükseltiyordu. Enderun gençlerinin bulunduğu çevrede onların bilgi ve görgülerinin artmasına yardımcı oluyordu. Topkapı Sarayı asırlarca yoğun idari siyasi ve diplomatik olaylara sahne olmuş bir merkezdi. Ülke dahilinde Beylerbeyiler, Sancakbeyleri, Kadılar Müslim ve Gayrimüslim devletlerden gelen elçiler, divanı humayun uyeleri olan sadrazamlar, vezirler, kazaskerler hep bu sarayda yoğun faaliyet içinde bulunuyorlardı. Bu durum enderunlu genclere yüksek bir tecrübe sağlıyordu.
Enderun mektebindeki ilk esaslı değişiklik II.Mahmut zamanında oldu. Sultan Abdülmecit dönemi Enderunun zayıflamaya başladığı dönemdir. II.Abdülhamit döneminde ise enderun tamamen iptal edilerek önemini kaybetti.
Marmara Üniversitesi FEF Tarih Bölümü Osmanlıda Eğitim ve Bilim dersi Ders Notları
Enderun mektebinin II.Murad ve Fatih dönemlerinde kurulmuş olduğu hakkında iki farklı görüş bulunur. Mektebin II.Murad zamanında Edirne sarayında teşkil edildiği ancak gerçek teşkilatına Fatih zamanında ulaştığı söylenir. Böyle bir kurumun teşkilinde esas hedef askeri temele dayanan Osmanlı devletine yetenekli kumandan yetiştirmek ve devamlı büyüyen ülkelerin farklı dil din ve kültürlere mensup kitlelerini idare edecek sağlam yönetici kadrolarını temin etmektir.
Devlet uyumsuz bir sosyal yapıya sahip olduğundan böyle bir eğitim kurumu için ırk veya kan bağı yerine kültür ve disiplin temel prensipler olarak belirlenmiş, kadrolar bu anlayış içinde yetiştirilmiştir.
Hristiyan aileilerden devşirilen çocuklar Müslüman-Türk aileleri yanında Türkçeyi, İslami esasları ve adabı öğrenmekteydi. Ardından Edirne, Galata ve İbrahim Paşa saraylarında bedeni ve ruhi kabiliyetini geliştirecek dersler ve talimler görmekteydiler. Onlara acemi oğlanları denirdi. Acemi oğlanları buradaki talim ve terbiyeden sonra "çıkma" adıyla ayrılarak çeşitli askeri birimlere dağıtılır, üstün yetenekli olanlarıysa daha yüksek seviyede bir eğitime tabi tutulmak üzere Enderun Mektebine alınırlardı.
Enderundaki eğitim, Büyük ve Küçük Odalar, Seferli Koğuşu, Kiler Odası, Hazine Odası ve Has Oda olmak üzere 6 kademede kurulmuştu. Buradaki eğitimi sonuna kadar götüremeyen iç oğlanları ara sınıflarda aynı şekilde "çıkma" adıyla ayrılarak çeşitli askeri birliklere katılırlardı.
Enderun ilk 8 kademesinden Küçük Oda, Babüssade den içeri girilince solda, Büyük Oda ise sağda yer almaktaydı. Bu odalara acemi oğlanları mektebinden üstün başarıyla çıkanlar alınırdı. Enderun mektebinin hazırlık sınıfı konumundaki bu odalarda İslam dini ve kültürü, Türkçe, Arapça, Farsça dersleri alınır güreş, atlama, koşu, ok çekme gibi talimler yapılırdı. Gençler 13-15 yaş civarındaydı. Buralarda disiplini sağlayan "Lala" lar bulunurdu. Büyük odanın kadrosu 100 Küçük odanın 60 iken 17. yüzyılda toplam kadro 250 ye ulaştı. Bu odalarda okuyanlar "dolama" denen cübbe giydiklerinden bunlara "dolamalı" denirdi. Bu odalardan üst koğuşa geçemeyenler, süvari ocağının sipahi veya silahdar bölümüne çıkarılırlardı.
Enderun ikinci kademesi Hane i bazyan denilen bu koğuşta 40 kadar genç eğitim görmekteydi. Şahin ve doğan gibi hayvanların eğitimiyle meşgul olurlardı. Koğuş IV.Mehmed zamanında kaldırıldı.
3. derecedeki Seferli Koğuşu IV.Murad zamanında kuruldu. Buradaki 100 genç gördükleri eğitimin dışında, enderun halkının çamaşırlarının yıkanıp düzenlenmesi hizmetini de yapmaktaydılar. Bu odadaki eğitim bir sanat mektebi hüvviyetine döndü. Berber, tellak, kemalkeş ve hanendeler yetiştirilmiştir. Soytarılar olarak bilinen dilsiz ve cücelerde bu koğuşta bulunur. Seferli koğuşunda alim, hafız, şair çok başarılı kimseler yetişti. Bu koğuşun iç oğlanları çıkmalarda derecelerine göre sipahi bölüklerine dağıtılırdı.
Kilerci Koğuşu Fatih döneminde kuruldu. Buranın amiri serkiları hassa idi. Aldıkları teorik bilginin yanında padişaha yemek servisi yapmak bu koğuşun göreviydi. Burada bulunan iç oğlanları hükümdarın ve haremi humayunun et, ekmek, yemiş gibi her türlü yiyecek ve içecek ihtiyacını hazırlar ve muhafaza ederdi. Saray odaları ve mescitlerin mumları da bu koğuş tarafından temin edilirdi. Bu koğuşun mevcudu 30 du, çıkmalarda kapıkulu süvarilerine giderdi.
Hazine Koğuşu da Fatih tarafından teşkil edildi. Buranın amiri de Hazinedarbaşı ve hazine Kethüdasıydı. Hazinedarbaşı sarayın en nüfuzlu görevlilerinden biriydi. sarayda hizmet veren sayıları 2000 civarında olup ehli hiref denen saray sanatkarlarının başı olduğu gibi Enderun hazinesi ve saraya ait mücevherat ve kıymetli eşyanın korunmasından da sorumluydu. Harpte ve Sulhte padişahın yanından ayrılmazdı. Koğuşun mevcudu bazen 150 ye kadar çıkar, buradan çıkma olduğunda kapıkulu süvari bölümlerinde müteferrikalık ve çaşnigirliğe giderlerdi.
Enderun mektebi odalarının en yükseği olan Has oda aynı zamanda eğitim ve öğretimin en yüksek kısmını oluşturmaktaydı. Bu odanın asıl hedefi elemanları idarecilik yönünden yetiştirmekti. Fatih zamanında kurulan has odanın 4 meşhur zabiti, Hasodabaşı, Silahdar, Çuhadar ve Rikabdardı. Bunlardan sadece Hasodabaşının padişahın huzuruna çıkma yetkisi olduğu Fatih kanunnamesinde belirtilmiştir. Mevcudu 40 kişidir. Odanın görevleri Hırkai saadet dairesini temizlemek, eşyasının bakımını yapmak, kandillerde gül suyu dökmek ve mukaddes emanetleri korumaktı. Hünkar müezzini, sarıkçıbaşı, başçavuş,kahveci, bozacı gibi padişah hizmetinde çalışanlarda Has odadan seçilirlerdi. Has odadakiler enderunun en elit tabakasını oluşturuyordu. Defalarca seçimlerden geçmişler ve genç olmalarına rağmen büyük bir yere sahip olmuşlardır. Has odadan çıkma olduğunda kıdem durumuna göre önemli yerlere tayin edilirlerdi.
Çalışma sistemi ve programları göz önünde tutulursa enderun mektepten ziyade hünerlerin, sanatların, idari ve siyasi bilgilerin uygulamalı olarak öğretildiği, kabiliyetlerin tesbit edildiği bir kurs ve staj yeri olduğu söylenebilir.
Enderunu teşkil eden 6 odadan çıkmalar terfiler ve boşalan yerlerin dolmasında kesin kurallar vardır. Buradaki başarı büyük ölçüde kendi içinden gelir. Hazırlık sınıfından enderun eğitiminin sonuna kadar gecen sürede ilerleme gösteremeyen buradan alınıp ordunun çeşitli kademelerine verilirlerdi. Ancak fevkalae başarılı olanlar bu eğitim sürecini tamamlayabilirlerdi. Enderunda önemle üstünde durulan diğer ilke de kültürdü. Değişik ırk ve kültürden gelen gençler İslam din ve kültürüyle yetişiyordu. Yabancılar hazırlık ve enderun eğitimi için seçilmiş gençlerden bahsederken "Türklerin kabiliyetli gördükleri kimseleri eğitmekten zevk aldıklarını" söylerler. Enderunda temel disiplinlerden biri de disiplindi. Eğitime devam eden her gencin her hareketinin ölçülü olması gerekiyordu. Enderundaki ağalar kurallara uyulması konusunda çok sertti. En önemsiz bir karşı koymada suçlunun sarığının alınması, yakasının yırtılması ya da baçe kapısından çıkartılması gibi utandırıcı cezalar verilirdi. daha ileri safhada uykusuz bırakma, aç bırakma ve falaka vardı. Bu disiplin gençlerin her türlü meşakkate dayanıklı, sabırlı, saygılı ve alçak gönüllü olmalarını sağlardı. Yatakhaneleri koğuş şeklindeydi, her 10 gencin arasında bir "ak ağa" yatağı bulunurdu. Pirinç ve et en temel yemekleriydi. Fazla yenmesine izin verilmediği gibi gıdasız kalmamalarına da özen gösteriliyordu. Gençlerin kabiliyetlerine göre her türlü makama ulaşabileceklerini bilmeleri onların çalışma isteklerini yükseltiyordu. Enderun gençlerinin bulunduğu çevrede onların bilgi ve görgülerinin artmasına yardımcı oluyordu. Topkapı Sarayı asırlarca yoğun idari siyasi ve diplomatik olaylara sahne olmuş bir merkezdi. Ülke dahilinde Beylerbeyiler, Sancakbeyleri, Kadılar Müslim ve Gayrimüslim devletlerden gelen elçiler, divanı humayun uyeleri olan sadrazamlar, vezirler, kazaskerler hep bu sarayda yoğun faaliyet içinde bulunuyorlardı. Bu durum enderunlu genclere yüksek bir tecrübe sağlıyordu.
Enderun mektebindeki ilk esaslı değişiklik II.Mahmut zamanında oldu. Sultan Abdülmecit dönemi Enderunun zayıflamaya başladığı dönemdir. II.Abdülhamit döneminde ise enderun tamamen iptal edilerek önemini kaybetti.
Marmara Üniversitesi FEF Tarih Bölümü Osmanlıda Eğitim ve Bilim dersi Ders Notları