endişem

kasif1

Well-known member
8.jpg

Endişem, tek endişem o son durak,

Korkarım ansızın gel derler bana!
Beliriverir de uhrevî şafak,
Hayata "elveda", öl derler bana!

İnsan kendini ebedî sanıyor,
Gafletle yaşıyor hep aldanıyor,
Yaşlandıkça daha da bulanıyor,
Bir gün gelir, bunu bil derler bana!

Ne ilm ü amel ne gözlerde bir sel,
Çürük işler yaptın, çürüktü temel,
İşte gelip çattı korktuğun ecel,
Aksine kendini sal derler bana!

Varınca öteye kopar bir feryat,
Buraya kadarmış ol kara inat,
Gel, ey hayatı her zaman serâzât!
Ha işte defterin al derler bana!

Dökülür meydana bitevî sırlar,
Ayân olur bütün gizli kusurlar,
Veliler alırken köşkler kasırlar,
Bir süre daha sen kal derler bana!

Enbiyâ, evliyâ görürler izzet,
Usâta efendim eder şefaat,
Tartıya girerse şayet nedamet,
İşte sana da bir el derler bana!

Münkirler girerler küfr ile nâra,
Yürür mü'minler dâr-ı karâra,
Yetişir şefaat bütün füccâra,
Şimdi gözyaşların sal derler bana!
***
murareee.jpg

 

NİSANUR

Well-known member
"Benim endişem ümmetimdir!"

Peygamber efendimiz ruhu almak için gelen ölüm meleğine; "Ey
Azaril! Cebrail'i nerede bıraktın?" buyurdu. Cebrail'i dünya
semasında bıraktım. Melekler, onu senin vefatın sebebiyle taziye
ediyorlar" dedi.

Böyle konuşurlarken Cebrail aleyhisselam geldi. Resulullah efendimiz;
"Ey kardeşim Cebrail! Artık dünyadan göç vakti geldi. Allahü
teâlânın katında benim için ne var? Bana onu müjdele de gönül
rahatlığı ile emaneti sahibine teslim edeyim" buyurdu.
Cebrail aleyhisselam; "Ey Allahü teâlânın sevgilisi! Ben semanın
kapısını açık bıraktım. Melekler saf saf olmuşlar, senin ruhunu
sevgiyle beklerler" dedi.

Peygamber efendimiz; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Sen bana
müjde ver! Rabbimin nezdinde benim için ne var?" buyurdu.
Cebrail aleyhisselam; "Ya Resulallah! Senin teşrifinden dolayı,
Cennet kapıları açılmış, Cennet'in nehirleri akmış, Cennet'in
ağaçları sarkmış, huriler süslenmiştir" dedi.

Peygamber efendimiz yine; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Sen bana
başka müjde ver ya Cebrail!" buyurdu. Cebrail aleyhisselam; "Ya
Resulallah! Sen kıyamet günü ilk şefaat eden ve ilk şefaatı kabul
olunansın" dedi.

Sevgili Peygamberimiz tekrar; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Ya
Cebrail! Bana başka müjde ver" buyurunca, Cebrail aleyhisselam; "Ya
Resulullah! Neyi soruyorsunuz!" dedi.

Bunun üzerine Peygamber efendimiz; "Benim bütün endişem, üzüntüm
ve kederim, benden sonra geride bıraktığım ümmetimdir"
buyurdu.
Hazret-i Cebrail; "Ey Allahü teâlânın Habibi! Allahü teâlâ
kıyamet günü, sen razı oluncaya kadar ümmetini bağışlar.

Bütün peygambelerden önce seni, bütün ümmetlerden önce senin
ümmetini Cennet'e koyacaktır" dedi.

Sevgili Peygamberimiz, Cebrail aleyhisselama; "Allahü teâlâ katında
üç muradım vardır: Biri; ümmetimin günahkarlarına beni
şefaatçı etmesi, ikincisi; dünyada yaptıkları günahlardan
dolayı onlara azab etmemesi, üçüncüsü; Perşembe ve Pazartesi
günleri ümmetimin amellerinin bana arzedilmesidir. (Eğer amelleri
iyi ise dua ederim, Allahü teâlâ kabul eder. Kötü ise şefaat
edip, amel defterinden silinmesini isterim)"
buyurdu.

Cebrail aleyhisselam, Allahü teâlâdan, bu üç arzusunun da kabul
edildiği haberini verdi. Bunun üzerine sevgili Peygamberimiz
rahatladılar.
 
Üst