Kýrýk Testi
Well-known member
756-1031 arasında İspanya’da hakimiyet kuran bir İslâm devletidir. İlk İslâm fetihlerinin son halkasını Endülüs’ün fethi teşkil eder. Kaynaklarda 711 yılında Tarık bin Ziyad’ın emrindeki kuvvetlerin buraya çıktığı belirtilir.
714 yılında Halife Velid bin Abdülmelik’in emriyle, Mûsâ bin Nusayr’in Endülüs’ün idaresini oğlu Abdülaziz’e bırakıp yanına Tarık’ı da alarak bol miktarda ganimetle birlikte dönmesi üzerine Endülüs’te valiler dönemi başladı. Birinci Abdurrahman’ın 756’da Endülüs Emevî Devleti’ni ilânına kadar devam eden bu dönemde yirmi bir vali iş başına geldi. Valiler dönemindeki siyasî faaliyetler arasında fetih hareketini Avrupa içlerine götürme teşebbüsleri önemli bir yer tutar.
756-1031 arası Endülüs Emevîleri dönemidir. Emirlik ile Halifelik şeklinde ikiye ayrılır. 756-926 arası Emirlik Dönemidir. Bu dönemde Bağımsız Endülüs Emevî Devleti’nin kurucusu ve ilk emîri Birinci Abdurrahman’ın karşılaştığı en önemli problemlerin başında iç karışıklıklar geliyordu. İkinci Abdurrahman’ın saltanat yılları olan 822-852 arası emirliğin en parlak dönemi oldu.
Endülüs’ün ekonomik olarak zenginleştiği ve Abbâsîlerin örnek alınarak yeniden düzenlenen devlet idaresinin güçlenmesine imkân verdiği bir dönemdi. 929-1031 arası ise Halifelik Dönemidir. Bu dönemde, Üçüncü Abdurrahman ülke içinde birlik ve huzuru tesis ettikten sonra Fâtımîler’e ve kuzeydeki İspanyol krallıklarına karşı ciddî bir mücadele başlattı. Üçüncü Abdurrahman, iç parçalanmada önemli rol oynayan Arap kabileleri arasındaki rekabeti kaldırarak “tek bir ümmet” oluşturmaya ve eğitimin yaygınlaşmasına önem verdi.
Öte yandan Kurtuba şehrini birçok mimari eserle donattı. Oğlu İkinci Hakem zamanında asıl gelişme ilim ve sanat alanında oldu. Endülüs bu dönemde İslâm medeniyetinin en faal merkezi hâline gelmiştir. 1008 yılından sonra Endülüs’te istikrar bozuldu. Bundan sonraki yıllar sürekli taht mücadeleleriyle geçti ve sonunda Kurtuba ileri gelenleri ve halk, halifeliği lağvederek Emevî sülâlesine mensup kimseleri sürgüne yollayıp idareyi eşraftan oluşacak bir şûranın üstlenmesine karar verdiler. Böylece 756’da bağımsız bir emirlik olarak kurulan Endülüs Emevî Devleti 1031 yılında yıkıldı. Bundan sonra irili ufaklı birçok devlet kuruldu ve Endülüs tarihinde “mülûkü’t-tavâif” adıyla bilinen yeni bir dönem başladı.
714 yılında Halife Velid bin Abdülmelik’in emriyle, Mûsâ bin Nusayr’in Endülüs’ün idaresini oğlu Abdülaziz’e bırakıp yanına Tarık’ı da alarak bol miktarda ganimetle birlikte dönmesi üzerine Endülüs’te valiler dönemi başladı. Birinci Abdurrahman’ın 756’da Endülüs Emevî Devleti’ni ilânına kadar devam eden bu dönemde yirmi bir vali iş başına geldi. Valiler dönemindeki siyasî faaliyetler arasında fetih hareketini Avrupa içlerine götürme teşebbüsleri önemli bir yer tutar.
756-1031 arası Endülüs Emevîleri dönemidir. Emirlik ile Halifelik şeklinde ikiye ayrılır. 756-926 arası Emirlik Dönemidir. Bu dönemde Bağımsız Endülüs Emevî Devleti’nin kurucusu ve ilk emîri Birinci Abdurrahman’ın karşılaştığı en önemli problemlerin başında iç karışıklıklar geliyordu. İkinci Abdurrahman’ın saltanat yılları olan 822-852 arası emirliğin en parlak dönemi oldu.
Endülüs’ün ekonomik olarak zenginleştiği ve Abbâsîlerin örnek alınarak yeniden düzenlenen devlet idaresinin güçlenmesine imkân verdiği bir dönemdi. 929-1031 arası ise Halifelik Dönemidir. Bu dönemde, Üçüncü Abdurrahman ülke içinde birlik ve huzuru tesis ettikten sonra Fâtımîler’e ve kuzeydeki İspanyol krallıklarına karşı ciddî bir mücadele başlattı. Üçüncü Abdurrahman, iç parçalanmada önemli rol oynayan Arap kabileleri arasındaki rekabeti kaldırarak “tek bir ümmet” oluşturmaya ve eğitimin yaygınlaşmasına önem verdi.
Öte yandan Kurtuba şehrini birçok mimari eserle donattı. Oğlu İkinci Hakem zamanında asıl gelişme ilim ve sanat alanında oldu. Endülüs bu dönemde İslâm medeniyetinin en faal merkezi hâline gelmiştir. 1008 yılından sonra Endülüs’te istikrar bozuldu. Bundan sonraki yıllar sürekli taht mücadeleleriyle geçti ve sonunda Kurtuba ileri gelenleri ve halk, halifeliği lağvederek Emevî sülâlesine mensup kimseleri sürgüne yollayıp idareyi eşraftan oluşacak bir şûranın üstlenmesine karar verdiler. Böylece 756’da bağımsız bir emirlik olarak kurulan Endülüs Emevî Devleti 1031 yılında yıkıldı. Bundan sonra irili ufaklı birçok devlet kuruldu ve Endülüs tarihinde “mülûkü’t-tavâif” adıyla bilinen yeni bir dönem başladı.