topraktoprak
Well-known member
Her genç hayaller kurarak evlenir. Kimi "kalbine mukabil bir kalp" bularak mutluluğu yakalar, kimi yakalayamaz. Hayat arkadaşaına "iyi ki evlendim" diyenler olduğu gibi feryadü figan edenler de vardır. Yeni evlenecek gençler, "Ah!" demek istemiyorlarsa şu noktalara dikkat etmelidirler.
-Önce kendinizi tanıyın
Eşinizi tanımadan önce kendinizi tanıyın. Nasıl birisiniz? Sinirli, sakin, kıskanç, bunun gibi hangi huylarınız var? Evleneceğiniz aday nasıl olmalı ki, onunla anlaşabilesiniz? Evlilikten ne bekliyorsunuz? Evlilik sizin için ne ifade ediyor? Neden evleniyorsunuz? Evlilik sizin için bir fantazi mi? Yoksa hayat arkadaşlığı mı?
-Adayınızı iyi tanıyın
Kendinizi tanıdıktan sonra da adayınızı iyi tanıyın. Bunun için ailenizden yardım isteyin. Çünkü yıllarca flört ettikleri halde evlendikten sonra "seni tanıyamamışım" diyenlerin sayıları hayli kabarıktır.
-Ruh bedeninize uygun olan elbiseyi seçin
Kur'an-ı Kerim eşlere "... siz birbirinize elbisesiniz" diyerek eşleri elbiseye benzetiyor. İnsan soğuktan sıcaktan korunmak ve güzelleşmek için bir elbiseye ihtiyaç duyar. Fakat giydiği elbisenin içinde de rahat etmek ister. Bol ya da dar gelirse ne kadar güzel de olsa rahat edemediğinden çıkarıp atar. Onun için eş seçerken içinde rahat edeceğiniz ruh bedeninize uygun olan eşi seçin. Şayet ruh bedeninizin rahatlığını değil de elbisenin cazibesini düşünürseniz bir müddet sonra içinde rahat edemediğinizi görür, çıkarıp atarsınız.
-Huy, ahlak ve mizaca dikkat!
Huy, ahlak, mizaç; hatta zevklerde bile uyum içinde olduğunuz kişiyi tercih etmek, mutlu bir evliliğe adım atmak demektir.
-Evliliği aceleye getirmeyin
Evlilik, dizi filmlerdeki gibi pembe düş değildir. İki bilinmeyenli bir denklem gibidir. Bünyesinde birtakım problemler olacaktır. Evliliğe hazır olmadan evlenmeye kalkışmayın. Çünkü evlilikte olgunluk çok önemlidir. Çocuk tabiatlı, en küçük şeyde küsen, alıngan, şımarık ve bir ailenin sıkıntısını göğüslemekten aciz insanlar, eşlerini mutlu edemedikleri gibi kendileri de mutlu olamazlar.
- "Deli gibi seviyorum !"
"Deli gibi sevmek" mutlu olmaya yetmez. Denklik de önemlidir. Sadece siz değil, aileniz de denk olmalı. Kültür seviyenizden dinî inançlarınıza kadar her şey... Birbirini "deli gibi severek" nikâh memurunun önüne koşan nice gençler, denk olmadıkları için üç gün sonra soluğu hakim karşısında almışlardır. Arabanızı da çok seversiniz ama benzin olmadan onu iterek ne kadar götürebilirsiniz? Tabii sevginin sıfır olduğu bir evliliği de mantık evliliği yapıyorum, diye yapmak yanlıştır. Sevmedğiniz ,komşunuzla bile yapamazken hayat arkadaşınızla hiç yapamazsınız.
-"Ailem beni anlamıyor!"
"Ailem beni anlamıyor" yerine onların da fikirlerine değer verin. Bütün anne-babalar, çocuklarının mutlu olmasını ister. Kesinlikle art niyet taşımazlar. Eğer itiraz ediyorlarsa mutlaka bir bildikleri vardır. "Çünkü gençlik damarı, akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti göremez." (Gerçi çocuklarının iyiliğini düşündüklerini sanarak kendi istedikleriyle evlendirmek isteyen aileler de vardır.)
-Kendinizle barışık olun
Kendisiyle kavgalı olan, eşiyle de kavgalı olur. Şayet depresyondaysanız veya psikolojik başka bir rahatsızlığınız varsa tedavi olun. Tedavi olmadan asla evlenmeye yanaşmayın. Hem kendinizi hem de eşinizi bedbaht edersiniz.
-Sakın yalan söylemeyin
Nikâh masasına kadar "evet", ondan sonra "her şey bitti" mantığıyla hareket etmeyin. "Nasıl olsa ben ona dediğimi yaptırırım" düşüncesiyle kendinizi kandırmayın.
-Maddiyata dikkat !
Aşırı derece maddiyata önem veren adaylardan uzak durun. Çünkü madde mutluluk değil, mutluluğa basamaktır.
-Fazla beklentide olmayın
Evlilikten çok şey bekleyenler, mutsuz olurlar. Evlilik güzel şey! Fakat o güzelliğe ulaşmak emek ister, alın teri ve çaba ister. Bunu bilerek ve evlilikten olağanüstü mutluluk beklemeyerek evlenenler, daha çok mutlu olurlar.
-Hayalperest olmayın
Realist davranın. Hayal ülkesinin bulutlarında gezenler, dünya gerçekleriyle yüzleşemezler. İlk gerçekle karşılaştıklarında kafalarını sert kayaya çarparlar. Evlenirken her zorluğa ve fedakarlığa katlanmayı göze alın. Hayal üzerine kurulan evlilik, ilk hayal kırıklığıyla yıkılabilir.
-Eğitiminizi tamamlayın
Meslek eğitiminizi ya da kariyerinizi tamamlamaya özen gösterin.
-"Değiştiririm" diye düşünmeyin
" Bazı şeyleri için katlanırım, beğenmediğim huylarını değiştiririm " diye düşünmeyin. O zaman evliliğiniz bir şeyleri değiştirme savaşına dönüşür. Sürekli "Neden öyle yaptın? Niye böyle yapmıyorsun? Ben şundan hoşlanmıyorum; ama sen yapmaya devam ediyorsun. Şu huyundan vazgeç" demekle o huylar değişmez.
-İnançlarınıza uygun olanı seçin
Kendi dini inançlarınıza uygun birisini tercih edin.Farklı inançlar ciddi manada problem olabilir. Eşlerin sürekli, "Sen yanlış yapıyorsun, ben doğru yapıyorum" şeklinde tartışmasına neden olur.
Yazar:Gülay Atasoy
-Önce kendinizi tanıyın
Eşinizi tanımadan önce kendinizi tanıyın. Nasıl birisiniz? Sinirli, sakin, kıskanç, bunun gibi hangi huylarınız var? Evleneceğiniz aday nasıl olmalı ki, onunla anlaşabilesiniz? Evlilikten ne bekliyorsunuz? Evlilik sizin için ne ifade ediyor? Neden evleniyorsunuz? Evlilik sizin için bir fantazi mi? Yoksa hayat arkadaşlığı mı?
-Adayınızı iyi tanıyın
Kendinizi tanıdıktan sonra da adayınızı iyi tanıyın. Bunun için ailenizden yardım isteyin. Çünkü yıllarca flört ettikleri halde evlendikten sonra "seni tanıyamamışım" diyenlerin sayıları hayli kabarıktır.
-Ruh bedeninize uygun olan elbiseyi seçin
Kur'an-ı Kerim eşlere "... siz birbirinize elbisesiniz" diyerek eşleri elbiseye benzetiyor. İnsan soğuktan sıcaktan korunmak ve güzelleşmek için bir elbiseye ihtiyaç duyar. Fakat giydiği elbisenin içinde de rahat etmek ister. Bol ya da dar gelirse ne kadar güzel de olsa rahat edemediğinden çıkarıp atar. Onun için eş seçerken içinde rahat edeceğiniz ruh bedeninize uygun olan eşi seçin. Şayet ruh bedeninizin rahatlığını değil de elbisenin cazibesini düşünürseniz bir müddet sonra içinde rahat edemediğinizi görür, çıkarıp atarsınız.
-Huy, ahlak ve mizaca dikkat!
Huy, ahlak, mizaç; hatta zevklerde bile uyum içinde olduğunuz kişiyi tercih etmek, mutlu bir evliliğe adım atmak demektir.
-Evliliği aceleye getirmeyin
Evlilik, dizi filmlerdeki gibi pembe düş değildir. İki bilinmeyenli bir denklem gibidir. Bünyesinde birtakım problemler olacaktır. Evliliğe hazır olmadan evlenmeye kalkışmayın. Çünkü evlilikte olgunluk çok önemlidir. Çocuk tabiatlı, en küçük şeyde küsen, alıngan, şımarık ve bir ailenin sıkıntısını göğüslemekten aciz insanlar, eşlerini mutlu edemedikleri gibi kendileri de mutlu olamazlar.
- "Deli gibi seviyorum !"
"Deli gibi sevmek" mutlu olmaya yetmez. Denklik de önemlidir. Sadece siz değil, aileniz de denk olmalı. Kültür seviyenizden dinî inançlarınıza kadar her şey... Birbirini "deli gibi severek" nikâh memurunun önüne koşan nice gençler, denk olmadıkları için üç gün sonra soluğu hakim karşısında almışlardır. Arabanızı da çok seversiniz ama benzin olmadan onu iterek ne kadar götürebilirsiniz? Tabii sevginin sıfır olduğu bir evliliği de mantık evliliği yapıyorum, diye yapmak yanlıştır. Sevmedğiniz ,komşunuzla bile yapamazken hayat arkadaşınızla hiç yapamazsınız.
-"Ailem beni anlamıyor!"
"Ailem beni anlamıyor" yerine onların da fikirlerine değer verin. Bütün anne-babalar, çocuklarının mutlu olmasını ister. Kesinlikle art niyet taşımazlar. Eğer itiraz ediyorlarsa mutlaka bir bildikleri vardır. "Çünkü gençlik damarı, akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti göremez." (Gerçi çocuklarının iyiliğini düşündüklerini sanarak kendi istedikleriyle evlendirmek isteyen aileler de vardır.)
-Kendinizle barışık olun
Kendisiyle kavgalı olan, eşiyle de kavgalı olur. Şayet depresyondaysanız veya psikolojik başka bir rahatsızlığınız varsa tedavi olun. Tedavi olmadan asla evlenmeye yanaşmayın. Hem kendinizi hem de eşinizi bedbaht edersiniz.
-Sakın yalan söylemeyin
Nikâh masasına kadar "evet", ondan sonra "her şey bitti" mantığıyla hareket etmeyin. "Nasıl olsa ben ona dediğimi yaptırırım" düşüncesiyle kendinizi kandırmayın.
-Maddiyata dikkat !
Aşırı derece maddiyata önem veren adaylardan uzak durun. Çünkü madde mutluluk değil, mutluluğa basamaktır.
-Fazla beklentide olmayın
Evlilikten çok şey bekleyenler, mutsuz olurlar. Evlilik güzel şey! Fakat o güzelliğe ulaşmak emek ister, alın teri ve çaba ister. Bunu bilerek ve evlilikten olağanüstü mutluluk beklemeyerek evlenenler, daha çok mutlu olurlar.
-Hayalperest olmayın
Realist davranın. Hayal ülkesinin bulutlarında gezenler, dünya gerçekleriyle yüzleşemezler. İlk gerçekle karşılaştıklarında kafalarını sert kayaya çarparlar. Evlenirken her zorluğa ve fedakarlığa katlanmayı göze alın. Hayal üzerine kurulan evlilik, ilk hayal kırıklığıyla yıkılabilir.
-Eğitiminizi tamamlayın
Meslek eğitiminizi ya da kariyerinizi tamamlamaya özen gösterin.
-"Değiştiririm" diye düşünmeyin
" Bazı şeyleri için katlanırım, beğenmediğim huylarını değiştiririm " diye düşünmeyin. O zaman evliliğiniz bir şeyleri değiştirme savaşına dönüşür. Sürekli "Neden öyle yaptın? Niye böyle yapmıyorsun? Ben şundan hoşlanmıyorum; ama sen yapmaya devam ediyorsun. Şu huyundan vazgeç" demekle o huylar değişmez.
-İnançlarınıza uygun olanı seçin
Kendi dini inançlarınıza uygun birisini tercih edin.Farklı inançlar ciddi manada problem olabilir. Eşlerin sürekli, "Sen yanlış yapıyorsun, ben doğru yapıyorum" şeklinde tartışmasına neden olur.
Yazar:Gülay Atasoy