Evlilikle ilgili meselelere bilimsel yaklaşım...

hsaid3232

Member
Arkadaşlar bir önceki konuyu okumaya başladım ancak 3-4 sayfa sonra okumayı bıraktım. Konuyla alakalı bir çok şey söylenmiş ve söylenecektir de.

Neyse yazarın kitabıyla ilgili ben bilimsel bir yaklaşımda bulunacağım. Benim tezim içerisinde de kullandığım için az da olsa bilgim var. Yazarın bilgiye ulaşmak için kullandığı yöntem sosyal bilimlerde çok kullanılan nitel araştırma yöntemlerinde biri olan görüşme yöntemidir. Nitel araştırmalar bir grup, ya da kişinin görüşlerini derinlemesine öğrenilmesi için kullanılır genelde. 2000 li yıllarda tekrar revaçta sosyal bilimlerle ilgili çalışmalarda. Görüşme sonucunda elde edilen veriler içerik analizine tabi tutulur, temalar ve kodlar oluşturulur. Bunların frekans sıklığı elde edilen verilerin sayısal veriler haline dönüştürülmesini sağlar. Yalnız ben evlilikler ilgili arkadaşlarıma anlattığım şudur. Bu tür melseler mesela etnografik bir çalışma yapıyorsunuz yani yazarın da yaptığı gibi sosyal bir grubun herhangi bir konu hakkındaki görüşünü ortaya koymaya çalışıyorsunuz. Bu o gruba etki eden tüm etkenleri sıfırlayarak ulaşabileceğiniz bir şey değildir çünkü o sosyal grup o etkenlerle yaşamını sürdürmektedir. Bu gün ortaya koyduğunuz bulgular yarın değişebilir. Bu yüzden nitel araştırmalar, nicel araştırmalar gibi genellenemez. Ancak bilimsel değeri yoktur da denemez. Ancak nicel araştırmalar, ilgi, tutum, başarı gibi özelliklerin ölçümlerini yapar ve sayısal verilere dönüştürür. Bunu yaparken de standart ölçekler kullanılır. Ancak bu ölçeklerin evrensel kullanımı için örneğin herhangi bir ülke için de geçerlilik ve güvenilirlik çalışmaları yapılmalıdır.

Şimdi herhangi bir kişinin ya da birkaç kişinin görüşlerini ele alın ya da ya da sosyal bir grubun görüşlerini ele alın. Bunların genellemesi yapılamıyorsa, ne ifade eder. Ya da genel çerçevesini çizdiğiniz sosyal bir gruptan aldığınız bir bireyi nereye koyacaksınız. Bu daha da zor çünkü birey deyince bunda da nereden alırsanız alın onun psikolojik, sosyolojik, kişisel şekillenmesi için beslendiği bir çok etken bir çok deneyim var hayatında, bu odur o budur diyemezsiniz. Evli çiftlerin de en çok yaptığı hata da bu genelleme ve örneklendirmedir aslında. Baksana Ahmet’in karısına, Ayşenin kocası şöyle bak işte filan.

Yani arkadaşlar biri dese ki, ''28 şubat 1998 öncesi, kapalı imam-hatip mezunu bir kızı gözü kapalı alın. Şimdi ise bu cümle doğru değildir. '' Bu cümlenin doğruluğuna etki eden faktörü ve bu faktörün gerçeklik üzerine etki derecesinin ölçülmesi ve doğruluğun bilimsel anlamda ortaya konması gerekir. Bunu görüşmelerle yapabilirsiniz, boşanma verilerini alırsınız vs. Yani denilenin değil, denilenin bilimsel oluşu önemlidir bizim için.

Bizi ahir zamanda bilimsel bakış açısı kurtaracaktır. Bakın hadis, tefsir, fıkıh vs. bu gibi bilimlerde de metodoloji vardır. Rastgele ortaya sunulmaz. Bir arkadaşın bir ayeti ya da hadisi alıp önünü arkasını bilmeden usül okumadan ortaya atıp konuşması da çok tehlikelidir. Bilimsel, epistemolojik bir yaklaşım bilginin gelişimi ve en iyi şekilde faydalanılması için önemli şartlardandır.

Sonuç olarak, böyle belli grup ya da kişi tabanlı görüşlerin genelleme tarzında sunulduğu bilimsel olmayan yaklaşımları toplumumuzun benimsememesi ve kabul görmemesi gerekir. Ancak, şu zamanda kuantum felsefesi üzerine yazılan bir çoğu hatayla dolu kitapların en çok satanlar arasında olması, toplumumuzun bilim ve bilimsellikten uzaklığının göstergesidir.

Selamlar..
 
Üst