Ey Can...
Yaktım kelimelerin ucunu ;
dilimde zehir zemberek tüm zamanlar.
Dost kelam bekler dedi yüreğim oysa kelam , suskuda yara en derin mahzenlerde kilitliyken.Beklenen ve beklenmeyen herşeyde biz saklıyken.Bilirdim ya bunu.Bilirdim ve yine konuşurdum seninle.
Yanmak ateşlere meydan okumaktı.
Okuma , yazma bilmeden hem.
Oysa ateş , ateşi yakmaz ; bir damla su en hırçın dalgada boğulmazdı...
Daglar heybet kokardı ,
yollardan hüzün toplamazdık o vakitler.
O vakitler biz ; hep ümit ve en çokta taze baharları bekleyen
yeni göveren ışkın hikayelerdik.
O'nu anlatırdın sen , biz dinlerdik
ve sen anlatırken susardı şehrin kalabalığı.
Kalabalık olan şehir değil senin kelimelerindi.
Herbir cümleyi avuç arası eder de saklardık.
Ân'dı ; ve sen vardın...
Ve işte umut vardı....Ümitvar olmak o zamanlardan bize mirastı...
Muhabbet yağardı iklim , iklim konuştuğun da sen...
Evvel bilmezdik biz muhabbet nedir , nasıl lezzetlidir ya...
Senden sonra öylesine bir kederdir ki ; muhabbet yetimdir şimdi...
Mekanlar , suskudan seranatlar okurlar ;
duymayan kulaklara.
Rayihası gelir sonra o eski vakitlerin.
Susmak ve sukutla ,tebessümle dinlemektir bize düşen.
Sessiz edilir en şahika dualar...Hüzün ki bize fazlaca yakışandır
ve biz bunu bilir , göz denen kapıyı usulca aralar ;
ılık ılık akan taneleri toplarız.Hem elemdir yürekten akan...
Hem lezzettir , eleme hayretle bakan...
Bir kuşun kanadına iştiyak eder yüreğimiz.
Kanatsızlık ne zordur ;
uçmaya muradı olmayan düşeni anlamaz Ey Can...
Anlam aramazdık ya...Vakta ki...
Biz bulmadan kaybettik.Nice zamansızlıklar zahmet oldu da.
Yinede sustuk biz ;
zahmetsiz , rahmet olmaz dedik....
Sen öğretmiştin bize yol dönülmezdir.
Ümit vazgeçilmezdir diye...
Giden hiçbir yolcunun eli boş gönderilmediğini
ve yolun yolcuya aşk-ı visal olduğunu.
Cevher bilmez curufken ve nice yersiz vaveyle teslimken ;
anahtar açmaz kapılarımız.
Ahsen bir diyara
usulca açan sendin tüm anahtarsız kapıları...
Ey Can...
Sen yolsun ; sonunda ışıklı bahçeler olan...
Sen yolcusun ; gittiğin tüm karanlıkları ışığıyla boğan...
İşte şimdi temaşa vaktidir.
Gök yedi katken hala..Ve mai bir hüzün damlarken....
Tevekkül en büyük suskudur ya....
O zaman susku en büyük nimettir Ey Can....Şükürler olsun...
Ebed Muhabbetle...Daima Suskuyla.....Helalen ve Selamen....
Yaktım kelimelerin ucunu ;
dilimde zehir zemberek tüm zamanlar.
Dost kelam bekler dedi yüreğim oysa kelam , suskuda yara en derin mahzenlerde kilitliyken.Beklenen ve beklenmeyen herşeyde biz saklıyken.Bilirdim ya bunu.Bilirdim ve yine konuşurdum seninle.
Yanmak ateşlere meydan okumaktı.
Okuma , yazma bilmeden hem.
Oysa ateş , ateşi yakmaz ; bir damla su en hırçın dalgada boğulmazdı...
Daglar heybet kokardı ,
yollardan hüzün toplamazdık o vakitler.
O vakitler biz ; hep ümit ve en çokta taze baharları bekleyen
yeni göveren ışkın hikayelerdik.
O'nu anlatırdın sen , biz dinlerdik
ve sen anlatırken susardı şehrin kalabalığı.
Kalabalık olan şehir değil senin kelimelerindi.
Herbir cümleyi avuç arası eder de saklardık.
Ân'dı ; ve sen vardın...
Ve işte umut vardı....Ümitvar olmak o zamanlardan bize mirastı...
Muhabbet yağardı iklim , iklim konuştuğun da sen...
Evvel bilmezdik biz muhabbet nedir , nasıl lezzetlidir ya...
Senden sonra öylesine bir kederdir ki ; muhabbet yetimdir şimdi...
Mekanlar , suskudan seranatlar okurlar ;
duymayan kulaklara.
Rayihası gelir sonra o eski vakitlerin.
Susmak ve sukutla ,tebessümle dinlemektir bize düşen.
Sessiz edilir en şahika dualar...Hüzün ki bize fazlaca yakışandır
ve biz bunu bilir , göz denen kapıyı usulca aralar ;
ılık ılık akan taneleri toplarız.Hem elemdir yürekten akan...
Hem lezzettir , eleme hayretle bakan...
Bir kuşun kanadına iştiyak eder yüreğimiz.
Kanatsızlık ne zordur ;
uçmaya muradı olmayan düşeni anlamaz Ey Can...
Anlam aramazdık ya...Vakta ki...
Biz bulmadan kaybettik.Nice zamansızlıklar zahmet oldu da.
Yinede sustuk biz ;
zahmetsiz , rahmet olmaz dedik....
Sen öğretmiştin bize yol dönülmezdir.
Ümit vazgeçilmezdir diye...
Giden hiçbir yolcunun eli boş gönderilmediğini
ve yolun yolcuya aşk-ı visal olduğunu.
Cevher bilmez curufken ve nice yersiz vaveyle teslimken ;
anahtar açmaz kapılarımız.
Ahsen bir diyara
usulca açan sendin tüm anahtarsız kapıları...
Ey Can...
Sen yolsun ; sonunda ışıklı bahçeler olan...
Sen yolcusun ; gittiğin tüm karanlıkları ışığıyla boğan...
İşte şimdi temaşa vaktidir.
Gök yedi katken hala..Ve mai bir hüzün damlarken....
Tevekkül en büyük suskudur ya....
O zaman susku en büyük nimettir Ey Can....Şükürler olsun...
Ebed Muhabbetle...Daima Suskuyla.....Helalen ve Selamen....