Kur'an Eczanesi
New member
Kuran Eczanesi-Haber KABE-İ MUAZZAMA'YA SESLENİŞ
Ey Yeryüzünün ilk ve en Kutlu evi,Rabbimin kendine beyt eylediği Muazzam yapı,bilemiyorum Sana kararmış bir kalp, kirlenmiş bir zihin ve günahkar bir dil ile nasıl seslenilir,buna nasıl cüret edilir ama ne olur Sana olan hasretimiz,Sana olan bir damlacık aşkımız hatırına duy bu yakarışımızı,duy ki bu seslenişler, bu haykırışlar,temizlenmemize vesile olsun.
Tevbe kapısına götürsün bu sesleniş bizleri,tevbeleri kabul eden,tevbekarları çok seven,ayıpları örten,kusurları gizleyen,esirgeyen ve bağışlayan,Rabbimizin merhametli sinesine kavuştursun bizi.
Evet, Ey Kutlu Beyt,
Ey Özlenen Diyarların merkezi noktası,
Güven ve Emniyetin menbaı,
Zulmün ve zulmetin haram kılındığı Beyt-i Haram!
Sana, Rabbimizin Seni bize anlatmış olduğu ifadeler ile sesleniyoruz,
bu ayetleri vesile kılarak Sana seslenme cüretinde bulunuyoruz.
Ey “insanlar için yeryüzünde kurulan ilk mabed,Mekke’de ki çok mübarek ve bütün alemlere hidayet kaynağı olan Beyt”,
Ey “kendisine yönelenlere saygısızlık edilmesi haram kılınmış”Harem-i Şerif,
Ey “tavaf edenler,kıyama duranlar,rüku edenler ve secdeye varanlar için tertemiz kılınmış Ev”;
Ey Beyt!Biz böyle hatırlıyoruz Seni,
Ezeli kelamın satırlarında sürekli,
Seninde bizi hatırlaman ve huzuruna çağırman ümidi ile yaşıyoruz her an,
Evet, Ey yeryüzünün ilk ve en temiz beldesi,
Hz.Adem ile Hz. Havva’nın ayrılığının bittiği,
Hz.Hacer ile Hz.İsmail’in suya kavuştuğu,
Hz. İbrahim ile Hz. İsmail’in şeytanı alt ettiği,
Ebrehenin ordularının perişan edildiği,
En Kutlu Elçinin dünyayı şereflendirdiği mekanların tam merkezi,
Ey insanlık tarihinin yazıldığı,
Dünyanın kalbinin attığı,
Hayatın anlam kazandığı diyarın kutlu yapısı,
Adem babamız ile Havva annemizin birbirine olan aşkı ve kavuşma arzusu gibi bizlerde Senden ayrı kalmanın acısı ve Sana vuslatın heyecanını taşıyoruz yüreğimizde,
Ciğerlerimizde Hacer anamız ile İsmail atamızın çektiği susuzluğu hissediyoruz,
Sana kavuşmayı, hayat suyuna kavuşma olarak addediyoruz,
Bizi Senden uzak kılan içimizdeki şeytanları ve filleşmiş nefislerimizi taşlıyoruz,dua ve niyazlarımız ile
Senin huzurunda ettiğimiz en içli yakarışlarımızla;
Hz.Resul’e gider gibi,O’nu sanki Sende bulacakmışız,sanki Sana bakınca Efendiler Efendisi Zat-ı Nuraniyi vazife başında görecekmişiz gibi geliyoruz Sana.
Ey Harem-i Şerif!
Tüm bunlarla birlikte, Seni yanık ezgilerde,ilahilerde ve aşıkların dillerinde,
Şairlerin dizelerinde,Ediplerin sözlerinde;
Henüz 3-4 yaşındaki masum yavrularımızın
“bende Kabe’ye gitmek istiyorum babaannemle” diye
havaalanındaki gözyaşlarına karışmış yakarışlarında ,vesaireler de
arıyoruz,anıyoruz ve arzuluyoruz Seni,
Huzuruna varıp,huzur bulmak istiyoruz,
Ne olur kabul buyur huzura bizleri…
Kur'an Eczanesi
Ey Yeryüzünün ilk ve en Kutlu evi,Rabbimin kendine beyt eylediği Muazzam yapı,bilemiyorum Sana kararmış bir kalp, kirlenmiş bir zihin ve günahkar bir dil ile nasıl seslenilir,buna nasıl cüret edilir ama ne olur Sana olan hasretimiz,Sana olan bir damlacık aşkımız hatırına duy bu yakarışımızı,duy ki bu seslenişler, bu haykırışlar,temizlenmemize vesile olsun.
Tevbe kapısına götürsün bu sesleniş bizleri,tevbeleri kabul eden,tevbekarları çok seven,ayıpları örten,kusurları gizleyen,esirgeyen ve bağışlayan,Rabbimizin merhametli sinesine kavuştursun bizi.
Evet, Ey Kutlu Beyt,
Ey Özlenen Diyarların merkezi noktası,
Güven ve Emniyetin menbaı,
Zulmün ve zulmetin haram kılındığı Beyt-i Haram!
Sana, Rabbimizin Seni bize anlatmış olduğu ifadeler ile sesleniyoruz,
bu ayetleri vesile kılarak Sana seslenme cüretinde bulunuyoruz.
Ey “insanlar için yeryüzünde kurulan ilk mabed,Mekke’de ki çok mübarek ve bütün alemlere hidayet kaynağı olan Beyt”,
Ey “kendisine yönelenlere saygısızlık edilmesi haram kılınmış”Harem-i Şerif,
Ey “tavaf edenler,kıyama duranlar,rüku edenler ve secdeye varanlar için tertemiz kılınmış Ev”;
Ey Beyt!Biz böyle hatırlıyoruz Seni,
Ezeli kelamın satırlarında sürekli,
Seninde bizi hatırlaman ve huzuruna çağırman ümidi ile yaşıyoruz her an,
Evet, Ey yeryüzünün ilk ve en temiz beldesi,
Hz.Adem ile Hz. Havva’nın ayrılığının bittiği,
Hz.Hacer ile Hz.İsmail’in suya kavuştuğu,
Hz. İbrahim ile Hz. İsmail’in şeytanı alt ettiği,
Ebrehenin ordularının perişan edildiği,
En Kutlu Elçinin dünyayı şereflendirdiği mekanların tam merkezi,
Ey insanlık tarihinin yazıldığı,
Dünyanın kalbinin attığı,
Hayatın anlam kazandığı diyarın kutlu yapısı,
Adem babamız ile Havva annemizin birbirine olan aşkı ve kavuşma arzusu gibi bizlerde Senden ayrı kalmanın acısı ve Sana vuslatın heyecanını taşıyoruz yüreğimizde,
Ciğerlerimizde Hacer anamız ile İsmail atamızın çektiği susuzluğu hissediyoruz,
Sana kavuşmayı, hayat suyuna kavuşma olarak addediyoruz,
Bizi Senden uzak kılan içimizdeki şeytanları ve filleşmiş nefislerimizi taşlıyoruz,dua ve niyazlarımız ile
Senin huzurunda ettiğimiz en içli yakarışlarımızla;
Hz.Resul’e gider gibi,O’nu sanki Sende bulacakmışız,sanki Sana bakınca Efendiler Efendisi Zat-ı Nuraniyi vazife başında görecekmişiz gibi geliyoruz Sana.
Ey Harem-i Şerif!
Tüm bunlarla birlikte, Seni yanık ezgilerde,ilahilerde ve aşıkların dillerinde,
Şairlerin dizelerinde,Ediplerin sözlerinde;
Henüz 3-4 yaşındaki masum yavrularımızın
“bende Kabe’ye gitmek istiyorum babaannemle” diye
havaalanındaki gözyaşlarına karışmış yakarışlarında ,vesaireler de
arıyoruz,anıyoruz ve arzuluyoruz Seni,
Huzuruna varıp,huzur bulmak istiyoruz,
Ne olur kabul buyur huzura bizleri…
Kur'an Eczanesi