Kýrýk Testi
Well-known member
Hudeybiye sulh anlaşmasına göre, isteyen Arap kabileleri Kureyş veya Müslümanlar safına geçebilecekti. Bekir Oğulları kabilesi Kureyş’e, Huzâa kabilesi de Müslümanların yanında yer aldı.
Mekkeli müşrikler, kendi dostları olan Bekir Oğulları kabilesine gizlice yardım ettiler. Müslümanların dostu olan Huzâa kabilesine baskın yaparak 23 kişinin öldürülmesine yol açtılar.
Huzâa kabilesinin reisleri, Medine’ye gelerek yardım istedi. Peygamberimiz (a.s.m.) Kureyşlilere haber gönderdi. Ölülerin diyetlerinin ödenmesini veya Bekir Oğullarının himayesini bırakmalarını, yahut antlaşmaya uymalarını istedi. Kureyşliler antlaşmayı bozduklarını söylediler. Ancak kısa bir süre sonra yaptıkları hatânın farkına vardılar. Ebû Süfyan’ı Medine’ye elçi olarak gönderip andlaşmayı yenilemek istediler. Ebû Süfyan’ın Medine’de çalmadığı kapı kalmadı. Fakat kimseden yüz bulamadı. Kendi kızı, Peygamberimizin (a.s.m.) zevcesi Hazret-i Ümmü Habibe (r.anha) bile babasını tersledi.
Ebû Süfyan’ın eli boş dönmesiyle Kureyşliler endişeye kapıldı. Huzâa kabilesi Medine yolunu tuttuğu için Mü’minlerin durumu hakkında bir haber de alamıyorlardı. Resûlullah (a.s.m.) ise, 10 bin kişilik büyük bir ordu hazırladı. Ramazan ayı içerisinde Mekke’yi putlardan temizlemek üzere yola çıktı. Kan dökülmeden Mekke’ye girilmesi için hareket gizli tutuldu.
İslâm ordusu gece binlerce ateş yaktı. Kureyşliler gördükleri bu büyük manzara karşısında dehşete kapıldı. Ebû Süfyan olup bitenlerden bir haber alabilmek için bir tepeye çıktı. Burada İslâm süvari karakoluna esir düştü. Hazreti Abbas (r.a.) onu Peygamber Efendimizin (a.s.m.) huzuruna getirdi. Ebû Süfyan orada İslâm dinine girdi.
Hicretin sekizinci yılı 20 Ramazan, milâdî 11 Ocak 630’da, öğle vakti İslâm Ordusu tekbirlerle dört koldan Mekke’ye girdi. Karşı taraftan silâh kullanılmadıkça kan dökülmemesi emrolunmuştu. Mü’minler sadece birkaç küçük direnişe karşılık verdi. Kâbe’de bulunan 360 put kırılıp atıldı. Beytullah putlardan temizlendi.
Mekkeli müşrikler, kendi dostları olan Bekir Oğulları kabilesine gizlice yardım ettiler. Müslümanların dostu olan Huzâa kabilesine baskın yaparak 23 kişinin öldürülmesine yol açtılar.
Huzâa kabilesinin reisleri, Medine’ye gelerek yardım istedi. Peygamberimiz (a.s.m.) Kureyşlilere haber gönderdi. Ölülerin diyetlerinin ödenmesini veya Bekir Oğullarının himayesini bırakmalarını, yahut antlaşmaya uymalarını istedi. Kureyşliler antlaşmayı bozduklarını söylediler. Ancak kısa bir süre sonra yaptıkları hatânın farkına vardılar. Ebû Süfyan’ı Medine’ye elçi olarak gönderip andlaşmayı yenilemek istediler. Ebû Süfyan’ın Medine’de çalmadığı kapı kalmadı. Fakat kimseden yüz bulamadı. Kendi kızı, Peygamberimizin (a.s.m.) zevcesi Hazret-i Ümmü Habibe (r.anha) bile babasını tersledi.
Ebû Süfyan’ın eli boş dönmesiyle Kureyşliler endişeye kapıldı. Huzâa kabilesi Medine yolunu tuttuğu için Mü’minlerin durumu hakkında bir haber de alamıyorlardı. Resûlullah (a.s.m.) ise, 10 bin kişilik büyük bir ordu hazırladı. Ramazan ayı içerisinde Mekke’yi putlardan temizlemek üzere yola çıktı. Kan dökülmeden Mekke’ye girilmesi için hareket gizli tutuldu.
İslâm ordusu gece binlerce ateş yaktı. Kureyşliler gördükleri bu büyük manzara karşısında dehşete kapıldı. Ebû Süfyan olup bitenlerden bir haber alabilmek için bir tepeye çıktı. Burada İslâm süvari karakoluna esir düştü. Hazreti Abbas (r.a.) onu Peygamber Efendimizin (a.s.m.) huzuruna getirdi. Ebû Süfyan orada İslâm dinine girdi.
Hicretin sekizinci yılı 20 Ramazan, milâdî 11 Ocak 630’da, öğle vakti İslâm Ordusu tekbirlerle dört koldan Mekke’ye girdi. Karşı taraftan silâh kullanılmadıkça kan dökülmemesi emrolunmuştu. Mü’minler sadece birkaç küçük direnişe karşılık verdi. Kâbe’de bulunan 360 put kırılıp atıldı. Beytullah putlardan temizlendi.