Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
ÜSTADIMIZIN YERİNE ŞEHİT OLAN AĞABEYİMİZ KANINDA ÜSTADA VERDİKLERİ ZEHİR ÇIKIYOR.
Üstad Hazretleri, Denizli Hapishanesi'nde iken her ne şekilde olursa olsun Bediüzzaman'ın yok edilmesi emri geliyor. Hapishane müdürü zehirli bir iğne yaptıralım, bu suretle ölüp gitsin diye bir plan hazırlıyor. Dikkat çekmesin diye herkese aşı yapılacağını, mahkumlar arasında yayıyor. Zehirli iğneyi yapacak o bedbaht insan, Üstad'ın kalp hizasından şırıngayı bastırıyor. Ama şırıngadan çıkan zehir dışarı fışkırıyor. Az bir zehir içeri giriyor. Bunu gören iğneci, Üstad'a 'Kusura bakmayın size karşı bir hata işliyorduk' diyor. Üstad da, 'Biliyorum oğlum, beni öldürmek istiyorsunuz. Ama Allah'ın öldürmediğini öldüremezsiniz' diyor. Üstad komaya giriyor. Üstad artık vefat ediyor diye o hapisteki 40-50 ağabey etrafında toplanıp ağlaşırken, o anda orada hapiste yatan İslâm Köylü Hafız Ali ağabey kenara çekilerek ağlaya ağlaya, "Yâ Rabbi, onu alacaksan, onun yerine beni al. Eğer o ölecekse, onun yerine ben öleyim" diye dua ediyor. Cenab-ı Hak duasını kabul ediyor, biraz sonra hastalanıyor. Revire kaldırıyorlar. Orada şehid oluyor. Cenab-ı Hak Üstad'a şifa veriyor. Üstad Hazretleri, Hafız Ali'nin son mektubunun altına kendi el yazısıyla benim bedelime şehid olan Hâfız Ali diyor.